Uzmanından "Alzaymır Hastalığında Yeni Risk Faktörü Çevre Kirliliğinden Korunma" Uyarısı
Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Burcu Polat, alzaymır hastalığında en yeni risk faktörünün, çevre kirliliği olduğunu belirtti.
Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Burcu Polat, yaptığı yazılı açıklamada, zihnin, hayatın ilerleyen dönemlerinde farklı nedenler ile işlevini yitirmesi anlamına gelen demansın en sık görüleninin, alzaymır hastalığı olduğuna işaret etti.
Alzaymır hastalığının tüm demans vakalarının yüzde 75'ini oluşturduğunu aktaran Polat, hastalığın, nüfusun yaşlanması ile dünya çapında evrensel bir sorun haline geldiğini bildirdi.
Hastalığın çoğunlukla 65 yaş üstünde görüldüğüne dikkati çeken Polat, şöyle devam etti:
"Geliştirilen yeni tarama yöntemleri ile hastalığın teşhis edilmeden 15-20 yıl önce başlayabildiğini biliyoruz, maalesef yavaş ve sessiz olarak ilerleyen bir durumdur. Hastalığa yakalanan kişilerde beyindeki harabiyet, rastlantısal olarak veya genetik bir yatkınlıkla ortaya çıkıyor. Çok sayıda risk faktörü, hastalığın oluşmasına zemin hazırlıyor. Hastalığın ilerlemesine neden olan, beyin hücrelerinin içinde ve hücrelerin arasında bozulmaya yol açan maddeleri ölçme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemlerle hastalığa neden olan ve hücrelerde biriken bazı maddelerdeki değişiklikler saptanmaktadır."
"En yeni risk çevre kirliliği"
Polat, hastalığa neden olabileceği düşünülen pek çok faktör olabildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bazıları değiştirebileceğimiz, bazıları ise değiştiremeyeceğimiz risk faktörleridir. Yaş, genetik yatkınlık, cinsiyet, ırk, değiştirilemeyen risk faktörleridir, ancak sigara, alkol, şişmanlık, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, kalp hastalıkları, kafa travmaları, depresyon, düşük eğitim, beslenme tarzı ise değiştirilebilen ve korunabilen risk faktörleridir. Alzaymır hastalığında en yeni risk faktörü çevre kirliliğidir. Soluduğumuz ve maruz kaldığımız kötü hava ve partiküller, hastalığın gidişatını etkiliyor. Hastalığa karşı ilaç tedavisinin yanı sıra, beyni meşgul eden aktiviteler, Akdeniz tipi diyet, iyi bir uyku düzeni, enfeksiyonlardan korunma, günde en az yarım saat yürüyüş, gereksiz ilaç ve benzeri maddelerden kaçınma, temiz hava koşulları olan yerlerde yaşama, elektromanyetik alanlardan mümkün olduğu kadar uzak durmak hastalıktan korunmada önemli tavsiyelerdir."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.