Sadullah Özcan
Yeni Anayasa’ya Dünyanın İlgisi
Aslında farklı konu kaleme almayı istiyordum. Fakat önceki akşam Whatsaap gruplarımızdan birinde dikkatimi çeken bir analiz okudum. Analizin başlığı “Biden ve Batı’nın İkinci Türkiye denemesi” adını taşıyor.
Analizin spotu ise “Ankara ile yeniden ve derin ilişkiler, Akdeniz’i Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetiminde daha güvenli bir yer haline getirecek” şeklinde. Analiz İsrail Hayom gazetesinden Alp Sevimlisoy ve Peter Woodard imzası ile yayınlanmış. Yakın Doğu Haber sitesi alıntılamış.
Analizde bizim Türkiye’de gündem olmayan birçok konu ele alınmış. Aslında analizin özü ABD’nin yeniden Doğu Akdeniz’de varlık göstermesinin yolları ve bu konuda Türkiye’nin etkinliği ve bu çerçevede iktidarın önemi üzerine.
Anlayamadığım nokta analizde Recep Tayyip Erdoğan yönetimine sopamı gösteriliyor yoksa övgümü? Analizin birinci cümlesi Biden ile başlayıp ikinci cümlesinde “Türkiye’nin anayasasının temel maddelerini yeniden yazmak gibi bir değişime gitmesi ve bunun bölgesel bir güç olarak kendisini çekici bir değer ve müttefik haline getirmesi ise iyi haber.”’ İle devam etmesi dikkat çekici. Dikkat çeken şey daha taslak kamuoyuna düşmemesine rağmen dünyada bizim bilmediğimiz yönleri açısından analizlere tabi olmasıdır.
Bu analizden İsrail’in Türkiye ile Süleyman İttifakı Paktı kurmak istediklerini öğreniyoruz. Süleyman İttifakı’ndan kasıt bizim için Kanuni Sultan Süleyman öyle anlaşılıyor ki onlar için “Sultan Süleyman”.
Enteresandır Süleyman İttifakı çerçevesinde Türkiye-İsrail’in Ortadoğu’da bazı yerlerde ticari işbirliği ve doğalgaz sahalarının dışında ortak üsler kurulmasından bahsediliyor. NATO operasyon üsleri modeli gibi.
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’nin son yıllarda Doğu Akdeniz üzerinde izlediği strateji dünyanın yönetimini elinde bulunduran güçleri hizaya getirmiş durumda. Bunu analizin “ABD, Birleşik Krallık ve AB, Doğu Akdeniz’de çok büyük bir değişimin yaşanmakta olduğunun farkındadır.” cümlesi ile anlıyoruz. Nedeni ise ortada “ kullanıma uygun devasa doğal gaz sahalarının keşfi” ve bu kaynakların Rusya ve Çin ile paylaşımın önüne geçmek.
Analizde İsrail-Türkiye’nin son 10 yıldır yakınlaşma içinde İstihbarat paylaşımları ile ortada olduğu vurgulanıyor. Analizdeki “Türkiye’nin sağcı partisi MHP, on yıllardır İsrail’in sağlam bir müttefiki olmuştur” cümlede ayrıca dikkatimi çekti.
Tüm bunların altında yatan nedenlerini “Türkiye’nin Atlantikçiliği yeniden benimsemesi ticari olarak muazzam fırsatlar sunacaktır. Britanyalı mühendisler Doğu Akdeniz’deki devasa gaz sahalarının keşfi ve bu kaynakları kullanmak için gerekli mühendislik altyapısının kurulması için hâlihazırda bir süredir çalışmaktadır. Amerika’nın enerji devleri Exxon ile Ovintiv, bu sahalarda çalışmak için TPAO ile ortaklık yapmış durumdadır. İsrailli enerji şirketleri Noble Energy, Isramco ve Modiin Energy de Türkiye ile iş birliği için fırsat kollamaktadır.” cümlelerinde özetleniyor.
İsrail ve NATO için Yeni Anayasanın neden bu kadar önemli olduğuna şaşırdım. Çünkü Analizde ki “Aslında Türkiye daimî NATO üyeliğini yeni anayasasının merkezine, yani 4+1 değiştirilemez maddelerin arasına koymayı planlamaktadır. Yeni anayasaya göre ayrıca eski NATO generali ve Atlantikçiliğe bağlı Hulusi Akar’ın mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halefi olmasının da yolunu açmaktadır.” şeklindeki cümleler bizim zaman zaman duyduğumuz iddiaları da doğruluyor.
Analizin dönüp dönüp Yeni Anayasa konusunu ela alması ve bunu bölgesel olarak faaliyet göstermesini temin edeceğini vurgulaması başka bir enteresan durum.
Hatta bu Anayasa çerçevesinde Türkiye’nin eyalet sistemine geçerek Ege Adalarının Türkiye’ye yakın bölümlerini yönetimine alabileceği vurgusu daha da dikkat çekici.
Daha da ileri giderek “Türk anayasasındaki yeniliklerin esnekliği, Türkiye’nin Ege, Kafkaslar ve Levant’ta istikrarın bölgesel garantörü olabileceği anlamı taşımaktadır.” bilgisi ne manaya geliyor merak ettim?
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye gittiği yolda enteresan bir konumda. Yeni Anayasa hazırlıklarımızı bile halktan önce dünyanın gündemine girmiş herkes kendi çıkarına göre etkileme peşinde. Birileri Yeni Anayasayı ‘NATO’ya bağımlı hale getirmek için harekete geçmiş. Türkiye’nin bundan böyle ne NATO’nun ne de dünya güçlerinin Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve bölge jandarmalığına ihtiyacı olmamalı. Tam bağımsız bir yeni bir anayasa için gösterilen havuçlar ve sopalara kanmamalıdır.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun.