Kayıp Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı'nın köşe yazarlığı yaptığı Washington Post, Türk yetkililerin elinde 59 yaşındaki gazetecinin Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğünü ispatlayan görüntü ve ses kayıtları olduğunu bildirdi. Gazete, haberini Türk ve ABD'li yetkililere dayandırdı.

Yetkililerin ifadesine göre, Kaşıkçı Türk nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmesi için gerekli belgeleri teslim almak üzere 2 Ekim'de girdiği başkonsoloslukta bir Suudi güvenlik ekibi tarafından öldürüldü ve cesedi parçalara ayrıldı.

Türkiye'nin elindeki kayıtlar hakkında bilgi sahibi olan ve adının açıklanmaması şartıyla konuşan yetkililerden biri, "Ses kaydı, Cemal'e içeri girdikten sonra ne olduğunu ortaya koyuyor" dedi. Bir başka yetkili ise, "Hem Cemal'in hem de Arapça konuşan diğer erkeklerin sesini duyabiliyorsunuz... Nasıl sorguya çekildiğini, işkence edildiğini ve ardından da öldürüldüğünü duyabiliyorsunuz" ifadesini kullandı.

Testere iddiası

New York Times'a konuşan üst düzey bir Türk yetkili de Kaşıkçı'nın Suudi ajanlardan oluşan bir ekip tarafından öldürüldüğünü söyledi. Yetkilinin verdiği bilgiye göre, Suudi ajanlar, Kaşıkçı'nın cesedini parçalara ayırmak için bu amaçla başkonsolosluğa getirdikleri kemik testeresini kullandı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın politikalarına yönelttiği eleştirilerle tanınan Kaşıkçı, son olarak 2 Ekim günü İstanbul'un Levent semtinde bulunan başkonsolosluk binasına girerken görülmüştü. Uluslararası basına konuşan Türk yetkililer, bir daha kendisinden haber alınamayan Kaşıkçı'nın Suudi başkonsolosluğunda öldürüldüğüne inandıklarını açıklamıştı. Bu iddia, Kaşıkçı'nın başkonsolosluğa girdikten kısa süre sonra çıktığını öne süren Suudi Arabistan tarafından yalanlanmıştı.

Washington Post'un haberine göre, Türk yetkililer söz konusu kayıtların içeriği konusunda ABD'li muhataplarını bilgilendirdi. Ancak gazete ABD'li yetkililerin görüntüleri izleyip izlemediğinin ya da ses kayıtlarını dinleyip dinlemediğinin bilinmediğini belirtti.

Türkiye Konsolosluğu dinliyor muydu?

Washington Post'a göre, söz konusu kanıtlar, Kaşıkçı'nın kaybolmasından kısa süre sonra Suudi gazetecinin öldürülmesinden Riyad'ı sorumlu tutan Türk yetkililerin nasıl bu kadar hızlı ve tereddütsüz bir tepki verebildiğini de ortaya koyuyor.

Ancak gazeteye konuşan kaynaklar, Türk yetkililerin ellerindeki kayıtları yayınlamakta isteksiz olduğunu, bu durumda Türkiye'nin, yabancı ülkelerin diplomatik temsilciliklerine yönelik dinleme faaliyetlerinin ortaya çıkacak olmasından endişe edildiğini söyledi. 

Başkonsolosluk konutuyla ilgili iddialar

Ses kayıtları konusunda bilgi sahibi yetkililerden biri ayrıca 2 Ekim günü Riyad'dan Türkiye'ye geldiği iddia edilen 15 kişilik Suudi güvenlik ekibinin, Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosunun konutuna gittiklerine dair de kanıt olduğunu belirtti. Söz konusu yetkili, kanıt olarak başkonsolosluktan en az bir telefon kaydının bulunduğunu söyledi. Başkonsolosun konutunda çalışan personele, 2 Ekim'de erken paydos ettirildiği bildirilmişti.