Olay, Bursa’nın Osmangazi ilçesi Çekirge Mahallesi’nde meydana geldi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından davet edilen ve Bursa Şehir Tiyatrosu’nda izledikleri bir oyun gösteriminin ardından konuklar, tahsis edilen servisle otele bırakıldı. Dönüş sırasında yaşanan olayda, Dr. Öğr. Üyesi Erbil Göktaş’ın, eski öğrencisi olan Tiyatro Gazetesi çalışanı Yetkin Yüksel ile yaşadığı sözlü tartışmanın ardından fiziki saldırıya uğradığı ifade edildi.

Erbil Göktaş yaşadıklarını böyle anlattı:

Şiddetin girmediği yer yok. Ben de, eski öğrencim, şu an Tiyatro Gazetesi çalışanı olan Yetkin Yüksel’in saldırısına uğradım. Olay, Bursa'nın Osmangazi ilçesi Çekirge Mahallesi'nde meydana geldi. Bursa Şehir Tiyatrosu'nda izlediğimiz bir oyun gösteriminin ardından konuklar, tahsis edilen servisle otele bırakıldı. Dönüş sırasında, Tiyatro Gazetesi çalışanı Yetkin Yüksel ile yaşadığım sözlü tartışmanın ardından kendisinin birden üzerime atılıp başıma, vücuduma, evet ameliyatlı vücuduma arka arkaya yumruklarla vurmasından bahsediyorum. Saldırı araçtaki kamera kayıtlarına da yansıdı. Polisi aradım. Darp raporuyla şikayetçi oldum. Yetkin Yüksel benim kanser hastası olduğumu, ameliyatlı olduğumu biliyordu. Buna rağmen yaşadım ben bu saldırıyı. Ameliyat geçirmiş olmasam da onun cüssesini bilen bilir, saldırısına karşılık veremezdim. Benden daha genç ve dediğim gibi ben oturup kalkarken bile ameliyat yerine dikkat eden bir insanım artık. Hukuksal yollarla da şikayetçi olmuşken bunu neden yazıyorum şimdi? Çünkü herkes bunu bilmeli. Yetkin Yüksel, tam da bu ve benzeri sebeplerle bizim dergimizden uzaklaştırıldı. Kol kırılır yen içinde kalır dedik, eski öğrencimizdir dedik, arkasından bir şey söylemedik. (Kaç gündür bekliyorum, Tiyatro Gazetesi, Nazif Uslu bir açıklama yapar, bir özür diler. Tiyatro Gazetesi çalışanı Yetkin Yüksel acaba onları da kandırmış olabilir mi? İnsanların yüzlerine gülmek, arkalarından gömmek onun ihtisas alanı gibi çünkü. Ben bunu yeni fark ettim. Umarım Nazif Uslu da fark eder. Cevahir Besa Sahne olayını duymayan kaldı mı? Bir tiyatro oyununun galasında, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un eşi Pervin Ersoy ile yaşadığı sözlü tartışmada, kaba ve hakaretamiz üslubu ile yaşadığı tartışma mesela, salonun tepkisi ve araya girenler olmasa belki de benzer bir fiziki saldırı olayı daha yaşanacaktı.) Görüldüğü gibi Yetkin Yüksel şiddette sınır tanımıyor. Moda deyimle öfke kontrolü yok. Ha bu arada, Yetkin Yüksel ben ona vurmadım, şoke edici yoga dokunuşları yaptım. Yogada böyle şeyler vardır diyormuş sağda solda. (15 yılda zar zor bitirdi okulu. Dergide yazdırdığımız yazıların ham hali gerçekten utanç vericidir, her bir yazısını günlerce uğraşır düzeltirdik. Nereden nereye.) Ben yogadan hiç anlamam. Ama tiyatrodaki durumunu bildiğim için, yogada da benzeri bir cahil cesareti ile, hatta biraz da mitomani atıp tuttuğunu görüyorum. Bunu yapmak maalesef öyle kolay ki ülkemizde. Kendisi asla “okuma yazma bilmeyenlerin ülkesini yazılarla dolduranlardan biri olmadı ”. Keşke olsaydı, olabilseydi. Bu açıklamayı yaptım. Söylediğim gibi, Yetkin Yüksel bana fiziki olarak, Kültür Bakanının eşine sözlü olarak saldırmıştır. Başka vukuatları da var. Ama sanırım bunlar işin boyutunu anlatmaya yeter. Herkesi uyarmayı borç biliyorum.

Dr. Öğretim Üyesi Erbil GÖKTAŞ