Böylesi ne görüldü, ne duyuldu!!!

Son 10 yılda 5 farklı uydu fırlatma töreninde bakanlar, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem de Türk halkına fırlatılan tüm uyduların ilk yerli ve milli uydu olarak tanıttı.

Her seferinde milli duygularmız okşanır ve ‘oh biz de artık yapabiliyoruz’ deyip sevinirken 1 gün önce Türksat 5A ‘nın uzaya fırlatılma töreninde konuşan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu  öyle bir konuşma yaptı ki, tüm bunların boş bir yalan olduğunu ortaya koydu.

1 gün önce yapılan TÜRKSAT 5 A’nın uzaya fırlatma törenin de konuşan Bakan Karaismailoğlu, ‘"Türkiye'de son 18 yılda hızlanan uzay ve haberleşme çalışmaları sayesinde Cumhuriyet'imizin 100'üncü yıl dönümünde, kendi uydusunu kendisi yapabilen dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerimizi alacağız." diye konuştu.

Doğrusu kime ve neye inanacağımızı şaşırdık.

Önce , ‘Yerli ve Milli ‘olma tanımı mı değişti diye düşündük.

Son yıllarda sık sık kullandığımız ‘Yerlilik ve Millilik’  kavramı , sanayi ekosisteminin oluşmasında önemli ve Türkiye’de yönetimin bunu öne çıkartıyor olması da olumlu bir bir gelişme.

Ancak bu konuyla ilgili ticari ve idari bir yozlaşmaya da izin vermemek gerekir.

Aksi halde hem haksız rekabete,  hem de halkın yerliye bakışında motivasyon kaybına neden olabilir.

En son örneğini Türkiye adına uzaya gönderilen uyduların çoğuna, her fırlatma sonrası “ilk yerli ve milli” denilmesinde gördük.

Peki hangisi yerli ve milli ilk uydu?

İdari ve siyasi kadroların teknokratlar ve ticari firmalarla iletişimlerine dikkate edilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bunların yerlilik oranının artması elbette ki çok önemli ve aynı zamanda gurur kaynağımız.

Ancak iletişim yönetimine de dikkat etmek gerekir ki bu değer kaybedilmesin.

Örneğin son zamanlarda Fransız Guyanası veya Florida’dan fırlatılan uyduların neredeyse hepsi ilk defa yerli oldu.

Ya da en stratejik parçası yurtdışından 10 Dolar’a ithal edilen bir baz istasyonunun geri kalan mekanik aksam ve ayarlama yazılımı 1000 Dolar ve  yazılım %99 yerli oldu.

Aşağıdaki haberlere baktığınızda 2012 yılından 2022 yılına kadar en az 5 farklı uydunun her birinin fırlatma töreni açıklamalarında ilk yerli ve milli uydu olarak ilan edildiğini göreceksiniz.

Özellikle elektronik ve yazılım alanında da bu konuda çok sayıda bilinen ve bilinmeyen örnek birikmiş durumda.

Biri çıkıp bunların bazıları gözlem , bazıları haberleşme uydusu derse , bu da yeterli bir savunma değil.

Çünkü örneğin Göktürk 2, İmece ve Rasat uydularının tamamı gözlem uydusu ve hepsi ilk yerli ve milli uydu olarak ilgili dönemin yönetimine bilgi verip destek almış.

Burada öncekilerin yerlilik oranı düşük müydü sorusu da haklı olarak çıkabilir. Bu da yazının başındaki yerli ve millilik oranında gerçeklik sorgusunu gündeme getirmekte…

Diğer önemli bir çıkartım da,  Sayın Bakan Karaismailoğlu’nun son açıklamalarından geliyor.

Ulaştırma bakanımıza göre, daha önceki Bakan Lütfi Elvan tarafından 2019’da fırlatılacağı açıklaması yapılan İmece uydusunun,  2022’de uzaya ilk yerli ve milli uydu olarak gönderileceği açıklaması aynı zamanda daha önceki tüm uyduların ilk yerli ve milli uydu olması haberlerinin yanlışlığını ortaya koymuş durumda.

Buradan tüm İnternet basın ve yayın kaynaklarına çağrıdır:

Sayın bakanın ifadesi doğrultusunda, yayıncılık ilkeleri gereği “İmece’den önceki” son 10 yılda yapmış olduğunuz tüm “ilk yerli ve milli uydu” haberlerinizi lütfen tekzip ediniz.

Bakınız hangisi ilk siz karar verin:

Yıl 2012, ilk Yerli ve Milli Uydu Göktürk 2:

Haziran 2020 ilk Yerli ve Milli Uydu İmece (2022):

Yıl 2020 ilk yerli ve milli uydu Türksat 6A:

2011’de fırlatılan RASAT’ın 9.yıl haberi:

2011’de Yerli Haberleşme Uydusu Türksat 5A haberi:

Yıl 2021: