"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
Mustafa Kemal Atatürk
...
Ey yorgun solcu, ey ateşli sağcı!
Dünün delifişekleri, bugünün küfürbazları!
Türk Devleti’ne, TSK’ya geçmişteki o kara günler yüzünden sövmekten, lanet okumaktan vazgeçin bir an!
Duygularınızın kölesi olmadan, şu basit soruyu sorun kendinize:
O zulüm dolu günlerde sizi kim kullandı?!
Bir "dış güç", bir "gizli el" mi sizi piyon yaptı, yönlendirdi?!
Ülkeyi yöneten siyasi iktidarın arkasında hangi küresel canavar pusuda bekliyordu?!
Ordunun tepesine çöreklenmiş o sözde komutanlar üzerinden, hangi emperyalist merkez bu vatan topraklarında kirli operasyonlar çevirdi, milli duygularınızı zehirledi?!
MİT’i, Emniyet’i, istihbarat ağlarını tarih sayfalarında didik didik edin!
O operasyonlar rastgele mi sanıyorsunuz?!
Hayır!
Kullanan güçler –ister Batı’nın derin devletleri, ister Doğu’nun karanlık elleri– Ordu’nun, TBMM’nin, iktidarın şanını, sonunu düşünmez; sadece ezer, kullanır, menfaatini kapar ve kaçar!
Geriye "yangın yeri" kalır: Sol göz sağ göze düşman, kardeş kavgası, ortalık avara kasnak küfürbazlardan geçilmez!
Yüksek siyaset arenasında "metafizik" yok, sadece soğuk hesap!
Ama işte burada, Atatürk’ün eşsiz vizyonu ile bugünün keskin aklı birleşmeli:
Bebekleri leyleklerin getirmediğini bilenler, uyanın!
Kalpaklılar silkinme vakti!
Atatürk Türkiyesi’ni korumak, dış güçlerin iğrenç planlarını paramparça etmek için yeniden omuz omuza!
"Yönlendirilen" değil, "yönlendiren" bir ulus olalım!
Ve evet, bu uyanışta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demir iradesi ve ülkemiz adına attığı somut adımlar var!
Görmezden gelmek aptallık olur.
Ancak aynı Erdoğan, geçmişte AKP’nin mecburiyetleri adına birçok yanlışa imza attı, aldatıldı.
Bugün ise hilafet yalanlarına kanmadığını, o şekilde ülke yönetilemeyeceğini anladığını iddia edenler var.
Peki laikliğe gerçekten sarıldı mı?!
Gerçekler karmaşık:
- Savunma sanayinde yerli devrim:
SİHA’lar, İHA’lar, TOGG, TCG Anadolu ile Türkiye’yi "alıcı" olmaktan çıkarıp "üretici ve ihracatçı" yaptı.
Azerbaycan’dan Libya’ya, Karabağ zaferinden Afrika’ya kadar dış güçlerin piyonlarını ezerken, Atatürk’ün "muasır medeniyetler" hedefine roket hızıyla yaklaştık!
- Enerji bağımsızlığı hamlesi:
Karadeniz gazı, Akkuyu Nükleer, TANAP ile "boruya muhtaç" Türkiye’yi "enerji merkezi"ne dönüştürdü.
Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’ı savunan donanma, Yunan ve AB’nin gizli ellerini titretti!
- Milli istihbarat ve terörle savaş:
MİT’in sınır ötesi operasyonları, PKK/YPG/FETÖ’nün kökünü kazıdı.
15 Temmuz hain darbesini püskürten millet iradesini, Erdoğan’ın "one minute" cesaretiyle küresel arenada taçlandırdı!
Bunlar tesadüf değil; tam bağımsızlık yolunda vurucu hamleler.
Ama laiklik meselesi hâlâ tartışmalı:
- 2024 Müfredat Değişikliği:
"Milli ve manevi değerler" vurgusuyla din kültürü dersleri güçlendirildi, İmam Hatip liseleri genişletildi.
Muhalifler bunu laiklik erozyonu olarak görüyor.
- Ordu Reformu (2024-2025):
Milli Savunma Üniversitesi’nde cami inşaatları devam ediyor.
30 Ağustos 2024’te "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" diye haykıran 5 teğmen, Ocak 2025’te TSK’dan ihraç edildi; terfi değil, ihraç!
Erdoğan, "Bu kılıçları kime çekiyorsunuz?" diyerek olayı eleştirdi.
- Yeni Anayasa Taslağı (2025):
Laiklik maddesi korunuyor, ama "manevi değerler" vurgusu tartışılıyor.
Erdoğan, "laiklik değişmeyecek" dese de, fiili uygulamalar soru işareti yaratıyor.
Gerçek şu:
Erdoğan’ın pratik dehası ve bağımsızlık hamleleri inkar edilemez.
Ama laiklikte "uyanış" iddiası henüz somut bir reforma dönüşmedi; aksine, eğitim ve orduda dini unsurlar artıyor.
Atatürk’ün "laik cumhuriyet" mirası, hâlâ milletin omuzlarında.
Uyarı:
Erdemli döngü için geri sayım hızlanıyor; ya şimdi omuz omuza, ya hiç!
Dış mihrakların yeni piyonları hazır bekliyor, sol-sağ kavgasıyla bizi bölmek için.
Atatürk’ün vizyonu + gerçekçi bağımsızlık hamleleri = Yenilmez Türkiye!
Silkinin, uyanın, gerçeklere bakın, yönlendirin!

Cüneyt Şaşmaz