Yeni Akit'in İddiasına Göre Kur'an-ı Kerim'de Türkiye depremi! Mısırlı ismin sözleri gündeme oturdu
Türkiye'de meydana gelen deprem felaketinin ardından konuşan Mısırlı gazeteci Sabır Meşhur, 'Kur'an'da Türkiye depremi' başlıklı içeriğinde önemli detayları paylaştı.
Kahramanmaraş'ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açtı. Depremlerde 18 bin 342 kişi hayatını kaybetti, 74 bin 242 kişi yaralandı.
Mısırlı gazeteci Sabır Meşhur'dan Türkiye depremiyle ilgili dikkat çeken açıklamalar geldi. Meşhur, Kur'an-ı Kerim'de deprem tanımlamasının nasıl yapıldığını anlattı. İşte o sözler...
Zilzal suresinde bu anlatılıyor. Allah cc diyor ki, yer o sarsıntıyla sarsıldığında ve yer ağırlıklarını çıkardığında... Allah, yerin en ağır, en yoğun kısımlarının içinde olduğunu söylüyor.
Kıyamet gününde son ve çok daha büyük depremle dünya ve insanlık yok olunca dünyanın içindeki bu ağırlık volkanlarla dışarı çıkacak. Rasûlullâh (s.a.v) jeolog değildi. Nasıl dünyanın ağır kısmının iç tarafında olduğunu bildi?
Modern bilim bile bu bilgiye yeni ulaştı. Hatta ve bilim adamları yeni teknolojiyle henüz 20 kilometre derinliğe bile ulaşamadılar. İkincisi Türkiye depreminin olduğu nokta kırılma ve çatlama noktası.
Çünkü yüzeydeki tabaka tek parça değil. Jeologlar, Kızıldeniz altından uzanan birleşme çizgisinin bir deprem kuşağı olduğunu söylüyor. Türkiye'nin kuzeyinde ve batısında da başka kuşaklar görüyoruz.
Bunlar yeryüzü kabuk parçalarının birbirine temas yerleri. Allah, bakın Kuranı Kerim'de bunu nasıl açıklıyor. Tarık suresinde, 'Yarıklı yere yemin ederim ki' deniliyor. Yani yer kabuğu parçalı yapıda, birleşik değil.
Önceki ayetlerle de baktığımızda, Allah göğün, yıldızların insanın ve yerin yaratılışından bahsediyor. Surenin başından okursak, Allah her şeyi yaratılışına kısa kısa değiniyor. Sonra Allah insanın neyden yaratıldığını da zikrediyor
Sonra, 'O dönüşlü göğe, o yere çatlayan yeryüzüne yemin olsun ki" diyor. Rasûlullâh (s.a.v) yeryüzünün yarıklı çatlaklı olduğunu ve yerin özelliğinin parçalıklı olduğunu nasıl bilebildi? Bu tabirin, dağlarda da tekrarlandığını görüyoruz.
Biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik, sen onu çatlamış görürdün, yani dağ, çok sayıda çatlak ve yarıklarla parçalanırdı. Allah Haşr suresinde buyuruyor ki, biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik herhalde sen onu başını eğmiş çatlamış görürdün. Yani dağ kırılırdı, çok büyük yarıklar oluşurdu, diyor.
Türkiye'de depremler bu kırmızı yarıklar üzerinde oldu. Türkiye yarıkların kavşak noktası gibi. Bu çizgiler dünyanın deprem merkezleri. Allah yer kabuğunun yarıklı/parçalı olduğunu bildiriyor.
Depremler bu çatlaklarda oluşuyor. Ve şimdi anlatacağım ayette Allah, depremlerin bu yarıklarda olduğunu altını çiziyor. Mülk suresinde, 'Sizi karanın cenibine yere batırmasından (hasf da depremde olur) emin mi oldunuz?
Karanın cenibi, karanın ucu, sonu birleşmesi demektir. Allah deprem de yer batma olacağını söylüyor. Türkiye'deki depremlerden birinde yer çökmüştü. Kuran'ı Kerim'in tekrarlı olarak anlattığı hasf (yere batma) olayı dediğimiz gibi ayette geçiyor.
Jeologler depremi yer kabuğu tabakalarını çarpışması, uzaklaşması ve birbirinin altına girmesi olarak tanımlıyor. Allah'ın kullandığı temur ifadesi de yer kabuğu tabakalarının bütün bu hareketlerini kapsıyor.
#15
Modern bilimin keşifleri, Kuran'ı Kerim'in tanımlamasına tam olarak uygun. Bu temur kelimesi bilim adamlarının ifadesiyle artçı sarsıntılar için de geçerli, ilk asli hareketin tamamlanması sırasında olan devamcılar.
Allah bunu ifade ediyor. Bu da Kuran'ın bir ilmi mucizesidir. Allah, Vakıa suresinde kıyameti anlatırken bir depremi de anlatıyor. Yer şiddetle sarsıldığı zaman. Yani yer şiddetle sarsılır. Türkiye'de birkaç gündür 150'den fazla deprem oldu.
Suriye halkı her gün İran ve Rusya tarafından vuruldu. Halk enkaz altında kaldı. Yıllarca bu şekilde yaşadılar. Türkiye bir gün bu felaketi yaşadı. Devleti yanında oldu. Ama Suriye halkı yıllardır bu felaketi yaşıyor. Türk devleti bütün imkanları ile halkının yanında. Ama küçücük Müslüman Suriye halkı ise başta kendi devleti olarak 13 devletin geceli gündüzlü bombardımanı altında.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.