Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’dan TBMM’de gündeme bomba gibi düşen açıklamalar!
Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Türkiye’nin son zamanlarda düşmüş olduğu sıkıntılardan kurtulmasını sağlayacak hem ekonomik hem de siyasi çözümleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) detaylı bir şekilde açıkladı.
Türkiye’nin dış politikada düşmüş olduğu durumu değerlendiren Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, kritik açıklamalarda bulunarak Türkiye için dış politikadaki çözüm yollarını açıkladı.
CUMHURBAŞKANININ CUMHURBAŞKANIYMIŞ GİBİ DAVRANDILAR
“Sayın Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki hayal kırıklığını ve serzenişlerini hep birlikte izlemiş olduk. Daha önce Biden seçildiğinde 4 ay Biden’den telefon beklediler. Sanki biz de cumhurbaşkanı var Biden de onun cumhurbaşkanıymış yani. Cumhurbaşkanının cumhurbaşkanıymış gibi bir muameleye tabi tuttular kendilerini.” diyen Genel Başkan Yılmaz, “Her ne kadar telefon beklediklerini kabul etmeseler de telefon beklediler. Sonra NATO zirvesi öncesinde ben televizyonlarda çağrıda bulunarak, “Ben sizin yerinizde olsam; Biden ile görüşmem ve onun elini sıkmam.” dedim çünkü hasımane bir tutumla Türkiye’ye yaklaşıyor ve kendini adeta Türkiye’nin üstünde görüyor. Ben olsam; NATO zirvesine giderim, diğer çoklu ve ikili temaslarda bulunurum; ama Biden ile temasta bulunmam. Beni, o zaman devlet böyle davranmaz, diye eleştirenler Biden ile poz verilmesine neden oldu. Türk televizyonlarında kanallarda alt yazı yazdırıldı, “Erdoğan, Biden görüşmesi çok yapıcı bir ortamda geçti.” diye. Burada sanki Biden Cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı pozisyonunda gösterildi. Türkiye’ye Biden sıcak mesaj verirse iktidar burada rahat edecekmiş gibi bir duruma soktu kendini ve küçük duruma düşürüldü. Sonra ne oldu? Birleşmiş Milletler New York’ta yaptığı zirvede Biden görüşmeyi kabul etmedi. Bu defa NATO zirvesinde hiç gereği yokken, “Dostum Biden, yapıcı Biden” bir anda kötü oldu. İşte bu bizim şu pozisyonda olduğumuzu gösteriyor; devletin başındaki kişi kendi ağırlığını taşıyamıyor, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ağırlığını taşıyamıyor ve kendini Biden’dan daha da alt seviyede görüyor. Biden’ı cumhurbaşkanı üstünde bir cumhurbaşkanı olarak görüyorlar zaten, “Türkiye bir ABD değildir, ABD güçlü bir devlettir” diyerek bunu itiraf ettiler.” dedi.
SİZ BURADA ZAYIFLAYINCA KİMSE İTİBAR ETMİYOR
Öte yandan Genel Başkan Yılmaz’ın açıklamalarının devamı şöyle:
Biden görüşmezse görüşmez. Siz neden kendinizi bu duruma sokuyorsunuz? Bu endişeniz, telaşınız neden? Sayın Erdoğan; lüks araçlarla, saraylarla olmuyor, demokrasi ve adaletle önce burada güçlü olmanız gerekiyor. Siz burada zayıflayınca kimse itibar etmiyor. Eliniz zayıflamış bir şekilde de Putin’in karşısına geçtiniz. Yenilik Partisi Genel Başkanı olarak Yenilik Partisi’nin dış politikasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Biden ve ABD ile ilişkiler, iyice gerilecek ve kopma noktasına gelecek. Özellikle Suriye’den Türk askerinin çıkartılması yönünde Biden’dan farklı düşünmüyor bu iktidar.
İdlib’te yaşanan taciz ateşlerine karşılık bir perspektif yakalamak gerekiyor. Peki, nedir bu perspektif? Suriye’de güçlü olmanız lazım. Şuanda Sayın Erdoğan diyor ki, “ABD Suriye’den çıksın.” Sen önce işini bitir, kafanda bir plan var ise yap ama bir plan yok senin kafanda. Bizim Türk askerimiz Suriye’de bedel ödedi. 4 Tane bölgeye hâkim olduk ve o bölgelerin hepsini birleştirelim. Tek bölge ve tek idare yapalım oraları. Suriye’de bir toparlanma olur, bir federal teklif ortaya çıkarsa burada bize yakın bir bölge olarak orası da Suriye’nin toprak bütünlüğü içerisinde yerini alır. Yok, böyle devam edecek ve Fırat’ın doğusunda ABD PKK’yı bir devlet haline getirecekse ve Türkiye’nin bunu engelleme durumu olmayacaksa o zaman buradaki bölgede kendi mukadderatını kendi tayin edebilir ve belki de Türkiye’ye bağlanmak isteyebilir. Rusya birçok bölgeyi işgal ediyor, ABD birçok yer de rejim değişikliği yapıyor, Çin, Uygur bölgesini yıkıp mahvediyor, İngiltere’nin başka hesapları var ve hiçbir güvenlik konseyinde üyenin size bu konuda bir şey demeye hakkı yok. Bana iktidar olma fırsatı verilirse halkım tarafından ilk yapacağım şeylerin başında Suriye’de bölgelerimizi birleştirme geliyor. Birleştirme olmazsa ne olacak? Önce elimizden İdlib gidecek, Barış Pınarı Bölgesinden atacaklar, Afrin’den atacaklar yani Türk askeri buradan çekilsin diyecekler. Suriye hükümetinden izin almadan gelen bütün askerler çekilecek derler ve diyor Rusya. Sizi uluslararası toplumun önünde tamamen işgalci bir güç, kuvvet olarak gösterirler, Suriye konusunu unuttururlar ve sizin üzerinize yürürler. Elimizde bulunan yerel unsurların finansmanı ve diğer konularını biz yapıyorken (hastane, okul ve sağlık birimleri vb.) idareleri birleştirelim, tek meclise dönüştürelim. Yarın Suriye’nin federal sistemi olursa içinde yer alırlar. Yer almazlarsa da kendi kaderlerini kendileri belirler ve belki de bize bağlanırlar. Coğrafya değişir. Birinci önerim budur. Bu hükümet bunu yapar mı? Yapmaz, biliyorum. Ben bunu Yenilik Partisi ve onun başındaki kişi olarak kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Ben bu öneriyi yapacağımı taahhüt ediyorum. Ahtım var bu öneriyi gerçekleştirmek için. Aksi takdirde orada kukla devletler oluşacak Dicle’nin batısında Fırat’ın doğusunda Mezopotamya’da bir yapılanmaya gidecekler ve siz de, bakıp kalacaksınız.
