Ukrayna'ya Saldıran Rusya'ya Batı'nın Cevabı 'Ekonomi' Olmaya Devam Ediyor
Rus bankalarının SWIFT'ten dışlanması, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına en geniş kapsamlı yanıt olarak görülürken, Rusya ile Batı arasındaki ticaretin ciddi şekilde kısıtlanmasına da neden olabileceği belirtiliyor.
Batılı ülkelerin Ukrayna'ya saldıran Rusya'ya ekonomik yaptırımları daha da ağırlaşırken, bazı Rus bankalarına SWIFT sisteminde kısıtlama getirilmesi ve Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerine erişimin engellenmesinin Moskova'ya ekonomik açıdan ağır bir darbe vuracağı ancak Batılı şirketler ve bankalar için de sıkıntı oluşturacağı belirtiliyor.
Avrupa Birliği (AB), ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Kanada, Rusya'ya karşı uygulanacak ilave ekonomik yatırımlar konusunda cumartesi günü ortak açıklama yaparak bazı Rus bankalarının, uluslararası para transferi sağlayan SWIFT sisteminden çıkarılması yönünde karar aldıklarını duyurdu.
Rusya'ya yönelik bir sonraki yaptırım da Rusya Merkez Bankası'nı hedef alıyor. Batılı devletler, Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerine erişimin engellenmesi yönünde yeni tedbirler hazırlanması için çalışma yürütüyor. Bu kapsamda, söz konusu çalışmanın ayrıntılarının ve hangi bankaların hedef alınacağının açıklanması bekleniyor.
20 büyük sanayileşmiş ülkenin (G20) merkez bankasına karşı şu ana kadar herhangi bir yaptırım uygulanmadığı biliniyor.
Rusya, özellikle yüksek fiyatlı doğal gaz ve petrol gibi enerji ürünlerinin satışından sağladığı döviz rezervleri ile Batı'nın ekonomik yaptırımlarının etkisini zayıflatmayı planlarken, ABD ve Avrupa, Rusya'nın 640 milyar doları bulan rezervlerini de hedefe aldı.
AB, Rusya Merkez Bankası'nın rezerv ve varlıklarının yönetimi ile ilgili işlemleri yasaklama kararı aldığını duyurdu. Buna göre, Rusya Merkez Bankası adına veya onun talimatıyla hareket eden herhangi bir tüzel kişi, kuruluş veya organla yapılan işlemlere yasak getirildi.
Rusya rezervlerinin yaklaşık yarısı Batı ülkelerinde bulunuyor. Böylece Rusya'nın söz konusu rezervlerine erişimi kesilmiş oldu.
Bu arada, Rus ekonomisinin uygulanan yatırımların etkisini hissetmemek için hazırladığı rezervlerini "felç etmeye" yönelik hazırlıklara da başlandı.
Batı ülkeleri, Rusya Merkez Bankası'nın işlemlerini dondurmak ve varlıklarını likit hale çevirmesini engelleyecek tedbirler hazırlıyor. Böylece Rus rublesinin değerini kaybetmesi, enflasyonun hızla yükselmesi ve ülkenin finansal olarak savunmasız hale getirilmesi planlanıyor.
Kararlar, ABD ve müttefiklerinin büyük Rus bankaları ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yaptırım uygulamalarının ardından geldi.
Bazı Rus bankalarının SWIFT'ten dışlanması
Bazı Rus bankalarının SWIFT'ten dışlanması, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına en geniş kapsamlı yanıt olarak görülürken, Rusya ile Batı arasındaki ticaretin ciddi şekilde kısıtlanmasına da neden olabileceği değerlendiriliyor.
SWIFT, finansal kurumların ulusal sınırların ötesine para aktarırken birbirleriyle güvenli bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan altyapıyı sunmayı teşkil ediyor. 200'den fazla ülkede 11 binden fazla banka, yatırım firmaları ve büyük şirketler SWIFT hizmetini kullanıyor.
Rusya Ulusal SWIFT Derneği Rosswift'e göre, Rusya, yaklaşık 300 banka ve kuruluşla ABD'den sonra SWIFT sistemine üye sayısı en fazla olan 2. ülke konumunda yer alıyor. Rusya'nın finans kurumlarının yarısından fazlasının SWIFT üyeliği bulunuyor.
Rusya, Visa ve Mastercard sistemlerine benzer şekilde banka havaleleri için SPFS sistemi ve kart ödemeleri için Mir sistemi dahil olmak üzere kendi yerel finansal altyapısına sahip.
Pratik açıdan SWIFT'ten çıkarılmak, "Rus bankalarının onu yabancı finans kurumlarıyla ticari işlemler için ödeme yapmak veya almak için kullanamayacağı" anlamına geliyor.
Bazı uzmanlar, en büyük doğal gaz tedarikçisi olan Rusya ile önemli ticareti olan Avrupa ülkeleri için bu yaptırımın operasyonel olarak gerçek bir sıkıntı kaynağı olacağı öngörüsünde bulunuyor.
Batılı ülkeler, Moskova'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinin ardından Rusya'yı SWIFT'ten dışlamakla tehdit etmişti.
Bazı uzmanlar, doğal gaz, petrol, taş kömürü, buğday ve alüminyum gibi büyük bir emtia ihracatçısı olan Rusya'nın SWIFT sistemi dışında tutulmasının, Rusya'yı Çin ile alternatif bir transfer sistemi geliştirmeye teşvik edebileceğini belirtiyor.
Yaptırımların Rus ekonomisine etkileri
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Rusya Merkez Bankası'nın varlıklarını felç edeceğiz. Bu; işlemlerini donduracak, varlıklarını tasfiye etmesini imkansız hale getirecektir." ifadesini kullanmıştı.
Washington merkezli Atlantik Konseyi uzmanı Josh Lipsky, Financial Times'e yaptığı değerlendirmede, Rusya Merkez Bankası'na yaptırım uygulanmasının önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, "Bir merkez bankasına yaptırım uygulamak, muhtemelen uluslararası finans sisteminde en çok sıkıntıya neden olacak hareket." değerlendirmesinde bulundu.
Rus rublesi, haftaya dolar karşısında yüzde 8'den fazla değer kaybederek başlarken, Rusya Merkez Bankası, bugün politika faizini yüzde 9,5'ten yüzde 20'ye çıkardı. Moskova Borsası'nın bugün işlemlere açılmayacağı açıklandı.
Bu hafta Rus döviz piyasasında büyük sıkıntı olacağına işaret eden bazı analistler, işlemlerin durdurulmasını bekliyor. Bazı uzmanlar da Rusya'nın döviz kurunu yapay olarak sabitleyeceği öngörüsünde bulunuyor.
"Bu, ekonomik bir soğuk savaş"
Atlantik Konseyi Avrasya Merkezi'nde ekonomik yaptırımlar konusunda uzman olan Edward Fishman, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Şeytan ayrıntıda gizli olacak. Bakalım (Rusya'nın) hangi bankaları listede yer alacak?Yaptırım listesinde Sberbank, VTB ve Gazprombank gibi en büyük Rus bankaları varsa kesinlikle çok büyük olumsuz etkisi olacak." ifadelerini kullandı.
Atlantik Konseyi uzmanlarından Daniel Fried de Rus ekonomisinin söz konusu şoklardan kurtulmasının zor olacağına inandığını belirterek, "Bu, ekonomik bir soğuk savaştır." değerlendirmesinde bulundu.
Allianz danışmanı ve Gramercy Fon Yönetimi Başkanı Mohamed El-Erian de Rus şirketlerinin Batılı şirketlerde borç ve alacakları olduğuna işaret ederek, Rus bankalarının SWIFT'ten çıkarılmasının küresel ekonomi için kaçınılmaz yansımaları olacağını vurguladı.
Uzmanlar, Batılı ülkelerin Moskova'ya karşı son yaptırım kararlarının birçok yatırımcıyı endişelendireceğini ve geçen haftanın ikinci yarısında piyasalarda görülen toparlanmanın bu hafta yeniden teste tabi tutulacağını belirtiyor.
Batılı ülkeler, Rusya'nın elit tabakasına, "zenginliklerinin sembolünün yakından ellerinden alınabileceği" konusunda da uyarılarda bulundu.
Bloomberg'de yer alan haberde, Batılı ülkelerin Rusya'ya karşı hemfikir olduğu mali cezalar arasında, "yaptırım uygulanan oligarklar, hükümet yetkilileri ve şirketleri belirlemeye ve varlıklarına el koymaya başlayacak bir görev gücü oluşturulmasının" yer aldığı da iddia edildi.
Soğuk savaş dönemindeki kesintileri hatırlatıyor
Bu arada, Rus hava yollarının birçok Avrupa ülkesinin üzerinden uçuşu yasaklandı ve Aeroflot gibi hava yollarının Batı'ya giderken izledikleri en kısa rotalar kapatıldı.
Hava sahalarının kapatılması, soğuk savaş dönemindeki kesintileri hatırlatıyor.
İhtilaf bölgesinde ve civarındaki uçuşa yasak bölgeyle birlikte söz konusu son hamleler, Rus uçaklarının Fransa ve Hollanda gibi ülkelere gidebilmek için Türkiye'ye kadar inmesini gerektiriyor.
Kuzeyden alternatif bir rota olan Finlandiya üzerinden uçuş da kapatıldı.
Rusya da buna karşılık vererek hava sahasını Avrupa merkezli birçok hava yolu şirketine kapatıp doğuya giden uçakların daha uzun süreli ve daha fazla yakıt harcadıkları rotaları izlemesine neden oldu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.