Yazlık ya da oda kiralamak ve vatandaşa düşmanlık
Doğan SATMIŞ'ın yeni yazısı...
Yazlık ya da oda kiralamak ve vatandaşa düşmanlık
Diyelim ki bir yazlığınız var kiraya vereceksiniz.
Ya da evinizde boş bir odanız var, bunu pansiyon yapacaksınız.
Ekonomik durum malum, emeklinin aldığı para açlık sınırının altında, yani herkes bir ek gelir peşinde, ama bugün öyle bir iktidar var ki, vatandaş bir yerden iki kuruş kazacaksa, bunu engellemek için, o deliğe ot tıkamak için elinden geleni yapıyor.
Otel sahiplerinin dayatmasıyla bir kanun çıkardılar ve evini veya bir odasını kiraya verip, birkaç kuruş kazanmak isteyenleri engellemek için 1 milyon liraya kadar ceza getirdiler.
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına dair kanuna göre, evini veya bir odasını kiralamak isteyenlerin yapması gerekenler şöyle:
- Vatandaş, kiraya vereceği ev aparmandaysa bütün aparman sakinlerinden, sitede ise bütün site sakinlerinden izin almak zorunda, düşünün ki sitede 300 kişi var, site yönetiminden izin alıp, üç yüz kişinin rızasını arayacaksınız, tek komşu karşı çıkarsa yapamazsınız.
- İzinden sonra ‘Turizm konutu’ belgesi almak için turizm il müdürlüğüne gideceksiniz.
- Turizm belgesi almak için konutta, yangın söndürücü, duman dedektörü, acil durum planı, donanımlı cihazlar olacak.
- Sitenin girişine veya apartmanın girişine ‘Bu binada turizm amacıyla kiralanan konut bulunmaktadır” yazacak.
- Kiralamanın yüzde 20’sini KDV ödeyeceksiniz.
- Bunları yapmazsanız, önce 100 bin TL ceza kesilecek, tekrarlanırsa ceza 1 milyona kadar çıkacak.
- Ve tüm bunlara vatandaşı zorlamak için evleri 100 günden az süreyle kiralamak da yasak.
- Vatandaş da ne yapsın, bu 100 günlük kiralamayı by-pass yolunu da hemen buldu, 100 gün deyip, haftalık kiralıyorlar, yani kanun zoruyla vatandaşı kanunu ihlale teşvik ortamı yaratıldı.
- Evi günlük kiralık vermek de polisiye tedbirlerle ‘hücre ev’ kiralanmış gibi muamele görmeye başladığı için artık suç işlemek gibi bir şey oldu, oysa gerçek ‘hücre ev’lere bakan yok.
İnanabiliyor musunuz tüm bu şartlara ama hepsi gerçek.
Oysa gelişmiş dünyada, bunlar serbest piyasa usullerine göre yapılıyor. Dünyanın en gelişmiş şehirlerine mi gideceksiniz, airbn’den bir ev kiralayın, booking.com’dan bir oda kiralayın, parasını ödeyin, gidin kalın, karışan yok, görüşen yok, tersine ev sahipleri siz geldiniz diye buzdolabına iki şişe de soğuk şampanya koyuyorlar jest olarak.
Londra’nın yarısında vatandaşlar evlerinin boş odasını, eğitim için dünyanın dört bir yanından gelenlere kiralayıp, bu parayla tatile çıkıyorlar hem kendileri hem ülke kazanıyor.
Aynı şey, Fransa, Almanya her yerde var, ama Türkiye’de yapmak mümkün değil.
Zaten booking.com gibi siteler, otel patronlarının dayatmasıyla Türkiye’de çalıştırılmıyor.
Ve tüm bu yasakları otel sahipleri istedi, kanun da böyle çıktı; tıpkı taksicilerin, sırf kendileri para kazansın diye başka hiçbir gelişmiş ulaşım sistemini kabul ettirmemesi gibi.
Gücü gücü yetene, orman kanunu.
Otelci ev kirasını yasaklatır, taksici uber sistemini yasaklatır, havaalanını işleten, gelecek yolcusunu karşılamak için kağıda isim yazanı haraca keser, kiracıların ev sahiplerine oranı 1’e 10 olduğu için, onların oyu daha fazla olduğu için, devlet kendisi kiraya keyfi zam yaparken, vatandaşın kirayı artırmasına engel olur.
Bir örnek daha vereyim, malum imar affı çıkardılar, diyelim bir sitedesiniz, imar affından yararlanan herkes, evine iki kat ekletmiş, babalar gibi oturuyor, siz zamanında yapmadınız, şimdi bir pencereyi değiştirmeye kalkın, sizi önce imar affından yararlanan ispiyonluyor, anında ceza geliyor, hani eşitlik ilkesi, hani adalet?
Sonra da iktidar niye oy kaybetti?
Vatandaşın lehine düşünme dertleri yok ki, bu kadar zulüm yapılan vatandaş hala tek oy veriyorsa, şükretsinler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.