BALKAN DOSYASI (2.Bölüm)

Yer: Gostivar

Uluslararası Vizyon Üniversitesi’ndeyiz.

Öncelikle belirtmem gerekir ki; Gostivar Belediyesi'nin 3 resmî dilinden biri Türkçe.

Gostivar, “misafiri bol, misafirperver” anlamına geliyor.

Ege Denizi’ne dökülen Vardar Nehri’nin doğduğu Şar Dağları da Gostivar sınırları içerisinde.

Doğal güzelliklerin bulunduğu, kayak ve spor merkezi bulunan turistik Mavrova Millî Parkı, Gostivar sınırları içerisinde yer alıyor. Mavrova, özellikle kış turizmi açısından gözde bir yer. Şehrin çevre köylerinde yaşayanlar, geçimini tarım ve hayvancılıktan kazanırken; tüketimi sağlayan asıl gelir, yurt dışında çalışan gurbetçilerden geliyor.

2002 nüfus sayımına göre şehirde 7 bin 991 Türk yaşıyor. Ve her eğitim düzeyinde tamamen Türkçe eğitim veren kurumlar mevcut. Bunlar; Mustafa Kemal Atatürk ilk ve orta okulu, Gostivar Belediyesi Lisesi ve Uluslararası Vizyon Üniversitesi..

Kısaca burada kendinizi hiç yabancı hissetmiyorsunuz.

Bu durum elbette soydaşlarımızın yıllarca canı pahasına verdiği mücadelelerle bu noktaya gelmiş.

15 yıllık mücadele sonunda Uluslararası Vizyon Üniversitesi, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun 07.10.2014 tarihinde Oybirliği ile aldığı karar sonucunda kurulmuş ve 13.11.2014 tarihinde KMC Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından verilen çalışma izni ile merkezi Gostivar şehrinde olmak üzere yüksek öğretim faaliyetlerine başlamış.

2017 yılı itibarıyla ilk mezunlarını vermeye başlayan Üniversite, Türkiye dışında yerelde Balkanlar, genelde ise AB sınırları içinde tedrisat dili Türkçe olarak eğitim-öğretim verme hakkına sahip akredite olmuş resmi ilk ve tek üniversite.

Bu üniversitenin kurulmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin katkıları çok büyük. Özellikle de Türkiye’de üniversiteyi YÖK’ün tanıması noktasında.

Halen ekonomik olarak ‘Bir avuç Çılgın Türk’ün kendi imkanları ile ayakta kalmaya çalışan üniversite, 2018 yılında Avusturya’da tüm programlarını akredite ettirerek, Viyana’da ve Avrupa’da Türkçe eğitim verme hakkına sahip tek üniversite olma hüviyetini de kazanmış.

Avusturya ile birlikte Almanya, İsviçre gibi ülkeler mezunlarının diplomalarına denklik verip Uluslararası Vizyon Üniversitesi’nin mezunları bu ülkelerde kanunların kendilerine verdikleri haklardan yararlanabiliyorlar.

Ama?

Ama Türkiye hariç!

Trajedide burada başlıyor ne yazık ki!

Kurucular okulun misyonu konusunda ; ‘bir bilimsel kuruluş olarak Balkanlardaki Türk dilini ve kültür varlığını korumak, yaymak ve yükseltmektir. Türk varlığının teminatı olan dünya dili Türkçe’nin bilim dili hüviyetini güçlendirmek bu misyonun önemli bir parçasıdır. Üniversitemiz, bu temel misyon doğrultusunda tedrisat dilini Türkçe olarak uygulamakta, akademik etkinlikleri Türkçe olarak gerçekleştirmekte, ders kitapları ve diğer bilimsel yayınlarını Türkçe olarak kaleme almaktadır. Kuzey Makedonya dışındaki Avrupa ülkelerinde de programlarını Türkçe olarak akredite ettirip uygulamakta, lisansüstü tezlerin de yine Türkçe yazılıp savunulmasını sağlamaktadır.’ Diyerek söze başlıyor.

Halen bünyesinde:

Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi: Bilgisayar Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Mimarlık ve İç Mimarlık bölümleri.

Ekonomi Fakültesi: Ekonomi Bölümü, MBA Yüksek Lisans programı

Hukuk Fakültesi: Hukuk Lisans ve Yüksek Lisans programları

Sosyal Bilimler Fakültesi: Psikoloji Lisans ve Yüksek Lisans programlarının yanı sıra, Klinik Psikoloji alanında doktora programı.

Balkan Araştırmaları Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü bulunuyor.

Ve bu yıl, böyle özveri ile kurulmuş olan üniversitenin kuruluşunun 8. ve 5. mezunlarının töreninde olmak başka bir ayrıcalıktı diye düşünüyorum.

Elbette Türkiye’den gelen katılımcılar arasındaki Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Mutlu’nun katılımı da bir o kadar önemli mesajlar içeriyordu.

Özellikle YÖK’ün TÜRKÇE eğitim veren üniversiteye dönük denklik uygulamaları bir kez daha gündeme gelirken, katılımcılar Ayşe Türkmenoğlu ve Prof. Dr. Ruhi Ersoy anavatandan olan ümitleri arttırdı.

Zira bu üniversitenin eğitim dili, yarın Türkçe yerine İngilizce veya Arnavutça olarak değişse, mevcut YÖK hemen diplomalara denklik verecek. Öğrencilerin bu konuda YÖK’e karşı açtıkları yargı kararlarında , ‘eğitim dilinin TÜRKÇE olması sebebiyle YÖK’ün denklik vermediği’ şeklindeki cümleyi yönetmeliğin hangi bilmem kaçıncı maddesinde yer aldığı şeklindeki açıklamasına şahsen ben yorum yapmak istemem!. Bu duruma ne denebilir ki??? Yorum sizin!

Törene dönecek olursak; aynı zamanda Türk Dünyası Parlamenterler Birliği Vakfı Başkan Yardımcısı da olan Ayşe Türkmenoğlu, Osmanlının son dönemlerinde Türkiye Cumhuriyetinin sınırları cetvellerle çizilmek zorunda kalırken, Türkiye’nin hiçbir zaman gönül coğrafyasından ayrılmadığını vurgulamasını çok önemsedim.

Türkmenoğlu ayrıca, YÖK uygulamalarının aksine dil birliğinin önemine ve Türkçe eğitim veren Vizyon Üniversitesi’nin burada yüklendiği misyonun kutsallığına değinip, ‘dil birliği olmazsa olmazımız’ derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ nın selamlarını getirdiğini söylediğinde salonda bulunan misafirlerin güçlü alkışlarına, ‘ bu sorunların çözümüne olan ümidin alkışlarıydı’ demek yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Öte yandan MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy , törende yaptığı konuşmada, Vizyon Üniversitesi’nin Türkçe’nin ses bayrağının dalgalandığı yer olduğunu belirtirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin üniversitenin kuruluşunda gerek tanınılırlık , gerekse diğer konularda yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurgulayıp, buradaki Türklere ana dilde haklarını veren Kuzey Makedonya hükümetine de teşekkür etti.

Ersoy, ‘Cumhurbaşkanı forsunun etrafında 16 tane yıldız vardır. Bu 16 yıldız Türklüğün tarihte kurduğu imparatorluk düzeyindeki devletlerin yıldızıdır. Ortasındaki güneş de Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil eder. Diyor ki Cumhurbaşkanı ; 16 imparatorluk kurduk, 22 milyon kilometrekare coğrafyada kültürümüz, medeniyetimiz neşet etti. Bunun içerisinde 130’un üzerinde para bastırarak egemenlik ilan ettiğimiz devlet tecrübemiz var. Ve ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı olarak Türk Devleti’nin temsilcisi olarak ortadaki güneş gibi bu medeniyetin alayının bugün sözcüsüyüm diyor. Bu şuurla kendine gelen milletin iradesi ile devletin idaresine dönüştüren Türkiye Cumhuriyetinin varlığı ile beraber bu bahsetmiş olduğumuz Türkün yeniden doğruluşunun takipçisiyiz diyor. ’ diyerek Cumhurbaşkanının her sözünü bu forsun önünde söylediğini ve bundan ümitlenmek gerektiğini sözlerine ekledi.

Kuşkusuz programın en anlamlı diğer katılımcısı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Mutlu’ydu. Mutlu’nun kürsüye çıktığındaki ilk sözlerinin, ‘ Kahramanlar diyarı şehitler şehidi Ömer Halisdemir’in memleketi Niğde’den selamlar getirdim ‘ cümlesi sonrasındaki salondaki atmosfer yaşanmaya değerdi.

Fazla söze gerek yok en iyisi daha fazlasını merak edenler için o konuşanlar ve konuşmalarını aşağıdaki video yayınlarında izleyebilirsiniz.

Biz de Balkanları izlemeye devam edeceğiz. Olayların ve olanların takipçisi olacağız.

YARIN: BALKANLAR DOSYASI (3. BÖLÜM)DE ; BUGÜNÜN BALKANLARINDA KİM NE YAPMAK İSTİYOR?

KONUŞMACILARIN VİDEOLARI: