ULUSLARARASI KOALİSYONUN LİBYA’DAKİ BAŞBAKAN ADAYI MOIN KIKHIA NGAZETE’YE KONUŞTU
Libya’da ateşkes sonrası kurulacak teknokrat hükümetinin olası başbakanı Moin Kikhia, NGazete’den Nuray Başaran’ın sorularını yanıtladı.
ULUSLARARASI KOALİSYONUN LİBYA’DAKİ BAŞBAKAN ADAYI MOIN KIKHIA NGAZETE’YE KONUŞTU. İŞTE ANA BAŞLIKLAR:
- *BÜTÜN ANLAŞMALARA SAYGILI OLACAĞIZ.
- *LİBYA’NIN YENİDEN İNŞAASINA TÜRK İNŞAAT FİRMALARI KATKI YAPABİLİR
- *BU TOPRAKLARI HEP BİRLİKTE TEKRAR YEŞERTEBİLECEK BİR LİBYA OLSUN İSTİYORUZ
- *LİBYA’NIN EGEMENLİĞİNE HERKES SAYGI GÖSTERSİN İSTİYORUZ
- *LİBYA’DA ÖNCELİKLE STABİLİTENİN SAĞLANMASI VE ŞEFFAF SEÇİMLERİN YAPILMASI GEREKİYOR. BİZİM ÖNCELİĞİMİZ BU
- *LİBYA UZUN ZAMANDIR ACI ÇEKİYOR VE ARTIK YETER DİYOR
- *LİBYA VATANDAŞLARI DA DİĞER AKDENİZ ÜLKELERİNDEKİ GİBİ SAKİN VE REFAH İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYOR
- *BİZ BMGK’DAN ÇIKAN SİLAH AMBARGOSU KARARLARININ ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE UYGULANMASINI BEKLİYORUZ. LİBYA’YA DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDEN SİLAH GİRMESİNİ İSTEMİYORUZ.
Libya’da ateşkes sonrası kurulacak teknokrat hükümetinin olası başbakanı Moin Kikhia NGazete’den Nuray Başaran’ın sorularını yanıtladı
NURAY BAŞARAN
Özellikle Doğu Akdeniz güvenliği noktasında Türkiye için stratejik önemi büyük olan Libya’da Hafter güçleri kaybedip ateşkesin ilan edilmesiyle birlikte, Libya’nın normalleşme süreci için teknokrat hükümeti kurulması çalışmaları da hız kazandı.
Biz de , Birleşmiş Milletler tarafından Cenevre’de organize edilmesi beklenen Barış Görüşmelerinde , Libya’daki tüm tarafların üzerinde anlaşması beklenen Moin Kikhia ile, whatsapp üzerinden çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik.
Libya ile Türkiye arasında başlayan ve bir çok ülkeyi rahatsız eden anlaşmaların devam etmesi ve tarihsel geçmişe dayalı sağlam ilişkilerin yeni dönemde de devam etmesinin büyük önemi var.
İşte bu nedenle yeni başbakan olarak bugün en güçlü isim olan Moin Kikhia’ya da göreve geldikten sonra yapacaklarını ve Türkiye hakkında ne düşündüğünü ve aslında Libya için neleri hayal ettiğini konuştuk.
Elbette soru cevaplardan önce Libya’da başbakan koltuğuna oturması beklenen Moin Kikhia’nın kim olduğu ve gücünün nereden geldiğini anlamak da çok önemli.
Peki Moin Kikhia kim?
Ve gücü nereden geliyor?
Bunları bilmezsek Libya ile yarının ilişkilerini inşaa etmekte zorlanırız diye düşünüyorum.
Öncelikle de sizlerle bu bilgileri paylaşmak istedim
MOIN KIKHIA KİMDİR?
23 Şub 1961'de Bingazi ‘de doğdu. – Evli ve dört kız çocuk babası (sadece Libya vatandaşlığı var)
Libya İnsani Örgütü Kurucusu.
İlk Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri C130'da uçuş koordinasyonu yaparak, kusatmayi asmis ve İnsani yardımları Bingazi Havaalanı’ na inmesini sağlamıştır.
Libya Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu Danışmanıdır.
2001 yılında Moin, ailesinin refahı için güvenlik ve güvenlik sorunları nedeniyle ailesini (karısı ve dört kızını) Libya dışına yerleştirme gereğini hissedip, bu nedenle Ürdün’de kanuni olarak ikamet etmeye başladı. O zamandan beri hem ebeveynlerinin , arkadaşlarının ve diğer dostlarının yanında Bingazi'de ikamet ederken, hayatını kazanmak için (Libya - Amman - Dubai) arasında yaşamına devam etti.
LİBYA'DAKİ MOIN KIKHIA AĞI
Süresi dolmuş olan Genel Ulusal Konsey (GNC) ve 94 grup üyesi (Çoğunluk Sufi-Liberaller) ile etkili ilişkileri bulunmakta. Bu Konseyin Moin’in kizkardesi ile evli olan Ahmad Langhi tarafindan liderliği yapılmıştı. Ahmad Langhi , şu anda da Seçilmiş Yüksek Devlet Konseyinin üyesidir.
Abelhadi Shamata liderliğindeki Libya İsyancılar Birliğinin (ATHAL) İslamcılarının lideri ile değerli ilişkileri mevcuttur. Moin, mevcut meşru seçilmiş organların karşı siyasi tarafında olmalarına rağmen, İslamcı görüşe sahip ATHAL ile de doğrudan ve saygın bir iletişim hattı kurdu.
Ulusal Cephe Partisi lideri ve Libya'nın devrim sonrası ilk cumhurbaşkanı olan Mohamed Magariaf ile önemli ilişkileri vardır. Moin, Magariaf'ın sorunsuz çıkış / istifasını müzakere etmesine ve barışçı yollardan gerçekleşmesine yardımcı oldu.
Sabha / Fezzan Bölgesi Temsilcisi , Abdul Jalil Saif Al Nasr, Sabha bölgesinin yöneticileri olan Bani Süleiman Kabilesinin önde gelen lideri ile tarihi değerli ilişkilere sahip.
Ayrica, Libya'da devrim boyunca dürüstlüğü ve kahramanca rolü ile tanınan, saygın bir profesyonel , ayrica askeri ve ulusal figür olan Misrata isyancılarının Komutani Albay Salim Juha ile güvenilir ilişkileri mevcut.
LIA Başkanı (2014-2016) ve Libya İstikrar Ekibi'nin değerli bir üyesi olan , ayni zamanda , Moin’in kız kardeşiyle evli Hasan Bu Hadi’dir.
Şimdiki Genelkurmay Başkanı Abdulraziq Al Nazouri, Parlamento Başkanı Aqeela Saleh, Ordu Komutanı General Khalifa Hifter ve Genel Sagr Al Jaroushi , Hava Kuvvetleri Komutanı gibi ülkenin Askeri ve devlet enstitülerinde saygın ilişkileri, Yüksek Devlet Konseyi ve Fayez al-Sarraj Libya Başkanlık Konseyi Başkanı ve Libya Ulusal Anlaşması Hükümeti Başbakanı ve Batı Trablus Genel Usama Jweilee Ordu Komutanı ile güvenilir ilişkiler tesis etmiş ve sürdürmektedir.
MOIN KIKHIA SİYASİ VE ULUSAL MİRASI
Ailesi, Faşist işgali, Kaddafi diktatörlüğü ve Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan, siyasi açıdan, ulusal olarak saygı duyulan ,etkili bir mirasla iyi eğitilmiş en eski Bingazi ailelerinden biri olarak kabul edilir.
