Yeni Akm 13 Yıl Aradan Sonra Sanatseverlerle Buluştu

Yeni Akm 13 Yıl Aradan Sonra Sanatseverlerle Buluştu

Siyaset, kültür ve sanat dünyasının önemli isimleri, Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) açılışına ilişkin görüşlerini paylaştı

Yenilenme ihtiyacı ortaya çıkınca 2008’de kapatılan Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 13 yıldır yürütülen türlü engellemelere rağmen 13 yıl sonra açıldı. Alışveriş merkezi yapılacağı iddiaları ile sonu gelmeyen yargı süreçlerine karşın teknolojinin son imkanlarıyla yenilenen AKM, Sinan Operası’nın dünya prömiyeri ile sanatseverlere yeniden buluştu.

AKM, Türkiye Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıl dönümünde “perde” derken siyaset, kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi.

Yapının yeniden inşa sürecini yakından takip eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı AKM’nin yenilenen yüzü, tarihi güne tanıklık eden katılımcıların büyük beğenisini kazandı.

"Herkesin takdirini alan bir proje oldu"

Bakanlığının koordinasyonunda AKM'nin yenilenmesini gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Çok başarılı, çok keyifli bir akşam oldu. Sonuç önemli. Sonuç da çok başarılı. Taahhüt ettiğimiz gibi. Herkesin de takdirini alan bir proje oldu. Bugün de herkes bu projeyi bizlerle beraber yaşadı. Çok mutluyuz. Böyle önemli proje, böyle önemli bir günde, 29 Ekim'de Cumhuriyetimizin 98. yılında tüm Türkiye'yle tüm sanatseverlerimizle buluştu. Hepimize hayırlı olsun." dedi.

"TOKİ eliyle AKM'nin yapımını üstlendik"

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda TOKİ eliyle AKM'nin yapımını üstlendiklerini belirterek, "Söz verdiğimiz şekliyle de şu an tüm Türkiye'nin, İstanbul'un hizmetine açıyoruz. Birçok konserlerin verileceği, etkinliklerin, kültür faaliyetlerinin yapılacağı bir mekana İstanbul'umuz kavuşmuş oldu. Hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.

"Türk kültür hayatına yakışır bir hale getirmek için büyük çabalar sarf etti"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AKM'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından farklı bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, "Kendisi İstanbul'da efsanevi bir belediye başkanlığı gerçekleştirdi ve bu civarda çocukluğunu geçiren bir belediye başkanıydı. O yüzden Atatürk Kültür Merkezi'ne her zaman ekstra bir önem veriyordu. Bu binayı da Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır, Türk kültür hayatına yakışır bir hale getirmek için büyük çabalar sarf etti. Gerçekten büyük kavgalarla ancak şu muhteşem eser artık hayat bulmuş oldu." ifadelerini kullandı.

AKM'nin sahne gerisindeki teknolojisiyle dünyada örnek gösterilebilecek bir opera binası olduğunun altını çizen Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımız 'Buraya, İstanbul'a, Türkiye'ye yakışır bir kültür merkezi inşa edeceğiz' dediğinde maalesef çok çeşitli tepkilerle karşılaştı. 'Burayı yıkacaksınız, yapmayacaksınız, burayı yıkıp AVM yapacaksınız' diyenler, 'Asla yaptırmayız' diyenler... Ama bütün o mücadelelerin sonucunda sadece İstanbul değil dünyanın en güzel opera binalarından bir tanesi, böyle muhteşem bir eser hayat bulmuş oldu. 'Bunlar sanat düşmanı' diyenler umarım bu geceyi izlemişlerdir."

"Muhteşem bir eser ortaya çıktı"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yıllar süren temelsiz ithamların geride kaldığına değinerek, "Yapamazlar, yapmazlar, yaptırmayız vesaire dediler. Bakın çok muhteşem bir eser çıktı ortaya." dedi.

Halit Refiğ'in senaryosundan uyarlanmış olan "Sinan" operasının Mimar Sinan'ı ölümsüzleştirdiğini kaydeden Kalın, "Bir operanın bütün unsurlarını içinde barındıran sözüyle, müziğiyle, gerilimiyle ve son final sahnesiyle gerçekten ortaya çok güzel bir eser çıkmış. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Operada geçen çok güzel bir ifade vardı: 'Güzel olan her şey, mutlak güzelden payına düşeni alır.' Umarım inşallah buraya gelen herkes de o güzellikten pay alır." değerlendirmesinde bulundu.

Eski başbakanlardan Tansu Çiller, heyecanlı olduğunu dile getirerek, "1946'dan beri süren bir serüven bu. Nihayet İstanbul'umuza yakışan çağdaş bir kültür merkezine kavuştuk. Aynı zamanda da çağdaş bir eser kazandırdık. Bizden sonraki nesillerin, İstanbul'umuza yakışan bir kültür merkezine kavuşmaları hepimizi heyecanlandırıyor. İstanbul tabii bir tarih merkezi bir medeniyet merkezi, onun bir sembolü olacak burası." dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve eski Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise "İnanmış bir adam kainata meydan okuyabilir" sözünün çok hoşuna gittiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"İnanmak çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız bir İstanbullu bir Kasımpaşalı bir Beyoğlulu. Kültür sanata, mimari estetiğe çok hevesli. Biz de gelenekleri güçlü bir devlet olarak geçmişle gelecek arasında kendi mimarimizi ve estetiğimizi ortaya koyacak güçlü yapılara hakkımız var, ihtiyacımız da var."

"Sanat ve kültürün olmadığı bir ülkede kalkınmanın olması mümkün değil"

Sanatçı Mustafa Keser, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sanata ve sanatçıya önem verdiğini vurgulayarak, "Burayla ilgili biliyorsunuz çeşitli spekülasyonlar yapıldı. İşte yıkılıyor şudur budur. İşte açılıyor, yok açılamaz, yok yıkılıyor diyenlere kapak olsun, bu kadar." dedi.

Klarnet sanatçısı Serkan Çağrı, İstanbul'un merkezinde AKM'nin yeniden sanatla buluşmasının heyecan verici olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Burada yapılacak tüm etkinliklerin Türkiye'ye ve İstanbul'a yakışır olacağını düşünüyoruz. Dünyada da AKM'nin İstanbul'un kalbindeki kültür sanat merkezi olarak hafızalarda kalması elbette daha da mümkün olacak."

Sanatçı Elif Buse Doğan "Uzun zaman sonra Cumhurbaşkanımızın siparişiyle bir opera izleyeceğiz. Bu gece burada olmak gerçekten çok güzel." değerlendirmesinde bulundu.

İş insanı Adnan Polat, AKM'nin çocukluğundan beri uğrak noktalarından biri olduğuna işaret ederek, "Sanat ve kültürün olmadığı bir ülkede kalkınmanın olması mümkün değil. En son teknolojilerle donatılmış bir mekan oldu." diye konuştu.

"En büyük arzum, burada sahneye çıkmak"

Oyuncu Buket Dereoğlu, AKM'nin sanatın kalbi olduğunu ifade ederek, en büyük arzusunun burada sahneye çıkmak olduğunu söyledi.

Oyuncu Özgür Özgülgün, "Çocukluğum, buradaki oyunları seyrederek burada geçti. 13 yıl sonra 29 Ekim'de açılışında burada olmaktan çok mutluyum." değerlendirmesinde bulundu.

Oyuncu Nedim Saban, "Bugünü gördüğüm için çok mutluyum. Burada çocuk oyunu izlemiştim, o günlerime döndüm.” sözleriyle duygularını ifade etti.

Sanatçı Serpil Temur, AKM'nin 1969'daki ilk açılışında kendisinin sahnede olduğunu belirterek, "Sadece açılış için Adana'dan geliyorum. O kadar mutluyum ki geceden beri uyuyamıyorum. Burası bizim evimiz, bütün gençliğimin geçtiği bir yer." diye konuştu.

"Ülkenin bir sanatçısı olarak gurur duyuyorum"

İstanbul ve Ankara Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin, "Bizim için büyük sevinç, tarihi bir gün. Bu yeni bina tekrar ülkemize, İstanbul'umuza hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.

Oyuncu Sinem Öztürk, "Dış cephesinin eskiye uygun kalması mimari olarak beni de çok mutlu etti. İçerisine girince bambaşka bir dünya. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum." dedi.

