Üniversite Öğrencileri İsrail'in Filistin’deki Saldırılarını Protesto Etti
Türkiye'nin birçok şehrinde üniversite öğrencileri İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti
Türkiye'nin birçok şehrinde başta üniversite öğrencileri, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek ve Gazze halkına destek olmak için yürüyüş yaptı.
İstanbul
Zeytinburnu'nda, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyesi üniversite öğrencileri, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilen sivillerin kampına düzenlediği saldırıyı protesto etti.
Biruni Üniversitesi'nin önünde toplanan derneğin İstanbul Üniversiteler Komisyonu üyeleri, tekbir getirip, İsrail ile ABD aleyhine slogan attı.
AGD İstanbul Üniversiteler Komisyonu Başkanı Fatih Karagül, basın açıklamasında, Filistin davasını kalbinin tam orta yerinde taşıyan kişiler olduklarını söyledi.
Fotoğraf: Mehmet Ali Derdiyok/AA
Zalimin zulmünü haykırmak ve İsrail'in vahşice katlettiği masum Gazze halkına destek vermek için meydanlarda olduklarını dile getiren Karagül, "Gazze'yi ve Filistin halkını asla yalnızlığa terk etmeyeceğiz. Yüzyıla yakın süredir İslam topraklarını işgal ederek, kadın, yaşlı, çocuk demeden katlederek, habis bir kanser gibi büyüyen katil İsrail, 26 Mayıs Pazar akşamında bir kez daha cani bir devlet olduğunu göstermiştir. Yıllardır Gazze'de soykırımda bulunan Siyonist İsrail, 26 Mayıs günü yeni bir caniliğe imza atmış ve Filistin halkının haklı direnişleri karşısındaki başarısızlıklarını unutturmak için Refah'ta onlarca Filistinliyi bombalarla yakarak şehit etmiştir." diye konuştu.
Karagül, Refah'a sığınan masum sivillerin üzerine bombalar yağdıran İsrail'in yine insanlık suçu işlediğine dikkati çekerek, "Daha yürüme çağına gelmemiş bebekleri diri diri yakan bu Siyonist çete bütün dünyanın tepkisine rağmen herkesin gözü önünde terör eylemleri gerçekleştirmeye devam etmektedir. Tüm dünyanın sessizliğinden aldığı cesaretle katil Siyonistler, insanlıktan uzak bir halde terör saldırılarını sürdürürken gerçekleşen bu son saldırı artık sözün bittiği yer olmuştur." ifadelerini kullandı.
Gruptakiler, basın açıklamasının ardından dağıldı.
İHH, Özgür-Der, Yedi Hilal ve Marmara Yeni Nesil'in de aralarında bulunduğu STK'lere üye üniversiteliler de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nin önünde toplandı.
Türk ve Filistin bayrakları taşıyan ve üzerinde "Gazze için kampüsler ayağa, yaşasın küresel intifada" yazılı pankart açan grup, "Yaşasın ümmet dayanışması", "Katil İsrail Filistin'den defol", "Katil ABD Orta Doğu'dan defol", "Batı'nın yalanı insan hakları" ve "Kahrolsun Amerika emperyalizmi" sloganları attı.
Burada grup adına basın açıklamasını okuyan Muhammed Taha İpek, İsrail'in önceki gece "2371 Blok" adını verdiği ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit ettiğini söyledi.
Artık kınama zamanının geçtiğini, üniversitelerde, kampüslerde, dersliklerde ve meydanlarda buğzetmenin ötesine geçip harekete geçme zamanı olduğunu belirten İpek, "Biliyoruz ki artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bizler de bugünü bir milat bilip Aksa'nın bahçesinde, özgür Filistinli kardeşlerimizin evlerinde tekrardan bir araya geleceğimiz güne kadar, durmadan, yorulmadan inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer fertleri olacağımıza söz verelim." ifadelerini kullandı.
İpek, verecekleri bu sözün ilk adımının da özellikle üniversiteler içinde bulunan kantinlerde "zulme ortak hale getiren markaları" boykot etmek olduğunu dile getirdi.
Dünyada da insanlığın zulme karşı bir arada olduğuna dikkati çeken İpek, şunları kaydetti:
"'Eylemden ne olur' demeksizin her gün her saat Filistin için ribatta olan insanlık, devletleri mutlaka harekete geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistin'i özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Biz inanıyoruz ki bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak ve bütün devletler Filistin'i özgür bir ülke olarak tanıyacak."
Gaziantep
Gaziantep Üniversitesi öğrencileri, Türkiye ve Filistin bayraklarıyla üniversite yerleşkesindeki merkez yemekhanesi önünde toplandı.
Fotoğraf: Adsız Günebakan/AA
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Gaziantep Üniversitesi koordinatörü Abdülkadir Göregen, grup adına yaptığı açıklamada, işgalci İsrail'in yıllardır sistematik olarak Filistin halkına katliamlar yaptığını belirterek, "Çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden zalimce soykırım uygulamaktadır. Hiçbir insani ahlaki değerlere sahip olmayan İsrail son 8 aydır zulmünü had safhalara çıkarmıştır." diye konuştu.
Filistinlilere desteklerini sürdüreceklerini ifade eden Göregen, şunları aktardı:
"Yalnız değiliz, Filistin meselesi artık sadece Müslümanların meselesi olmaktan çıkmıştır. Vicdan sahibi, bütün insanların meselesi haline gelmiştir. Milyonlarca Müslüman, İsrail'in zulmüne sessiz kalırken merhamet sahibi Hristiyanlar, gayrimüslimler ve daha nice din, dil, ırk fark etmeksizin Filistin davasını sahiplenmişlerdir. Bizler tüm bu zulümlerin karşısında durarak Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu herkese ilan ediyoruz. Zalimin zulmünü tüm dünyaya haykıracağız."
Öğrenciler daha sonra şehit edilen Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Edirne
Trakya Üniversitesinde (TÜ) İsrail'in Refah kampına yönelik saldırısı protesto edildi.
AK Parti Gençlik Kolları Üniversiteler Teşkilatı (ÜNİAK) ve İHH İnsani Yardım Vakfı Edirne Temsilciliği organizasyonuyla öğrenciler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu ve dernek temsilcileri, Bolca Ana Yemekhanesi önünde toplandı.
Türk ve Filistin bayrakları ile "Gazze'de soykırım var", "Çocuklar uyurken sessiz olunur, ölürken değil", "Hepimiz Gazzeliyiz, hepimiz Hamasız", "Özgür Filistin" yazılı dövizler ve "Türkiye'nin üniversiteleri de ayağa kalkmalı" yazılı pankartlar taşıyan grup, slogan atarak Rektörlüğe kadar yürüdü.
TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da karşıladığı gruba destek verdi.
Fotoğraf: Cihan Demirci/AA
Peygamber Sevdalıları Vakfı Trakya Bölge Koordinatörü Ömer Bozkurt, yaptığı açıklamada İsrail'in 8 aydır devam eden soykırımının günden güne artarak devam ettiğini söyledi.
Artık kınama zamanının geçtiğini, tüm dünyanın harekete geçmesi gerektiğini belirten Bozkurt, "Bizler sözümüzü verdik, ne bir başınayız ne de yalnızız. Bütün dünya ve bütün insanlık zulme karşı bir arada. Eylemden ne olur demeksizin, her gün ve her saat Filistin için ribatta olan insanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistin'i özgür bir devlet olarak tanımasıydı." dedi.
Eylemlerin tüm dünyayı sararak meclisleri harekete geçireceğini ifade eden Bozkurt, zaferin inananların olacağını kaydetti.
Protestoya AK Parti İl Başkan Yardımcısı Rasim Özgün, Anadolu Gençlik Derneği Edirne Şube Başkanı Abdülhamit İriş, HÜDA PAR İl Başkanı Bayram Kınay, AK Parti Edirne ÜNİAK Başkanı Eren Çam, TÜ Anadolu Gençlik Topluluğu Başkanı Ömer Seyfettin Tunç, İHH İnsani Yardım Vakfı İl Temsilcisi Çetin Demirkılıç, HAK-İŞ İl Başkanı Emre Promet, İlim Yayma Cemiyeti ve Cihannüma Derneği üyeleri de destek verdi.
Kırşehir
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi (KAEÜ) Öğrenci Topluluklarının organizasyonunda öğrenciler, İsrail'in Filistin'e saldırılarını kınamak ve Gazze halkına destek amacıyla Yabancı Diller Fakültesi önünde toplandı.
Öğrenciler, ellerinde taşıdıkları Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail aleyhine slogan attı, tekbir getirdi.
Fotoğraf: Serkan Güner/AA
Yerleşkedeki kafe önünde son bulan yürüyüşün ardından açıklama yapan Genç İHH Kırşehir Şube Başkanı Nurullah Talha Erbaşı, acil ateşkes çağrısını yineledi.
Erbaşı, 8 aydır her gün kınadıkları siyonist devletin, dün gece "2371 Blok" adını verdikleri ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelenen Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit ettiğini söyledi.
Artık kınama zamanının geçtiğini, üniversitelerde, kampüslerde, dersliklerde, meydanlarda ve her yerde kalben buğzetmenin ötesine geçip, harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Erbaşı, "Artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bugünü bir milad bilip, Aksa'nın bahçesinde özgür Filistinli kardeşlerimizin evlerinde tekrar bir araya geleceğimiz güne kadar durmadan, yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer ferdleri olacağımıza hep birlikte söz veriyoruz." dedi.
Etkinliğe, KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, akademisyenler ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.
Eskişehir
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğrencileri, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilen sivillerin yaşadığı kampa gerçekleştirdiği saldırıya tepki gösterdi.
Meşelik Yerleşkesi'nde daha önce kurulan nöbet çadırının bulunduğu yemekhane önündeki alanda öğrenciler adına basın açıklaması yapıldı.
Fotoğraf: Günhan Özceylan/AA
İlahiyat Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ömer Koca, akademisyenlerin de destek verdiği basın açıklamasında, Refah'a yapılan saldırı sonrası kınama zamanının geçtiğini, harekete geçme vaktinin geldiğini söyledi.
Filistin için yapılan her eylemin dünya genelinde sonuç vereceğini belirten Koca, İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistin'i özgür bir devlet olarak tanıma yönünde aldığı kararlara dikkati çekti.
Bu eylemlerin çığ gibi bütün meclisleri saracağını ve bütün devletlerin Filistin Devleti'ni tanıyacağına inandıklarını dile getiren Koca, "Ancak bu bir son değil, aksine yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Biz yine inanıyoruz ki bundan bir sonraki gerçek, başkenti Doğu Kudüs değil bizatihi Kudüs'ün kendisi olan ve içinde herkesin barış içinde yaşadığı Filistin Devleti'dir." dedi.
Filistin ve Türk bayrakları taşıyan öğrenciler, temsili kefenleri merdivenlere bırakarak İsrail'i protesto etti.
Bartın
Bartın Üniversitesi (BARÜ) öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Filistin halkına destek vermek için başlattıkları nöbeti sürdürüyor.
Üniversitenin Kutlubey yerleşkesinde 17 Mayıs'ta Filistin ve Türk bayrakları asılı çadırlar kuran öğrenciler, "Nehirden Denize Özgür Filistin", "Soykırıma Hayır" yazılı dövizler eşliğinde Gazze'de yaklaşık 8 aydır havadan ve karadan bombardıman altında yaşayan Filistinliler için duyarlı olunması çağrısında bulunuyor.
Öğrencilerden İsmail Eren, gazetecilere, Gazze'de 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından gerçekleştirilen bir soykırımın yaşandığını söyledi.
Eren, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 35 binin üzerine insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini anımsatarak, "Yüzde 60'tan fazlasını kadınlar, çocuklar ve kuvözdeki bebekler oluşturuyor. Sözde Batı medeniyetleri kendi uydurdukları insani hak ve hürriyetlerin dışına çıkarak, büyük bir soykırıma devam ediyorlar." dedi.
Filistin halkının büyük bir direniş gösterdiğini anlatan Eren, "Bu direnişin kıvılcımını dünyada da görebiliyoruz. Dünyada intifada oluştu. Dünyanın dört bir yerinde, özellikle üniversitelerde öğrenciler büyük bir intifadaya kalkıştılar. Biz de bu intifadaya destek vermek için, meşale yakmak için Bartın Üniversitesi öğrencileri olarak eylem düzenliyoruz. Temennimiz, bu barbar, soykırımcı zihniyetin ve arkasındaki kukla rejimlerin son bulması." ifadesini kullandı.
Muş
Rektörlük binası önünde bir araya gelen, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler, Üniversite Çarşısı'nın önüne kadar yürüdü.
Burada yürüyüşe katılanlar adına açıklama yapan Muş Alparslan Üniversitesi İlim ve Fikir Topluluğu Başkanı İbrahim Arpa, Gazze'de yaşanan soykırımı lanetlediklerini ve Gazze halkıyla onur duyduklarını söyledi.
Bir yüzyıldan daha uzun süren Filistin meselesinin 'Aksa Tufanı Operasyonu' ile tüm dünyanın dikkatini tekrar çektiğini belirten Arpa, şunları kaydetti:
"Burada İsrail denen terör devletinin gerçek kimliği ifşa edilmiş, soykırımcı, zalim ve işgalci İsrail aynı zamanda hırsız ve çocuk katili olarak tarihteki yerini almıştır. İsrail, hastaneler, camiler, evler, okullar gibi akla gelebilecek tüm yerleri bombalıyor. 36 binin üzerinde şehidin çok büyük bir kısmı çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşmakta ve katliam tüm yakıcılığıyla devam etmektedir. En son 26 Mayıs gecesi İsrail savaş uçakları, Refah'ın kuzeybatısında Birleşmiş Milletler, Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı depolarının bulunduğu bölgenin yakınında yaşayan, yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladı. Burası İsrail tarafından da güvenli bölge olarak tanımlanmasına rağmen roketlerle vuruldu. 50'nin üzerinde şehit ve onlarca yaralımız var."
İsrail'in, Uluslararası Ceza Mahkemesinin kararını çiğneyerek hiçbir hukuki müeyyidenin kendisini bağlamadığını fiili olarak gösterdiğini ifade eden Arpa, "Gazze'de insani durum olabilecek en kötü noktada ve bu konuda henüz İsrail vahşetini durduracak bir mekanizma kurulabilmiş değil. Dünya devletleri özellikle İslam ülkelerinin söylem düzeyini geçerek somut ve fiili adımlar atma vakti çoktan geçmiş durumda. Hamas mücahitleri savaşı sürdürmekte ve asla teslim olmamaktadır. Yıkılan camilerin enkazlarında namazlar kılınmakta, Kur'an-ı Kerim bu asil ruhlara eşlik etmektedir. Dualarımızla, İsrail ürünlerine boykot uygulayarak, Filistin ve İslami direnişin tarihini okuyarak, Gazze'yi sürekli gündemde tutarak ve en önemlisi bir Müslümana yakışan ahlak ve vakarla davranarak bu cihadın yanında saf tutmalıyız." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.