Döviz endeksli ekonomik tiyatroyu sahneye koyanlar senaryoyu yazmaya devam ediyorlar. Cuma günkü yazıda vurgulamaya çalıştığımız ve devlet zafiyetine doğru giden konu artık siyasi iktidarla ve vatandaşın cebindeki para ile oynamayı aştı.

Öyle görülüyor ki devlet bürokrasisi seçim sonrası oluşacak yeni iktidara kadar kendilerine verilen kör, sağır, dilsiz rolünü oynamayı tercih etmiş. İktidar adına hareket eden ve ekonominin direksiyonu emanet edilen bürokrasinin bir kısmı ise gelişmelere çare üretme yerine senaryoyu yazan odakların peşine düşmüş ve rol kapmak için uğraşıyor.

Kapalı çarşının içinde ve işleyişini çok iyi bilen bir okuyucum Cuma günkü yazım üzerine bir gözlemini aktarmış. Yazımdaki bilgilere ilave olarak Kapalı Çarşı’da dövizciler ve altıncıların sürekli gözlerinin televizyonda olduğunu, Tayyip Erdoğan’ın konuşmaya başlaması üzerine klavyelerin başına geçerek işlem yapmaya başladıklarını aktardı.

Bu bilgide gösteriyor ki senaryoyu yazanlar ciddi bir organizasyon kurmuşlar ki bu sadece döviz endeksli oyunu da aşıyor. Döviz endeksli oyun bütün ekonomi ve hayatı etkileyen bir sisteme dönüşmüş görünüyor. Zaten bunun yansımalarını marketler ve enerji fiyatlarındaki hareketlilikten de görüyoruz.

Kulislerde konuşulanlara göre senaryoyu kurgulayanların oluşturdukları havuzda yaklaşık 9-10 Milyar Dolar bulunuyor. Bu parayla oynayarak milyar dolarlık servetlerine boğaza nazır odalarında ellerinde viski kadehleri eşliğinde servet katıyorlar.

Uzmanların aktardığına göre özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında döviz artışında çok yüksek işlem hacimleri yok. Döviz alım ve satım miktarı çok düşük. Anlık işlem hacimleri gözükmediğinden klavye ile ne yazarsan o gerçek olarak sunulmuş oluyor piyasaya. Merkez Bankası’nın müdahaleleri bu nedenle çok etkili olacağa da benzemiyor. Çünkü yine onlar alıyor. Çünkü oyun ekonominin kuralı dışında.

Yaşananların bu nedenle ekonominin kuralları ile çözülme imkânı yoktur. Daha farklı tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Devletin öncelikle döviz kurları sepetinin işleyişini denetim altına alması ve gerçek ekonomi kuralları ile işleyişini sağlaması gerekmektedir. Bunun için uluslar arası bağlantılar bugün tiyatroyu oynatanların elinden kurtarmalıdır.

Öyle görülüyor ki yerli işbirlikçiler çoktan çizmeyi aştı. Paradan para kazanmanın hırsı devlet zafiyetine dayandı.

Paradan para kazanan ve ellerindeki 100 Milyar Doları aştığı söylenen kesimin çok hızlı şekilde reel alanlara yatırım yapmaları bir şekilde teşvik edilerek ileri dönemlerde bir daha kedinin fare ile oynadığı gibi döviz endeksli tiyatro senaryo yazmalarına müsaade edilmemelidir.

Kalın sağlıcakla..