RUSYA İLE İŞ BİRLİĞİ SONA EREBİLİR VE SADECE RAKİP OLABİLİRİZ
Avrupa Birliği, ABD ile ilişkiler girildi ve Rusya ile ilişkiler inişli çıkışlı ilerliyor. Unutmayın, Rusya ile Türkiye iş birliği yapan rakiplerdir. Neden? Suriye’de ters düşüyoruz ama rakibiz, iş birliği yapıyoruz. Libya’da ters düşüyoruz, iş birliği yapıyoruz. Ama yarın o iş birliği kelimesi kopabilir. Rusya ile sadece rakibe dönüşebiliriz. Bu durumda da Türkiye’ye ABD’nin, AB’nin ve bunların oluşturdukları yan pazarlar kapalı olduğu için boğuluruz.
HER İKİ TARAFIN DA YANDAŞ BASINI VAR
Bizim basınımızda işini gerçekten iyi yapanları tenzih ederek söylüyorum, övgü ve şakşakçılık yapıyor. Her iki tarafta da yandaş basın var. İktidarın medyası ise Erdoğan’ı övecek ve Kılıçdaroğlu’na sövmek için kendilerini odaklamışlar. Muhalefette ise Kılıçdaroğlu’nu övecek Erdoğan’a sövecek. Ama bunlardan oluşmuyor Türkiye’yi bunlar batırdı. Türkiye’yi bu hale bunlar getirdi. İktidar ve muhalefet kukla bütünün parçalarıdır. Zaten biz bunu yıkmadan da Türkiye’nin önünü açamayacağız. Türkiye’ye pazarların kapanma ihtimali çok kuvvetle muhtemeldir ve bunun çözümünü şimdi söylüyorum.
MÜSLÜMAN ÜLKELERLE TİCARİ VE EKONOMİK BİRLİK
“1, 5 milyar Müslümanlarla ticari ve ekonomik birlik, gümrük düzenlemeleri, sınır düzenlemelerinin içinde olacağı bir birlik olacak.” Diyen Yılmaz, “ Bütün ticari düzenlemeleri ilişkin birlik olsun istiyoruz. Bu birlik sayesinde boğulmaktan kurtulabiliriz.” İfadelerini kullandu.
TÜRK DEVLETLERİYLE SİYASİ BİRLİK
Yılmaz açıklamasında, “Türkiye’nin hem Müslüman ülkelerle hem Türk coğrafyasıyla ilişkileri güçlenecek. Ekonomik potansiyelimiz tavan yapacak, ürettiğiniz anda nereye satarsınız diye düşünmeyeceksiniz. Türkiye’nin çok ciddi manada istihdamına, ihracatına katkı sağlayacak. Türkiye’nin döviz sorunu olmayacak. Türkiye pozisyon olarak hem Avrupa’ya hem Amerika’ya hem Çin’e karşı yeni güç merkezinin starı olacak. Çünkü bu kadar ülkeyi toparlayıp, organizasyonlarda birleştirip birbirine bağlamak büyük bir güçtür, Türkiye bu güce sahip olacaktır.” Dedi.
Batman’da yaptığı ziyarette karşılaştığı sorunları da açıklayan Yılmaz, “Batman’da yaptığım ziyarette gördüm ki, işsizlik felaket halde. Sosyal patlama oluyor çünkü geçim sıkıntısı var ve ailelerde büyük bir sıkıntı var. Elektrik faturaları çok felaket gidiyor. Elektrik işinde bir şeyler dönüyor, insanlar faturalarını ödeyemiyor. Bu konunun uzmanlar tarafından araştırılması lazım. “ dedi.
Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı:
Kullandığımız mazotun yüzde 35’i kalitesizmiş. Bizim 7 TL’den fazla para ödediğimiz bu mazotun 100 litrenin 35 litresi çöpe gidiyor. Niye devam ediyor? Bunlar biliyor. Çünkü vergi alıyor, vatandaş soyuluyor. Sonra çıkıp marketlere fiyat fazla diye neredeyse asker yığacaklar. Sen tarımı ve hayvancılığı bitirmişsin yandaşlarına yedirmişsin. 300 tane adama bilmem günde kaç dolar harcırah vereceksin, birinci sınıf otellerde yedirip içireceksin, gezeceksin, tozacaksın ve bütün maliyeti Türkiye’nin üzerine yıkacaksın ondan geleceksin, “Efendim, marketler neden pahalı? Marketler bunu yapıyor, şunu yapıyor. “ Market ne yapsın? En fazla indirse 1 TL indirebilir. Senin üretim ve tarımda bir planlamanı yok. Bütün kırsalın mahvolmuş durumda. Ve tamamen soygun ekonomisini götürüyorsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.