Amcası Mansour Rashid Kikhia (منصور رشيد الكيخيا) Mısır'da 1991 yılında kaçırılan ve sonra gizlice öldürülen , Kaddafi diktatörlüğü döneminin en önde gelen muhalefet lideridir. 2011 yılında devrimin sona ermesinden sonra Kaddafi saraylarında bulunana kadar, naaşının kalıntıları 19 yıl saklanmıştır
Babası Mansour Mohamed Kikhia (منصور محمد الكيخيا) (28 Kasım 1936 doğumlu) son derece saygın bir Libya akademisyeni ve politikacısıdır. Benghazi şehrinin temsilcisi olarak ilk Libya Ulusal Geçiş Konseyi'nin (NTC) eski bir üyesidir.
Kuzeni, Bingazi belediye seçimlerinde oyların% 60'ını alarak, ilk ve tek seçilmiş kadın Najat Rashid Mansour Kikhia’dır. 1979'dan beri Bingazi Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Libya'nın önde gelen birkaç etkili kadınından biridir.
Karısı, ikinci Dünya savaşı sırasında , faşistlere karşı devrimi destekleyen ve faşistlerden kurtulmak için müttefikler (Büyük Britanya) ile koordine edilen son Yousef Langhi'nin son yaşayan oğlu Al Zubair Langhi'nin kızıdır.
Daha sonra Mansour Kikhia’nın (Moin’in büyükbabası) ile birlikte, 1944 yılından ,1951 yılında Kral Idris Sanusi yonetiminde birleşmesine ve uluslararası kabul görmesine kadar , İdris Sanusi'yi Libya'ya (Cyrenaica Emirliği) geri getirme çabalarını koordine ve finanse etti.
Evet, ‘Neden Moin Kikhia ?’ sorusunun cevapları aslında bu bilgilerde gizli. Biz de bunun üzerine hemen sorularımıza geçtik?
İŞTE O SORU VE CEVAPLAR:
Nuray Başaran (NB): Türkiye konusunda ne düşünüyorsunuz? Başbakan olduğunuzda Türkiye ile ilişkilerinizi nasıl sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
ÜLKEDEKİ BAZI LİBYALILAR TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİ ROL MODEL OLARAK GÖRMEKTEDİRLER
Moin Kikhia (MK): Libya’nın Türkiye ile tarihe dayalı bir ilişkisi var. Türkiye bölgedeki önemli güçlerden bir tanesi. Türkiye’nin Libya’nın geleceğinin kurulmasında pozitif katkıda bulunması gerektiğine inanıyorum. Türkiye ile Libya arasında kültürel olarak olduğu kadar ekonomik olarak da sıkı bağlar var. Ekonomik ilişkilerde büyük potansiyel görüyorum. Bu ilişkileri bir kaç noktada oturtmamız gerekiyor; ekonomik, siyasi ve demokrasi alanında. Türkiye bu konularda Libya’ya yardımcı olabilir. Diğer yandan Libya’nın yeniden inşaasında ,Türk inşaat firmalarının büyük katkısı olabilir. Türkiye ile Libya’nın çok ortak noktası var. İki toplum da Müslüman ve Libya halkının bir kısmı Türkiye demokrasisini bir rol model olarak görüyor. Özellikle, Türkiye’nin son 20 yılda ulaştığı refah düzeyi Libyalıların da dikkatini çekiyor.
Bunlara eklemem gereken bir şey daha var. Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki bütün bölgesel güçlerin hepsi, bu süreç içerisinde pozitif rol oynamalı ve Libya’nın egemenliğine saygı göstermeliler.
NB: Bu egemenlikten bahsederken, bunun içerisinde Libya’nın toprak bütünlüğü var mı? Bölünmeye karşılar mı? Çünkü masada Libya ile ilgili “bölünme” dahil bir çok proje olduğunu duyuyoruz.
MK: Bu tamamen kabul edilemez. Benim egemen Libya’dan kastım; birleşik, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmiş bir Libya.
NB: Libya’nın bölgedeki stratejik varlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
MK: Libya bölgedeki ülkeler arasında, umuyorum ki ilerideki oluşacak Libya bölgede stratejik olarak önemini daha artıracak. Bölgedeki bütün ülkelerin Libya’yla ilgilendiğini biliyoruz. Biliyorsunuz Libya bir çok iş alanı için geniş bir bölge. Fransa’nın, Italya’nin, Türkiye’nin, Mısır’ın Libya’ya olan ilgisini anlıyoruz ve buna karşı çıkmıyoruz. Bu toprakları hep birlikte tekrar yeşertebilecek bir Libya olsun istiyoruz ileride. Ancak diğer ülkelerin ilgilendikleri konulardaki çıkarlarının yanında, biz her zaman önce Libya’nın çıkarlarını gözeterek müzakere edeceğiz. Bunların sağlanması için Libya’da öncelikle stabilitenin sağlanması ve şeffaf seçimlerin yapılması gerekiyor. Bizim önceliğimiz bu.
NB: Bugün ateşkes ilan edildiğine göre, Libya’da olası bir normalleşmeden sonra konsensus ile Libya’yı yönetme kararı alındığında, ismi geçen en önemli kişilerden bir tanesisiniz. Yönetime böyle bir konsensusla mı gelmek istiyorsunuz ? Libya ile ilgili yol haritanız nedir?
TEKNOKRAT HÜKÜMETİ OLARAK AMACIMIZ LİBYA’YA ÖZGÜR SEÇİM YAPTIRMAK
MK: Burada önemli olan benim de istediğim yol haritasının uygulanabilmesi, benim için de hangi görevde olacağım çok önemli değil. Birleşmiş Milletlerde yapılan toplantılarda şu anki ateşkes planına ulaşıldı ve bir yol haritası belirlendi. Cenevre’de yapılan toplantıda 13 meclis üyesi, 13 üye Libya devlet konseyi tarafından, diğer 13 bağımsız kişiler seçildi ve BM desteğiyle siyasi çözüme ulaşılması için bunlar çalışılacak. Bir kişi de Libya Yüksek Mahkemesi Üyesi ve görüşmelerin başkanı olacak.
Bu görüşmeler Koronavirüs pandemisi yüzünden sekteye uğrasa da, inşallah önümüzdeki günlerde çalışmaya devam edecek ve siyasi çözüme ulaşılması ve Birleşik Libya Hükümeti konularında sonuç almaya çalışacak. Benim yol haritamda teknokratik hükümetin tüm üyeleri seçimlerinde aday olamayacak, çünkü bu hükümetin amacı şeffaf bir seçim ortamı oluşturmaktır. Bütün Libyalılar bu seçimlere özgürce katılabilmelidir.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TARAFINDAN CENEVRE'DE ORGANİZE EDİLMESİ BEKLENEN BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE, LİBYA'DAKİ TÜM TARAFLARIN ÜZERİNDE ANLAŞMASI BEKLENEN, BAŞBAKANLIĞA EN YAKİN GÖRÜNEN İSİM
NB: Adınız bu kurulacak teknokrat hükümette başbakan adayı olarak geçiyor. Doğru mu?
MK: Bu karar su anda görüşmelerde yer alan kişilerin kararına bağlı. Ancak burada önemli olan nokta, yol haritasının doğru uygulanması. Umuyorum ki başa gelecek olan teknokrat hükümet bu yol haritasını uygulayabilir ve isteyen bütün Libyalılar seçime açık bir şekilde katılabilir.
NB: Peki bu teknokrat hükümet ne kadar görev yapacak ve ülke tahminen ne zaman seçimlere müsait hale gelecek?
MK: Bunun 3 seneden fazla sürmemesi gerekiyor. Olabilecek en kısa zamanda bu teknokrat hükümetinin kurulmasını ümit ediyorum.
BÖLGEDEKİ TÜM ÜLKELER LİBYA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYMALI
NB: Konsensusun , Teknokrat hükümetinin başbakan adaylarından seçilecek kişinin üzerine kurulacağını görüyoruz. Bu adayların önde gelenlerinden birisi de sizsiniz, Libya için hayalleriniz neler?
MK: Öncelikle ben Libya’nın vatandaşıyım. Benim bütün bağımlılığım Libya’ya ve Libya’nın refahı benim için her şeyin üzerinde. Bölgedeki bütün ülkelerin Libya’nın toprak bütünlüğüne saygı göstermesini ve Libya hükümetinin de diğer ülkelerinde egemenliğine ve çıkarlarına saygı göstermesini bekliyoruz. Libya uzun zamandır acı çekiyor ve artık yeter diyor. Libya vatandaşları da diğer Akdeniz ülkelerindeki gibi sakin ve refah içinde yaşamak istiyor. Son yıllarda maalesef Libya’da suç örgütleri cirit atıyor ve vatandaşların çoğu kaos içinde yaşıyor. Hedefimiz stabil ve sakin bir Libya yaratarak vatandaşlarımızı huzura kavuşturmak. Umarım uluslararası topluluk ve BM güvenlik konseyi sözlerinde durarak Libya’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterir. Biz BMGK’dan çıkan silah ambargosu kararlarının uluslararası hukuka uygun şekilde uygulanmasını bekliyoruz. Libya’ya dünyanın hiçbir yerinden silah girmesini istemiyoruz.
BİZ BMGK’DAN ÇIKAN SİLAH AMBARGOSU KARARLARININ ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE UYGULANMASINI BEKLİYORUZ. LİBYA’YA DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDEN SİLAH GİRMESİNİ İSTEMİYORUZ.
NB: Bunların uygulanabileceğini düşünüyor musunuz? Uluslararası topluluk silah ambargosu kararına saygı gösterebilecek mi sizce?
MK: Elbette. Bu BMGK’nin kararı, benim kararım değil. Bu daha önce de uygulandı ve tekrar uygulanacaktır.
NB: Libya halkının psikolojisi nasıl? Sizce size nasıl bakıyorlar?
HALK KAOSTAN VE SAVAŞTAN YORULDU
MK: Bu sorunun aslında bana sorulmaması lazım, benim hakkımda ne düşündüklerini kendileri söylemeliler. Ancak ben, gözlemlerimden Libya halkının psikolojisini söyleyebilirim. Halk kaostan ve savaştan yoruldu. Bütün Libyalılar güvenlikli ve sakin bir ülke istiyor. Bence güvenli ve sakin bir Libya bütün dünyaya ve uluslararası topluma da daha fazla yararlı olacaktır. Genç bir nüfusa sahibiz ancak bu gençlerin hepsi savaşa yönlendirildiler ve karanlığa itildiler. Beklentimiz bu gençlere savaştan uzak, hayallerini gerçekleştirebilecekleri güvenli çalışma hayatı oluşturabilmek. Hükümet kurulduğunda , yasalar çerçevesinde bir uzlaşma komitesi kurulacak ve toplumsal sorunlar bu komitede çözülecek. Libyalıların hayal ettiği bu gelecek inşallah Türkiye’ye de pozitif bir etkiye sahip olacaktır.
NB: Ateşkesten sonra hükümetin kurulması ne kadar sürecek, bir tahmininiz var mı?
MK: Bu uluslararası sürece bağlı ama umuyorum ki olabildiğince hızlı şekilde kurulacak. Çünkü halk savaştan bıktı.
NB: Hem bu noktada, hem sonrası için dünya kamuoyu ve Türkiye’ye vermek istediği mesaj nedir?
STABİL VE GÜVENLİ BİR LİBYA BÜTÜN DÜNYANIN ÇIKARINADIR.
MK: Sadece Türkiye’ye değil bütün uluslararası kamuoyuna sesleniyorum. Bölgesel güçler Libya’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli. Bu zorlu süreci geçirirken bütün ülkelerin pozitif katkıda bulunmasını istiyorum. Stabil ve güvenli bir Libya bütün dünyanın çıkarınadır.
NB: Libya ve Türkiye’nin az önce de belirttiğim gibi tarihsel bir ortaklıkları var. En zor zamanlarda birbirlerine destek verdiler. Bugün Türkiye’nin Libya’da olmasının sebeplerinden bir tanesi de Kıbrıs Barış Harekatı’ndan gelen ambargoya karşı Libya’nın bize olan desteğidir ve aynı zamanda Libya eski Osmanlı toprağıdır. Ateşkesten sonraki durum Türkiye ile Libya arasında nasıl olmalıdır? Çünkü Türkiye, Libya’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğiyle saygı duyarak askeriyle ve desteğiyle orada. Mesela Serrac hükümetiyle Türkiye Libya’yla Doğu Akdeniz güvenliğiyle alakalı bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma devam edecek mi?
BİR LİBYALI OLARAK DİĞER ÜLKELERİN SORUNLARI ARASINDA KALMAK İSTEMİYORUZ
BÜTÜN ANLAŞMALARA SAYGILI OLACAĞIZ.
MK: Öncelikle Türkiye ve diğer bölgesel güce sahip tüm ülkeler, örneğin; Mısır, Yunanistan, Fransa, Tunus, İtalya, Cezayir ve Kıbrıs Rum Kesimi tabiki Libya’yı çevresinde yer alan ulkeler. Bir Libyalı olarak diğer ülkelerin sorunları arasında kalmak istemiyoruz. Bütün bu ülkelerin yeni Libya için pozitif rol oynamalarını bekliyoruz. Öncelikle bütün komşu ülkelerimizin sınırlarına ve karasularına saygılı bir Libya oluşturacağız.
Şu an Akdenizdeki karasuları ölçüleri konusunda teknik bilgiye sahip değilim. Ancak önceliğimiz, komşularımızın kendi aralarındaki sorunlarda Libya’nın taraf olmaması.
LİBYA TÜM ULUSLARARASİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNE HUKUK ÇERÇEVESİNDE SAYGI GÖSTERECEKTİR.
Osmanlı dönemi ve İslam bölgeye geldiğinden beri bizim Türklerle olan ortaklığımız arttı. Bütün ülkere saygılı olmalıyız. Bütün anlaşmalara da saygılı olacağız. Gelecekteki kurulacak Libya hükümeti imzalanan bütün anlaşmalara saygı gösterecektir. Bildiğim kadarıyla imzalanan anlaşma karasuları bakımından Libya’nın da lehine.
NB: Ülkem adına bizi aydınlattığınız için teşekkür ederim.
MK: Eklemek istediğim bir şey daha var. İnşallah kurulacak yeni hükümet, Libya devlet konseyiyle de danışarak, seçilmiş Libya parlamentosunun onayını alacak. Yeni Libya hükümetinin çalışabilmesinin ön koşullu olarak seçilmiş parlamentonun ve konseyin onayına bağlıdır. Yeni hükümet buradan aldığı meşruiyetle Libya için doğru tarafı seçecektir.
NB: Libya’nın stratejik önemini nasıl görüyorsunuz? Herhangi bir müttefiklik durumunda hangi ülkeleri kendinizi yakın görüyorsunuz?
LİBYA’DAKİ BARIŞIN TÜM AKDENİZE KATKISI OLACAKTIR
MK: İki soruyu da aynı şekilde cevaplayacağım. Libya bütün Akdeniz’deki sorunların çözümüne katkıda bulunabilecek katma değer bir ülke. Libya’daki barışın bütün Akdeniz’e pozitif katkısı olacaktır. Libya çok acı çekti, her yönden. Bizim için önemli olan Libya’nın genç nüfusunun huzurlu ve güvenli bir hayata ulaşmasıdır.
NB: Bizim de isteğimiz bu yönde.
MK: Dostlarımızla bu hedefe ulaşacağımıza inancım tam.
NB: İnşallah sonraki röportajımızı başbakanlık ofisinizde siz başbakanken yapabiliriz.
MK: Bu Libya halkının kararı olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.