“Yağlı mermer güreşi” ve Cumhurbaşkanı adaylığı
Sadullah Özcan'ın yeni yazısı...
Epeydir yazmayı düşünüyordum. Ama ortam oluşmasını bekledim. Halen de çok oluşmuş değil ama yine de yazmakta yarar var. Çünkü 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok bir şey kalmadı. Bugüne kadar kimin olması gerektiği üzerinde karar verilememişse belki kararı kolaylaştırıcı bir ufuk açar.
Bir ülkede her hangi bir seçimle ilgili gündem çok fazla uzarsa o ülkenin zayıflamasına zemin açar. O seçimlere yerli veya yabancı demokrasi dışı faktörlerin etkilerinin gölgesi düşer. Hele bu Türkiye gibi varlık savaşı sonrası dengelerle kurulmuş bir ülkede ise cadı kazanı kaynar adeta. Aslında bugünlerde tam da bu yaşanıyor. Ortalık cadı kazanından farksız. Fokur, fokur kaynıyor.
Son günlerde yaşananlar iyi okunduğunda garip durumlar ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ciddi atraksiyonlara şahit oluyoruz. Adaylık için çevrede o kadar ağzını açıp bekleyen var ki. Herkes “Armut biş. Ağzıma düş” formatında bekliyor.
Fakat 2023 seçimlerinde adaylık o kadar kolay olmayacak. Kolay olmayacağını bugünden görmek mümkün. Yaşanan olaylar adaylığa niyetlenenlerin kırk düşünüp bir hamle yapma hakkı tanıyor. 2023 seçimleri 2014 ve 2018 seçimlerine benzemiyor. Çok bilinmeyenli matematik denklemlerinden daha zor. Bu nedenle ortada yalancı pehlivan gibi dolaşanlar küçük bir hamle ile gündemden düşüyor hemen. Toplumun umudu iken tek hamlede toplumun nefretini üzerine çekebiliyor.
Bu nedenle gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacakların öyle tek hamle de devre dışı kalacak güçte isimler olması imkânsızdır. Aday olacaklar her türlü riski göze almak zorundadır. Her türlü riski göze almakta tereddüdü olanların aday çıkması, çıksa bile kazanabilmesi imkânsızdır.
“Yağlı mermer güreşini” bilir misiniz? 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığına “Yağlı mermer güreşine” cesaret edenler ancak aday olabilir. “Yağlı mermer güreşi” nedir merak edenler Google’den bakabilirler.
Ama ben biraz bilgi vereyim. “Yağlı mermer güreşi” Cezayir-Tunus-Fas bölgesinde ortaya çıkmış. Oradan güreşçi olarak bilinen Padişah Abdülaziz döneminde Osmanlı Sarayına girmiş.
Bu güreş için mermer zemin üzeri yağlanır. Bu zemin üzerinde güreş tutulur. Her güreşçi yağlı mermer güreşine cesaret edemez. Çünkü önce güreş tutmak için yağlı mermer üzerinde durmayı başarman gerekir. Ayakta durmayı başarmak yetmez, rakibinin de aynı şekilde ayakta durabilmesi gerekir. En küçük harekette ayağınız kayar düşersiniz.
Tüm bunlar tamam olsa bile yağlı mermer güreşinde galip sayılmanız için rakibinizi gövdenizin üzerine başınızın hizasına kadar kaldırmanız gerekir. Böyle durumda da her seferinde rakibinizin başı mermer zemine çarpar ve kafası yarılır. Bu nedenle yağlı mermer güreşinde yenilenin pek sağ kurtulduğu vaki değildir.
Yağlı mermer güreşi hikâyesini ilk ANAVATAN’ın efsane Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler’den duydum. Vehbi Bey bu güreşin hikâyesini Rahmetli Turgut Özal’a 1989 yılında Cumhurbaşkanı Adaylığı kararı öncesi anlatmış. Bana da yaz döneminde Meclis’te bir araya geldiğimizde 2023 seçimlerine yönelik anlattı. 2023 seçimlerinin sonucunu da “Yağlı Mermer Güreşine” çıkmaya cesaret edeceklerin belirleyeceğini ifade etti.
Vehbi Beye göre bu günün şartlarında Türkiye’de “Yağlı Mermer Güreşine” çıkmayı cesaret edebilecek tek kişinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurguladı. Kaybetmeyi göze alamayan hiç kimsenin seçilme şansı olmaz diye ekle.
İşte bugünlerde yoğun bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Seçimini “Yağlı Mermer Güreşi” şartlarından uzaklaştırarak Erdoğan’a meydan bırakılmak istenmiyor.
Son günlerde Erdoğan’ın kendiliğinden çekilmesinin yolları arandığı duyumları var. Hastalığı konusu tekrar ısıtılmaya başlandı. Seçimin zamanında yapılması halinde üçüncü dönem iddiası ile adaylığının engellenmesi tekrar masaya yatırılıyor. Diploma konusu yedekte tutuluyor.
Yaşadığımız ekonomik kaos, elektrik ve doğalgaz kesintileri, hayat pahalılığının pompalanması her ne kadar iktidarın tedbirsizliği ve beceriksizliğine dayansa da aslında devletin içindeki güç odaklarının uluslar arası işbirliği ile 2023 Cumhurbaşkanlığı seçine müdahaleye yönelik büyük bir operasyonu olarak görülmelidir.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.