Yapımcı Mustafa Uslu, AKM'nin ilham veren bir mekan olduğuna dikkati çekerek, kalıpçısından demircisinden çırağına, kalfasına, ustasına, mimarına, mühendisine herkese teşekkür etti.

Sanatçı Yavuz Bingöl, değerlendirmesinde "Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Kültür Bakanımıza, bütün çalışan ekibe, herkese teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok kıymetli güzel bir yer oldu. Ülkenin bir sanatçısı olarak gurur duyuyorum." ifadelerine yer verdi.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu Başkanlığı yaptığını hatırlatarak, şunları dile getirdi:

"O dönemde burayla ilgili çok büyük mücadele vermiştik. O zaman ki bazı sendikalar, unsurlar yapılmasını engellemişti. Dolayısıyla uzun bir zaman kaybettik. Ama bugün muhteşem bir eser ortaya çıktı. Mimari açıdan da bir mühendis olarak da söylüyorum. Buranın yıkılıp yeniden yapılması en doğru olanıydı. Çok kaliteli bir eser ortaya çıktı."

Dünden bugüne Atatürk Kültür Merkezi

İstanbul'un ikonik mimariye sahip yapılarından AKM'nin açılışı sırasında binanın dış cephesine uygulanan skymapping gösterisi, töreni dışarıdan takip eden İstanbulluları büyüledi.

1946 yılında opera binası olarak temeli atılan yapı, 1969 yılında tamamlandı. O zamanki adı İstanbul Kültür Sarayı olan bina, 1970 yılında çıkan yangında hasır gördü. Tadilatın ardından yapı bu kez Atatürk Kültür Merkezi adıyla 1978'de yeniden açıldı.

Uzun yıllar İstanbul'un en önemli sanat merkezi olarak faaliyet gösteren AKM'de 2000'li yıllarda restorasyon ihtiyacı iyiden iyiye hissedildi. Temeli 2019 yılında atılan yeni AKM, ilk yapının mimarı olan Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu olan Murat Tabanlıoğlu imzasıyla karakteristik özelliklerini koruyarak yenilendi.

Eski AKM'deki seramik sanatçısı Sadi Diren duvarı birebir yeniden yapıldı. Opera fuayesindeki döner merdivenin de aslına sadık kalındı. Yenilenen AKM’nin girişinde yer alan çelik konstrüksiyonlu dev küre, 15 bin özel seramik parçasından oluşuyor. Kürenin içerisindeyse dev bir opera salonu bulunuyor.

2 bin 40 kişilik izleyici, 118 kişilik de orkestra kapasitesine sahip salonda sahne mekaniği ve sistemleri anlamında dünyanın en önde gelen teknolojisi kullanıldı. Yeni AKM'nin içerisindeki salonlar aynı zamanda akustik konser salonu olarak da tasarlandı.

AKM'de 4 bin 500 metrekare fuaye alanı, modern dizayn edilmiş prova salonları, çalışma atölyeleri ve ofisler de yer alıyor. İkinci bölümünde büyük bir tiyatro salonu bulunuyor. 805 kişilik kapasitesi bulunan salonda tiyatro salonunun yanı sıra çok amaçlı salon olarak da planlandı.

95 bin metrekare kapalı alanı sahip yeni bina, 5 bloktan oluşuyor. İçerisinde kültür sokağı olarak da adlandırılan bir yaşam alanı da tasarlanan yapıda, 2 katlı bir kütüphane, çocuk sanat merkezi, sinema ve sergi salonu, müzik platformu, kafeler, tasarım dükkanı ve restoranlar da bulunuyor.

"Sinan" operası hakkında

AKM'nin açılışında dünya prömiyerini yapan "Sinan" operasını Hasan Uçarsu besteledi. Librettosunu Halit Refiğ'in aynı adlı senaryosundan Bertan Rona'nın yazdığı opera, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendi.

Şef Gürer Aykal'ın orkestrasını yönettiği "Sinan" operası, 1538'de Mimar Sinan'ın Prut Nehri üzerine inşa ettiği köprü ile Kanuni Sultan Süleyman'ın dikkatini çekmesiyle başlıyor. Operada, Sinan ve Kanuni arasında gelişen dostluk ile Mimar Sinan’ın eserlerinin öyküsü sahneye yansıtılıyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler