Normal bir demokraside böyle bir seçim neticesi ( bendenizin paylaştığım kendi yazım, Arslan Bulut'un yazısı, Sami Selçuk beyin yazısı bkz.) iktidar için " sen çoğunluk iradesini kaybettin" muhalefet için de "hazırlan iktidar olacaksın" demektir.

Bu iktidarın 2002'den beri sergilediği kafa yapısıyla ve 2017'den bu yana varlığını devam ettirmeyi borçlu olduğu (medyun-u şükran ) ortağının zihniyetiyle böyle bir mesajı algılaması mümkün değildir. Bu işin iktidar ( cumhur) tarafıdır.

Muhalefet tarafında ise bambaşka bir problem söz konusudur.
25 senedir CHP ana muhalefet partisi oldu olmasına da hiçbir zaman iktidara aday olamadı. Çünki %25 bandının üzerine çıkamayan bir partinin iktidar oluşu imkan dışı bir işti.
Bu gerçek karşısında ittifaka gidildi. CHP + İYİ Parti + 4 parti daha iktidara ( daha doğrusu Meclis çoğunluğuna ) ulaşacak oyu alamadılar. İlk turda %40'ın altında kaldılar. CHP + İYİ Parti oyu bu turda %45 olabilseydi hem meclis çoğunluğu onlara geçerdi, hem de 28 Mayıs'ta onlar kazanırdı. Bunun farkına varamadıkları bir kafa yapısı/kafa karışıklığı ile gidilen seçimin mağlubu oldular.
Yerel seçimde ise onların beceremediği ittifakı seçmen sandıkta gerçekleştirdi. İktidar kaybetmiş; CHP kazanmış oldu.
Ancak herkes biliyor ki, bu elbette bir seçim başarısıdır ve fakat CHP'de emanet oylar vardır. Bu oylar emanet gibi durmasa ve bir genel seçimde CHP hanesinde duracak olsa bile bu sayı CHP'ni tek başına iktidar yapabilecek mıdır? Soru buradadır ve mühimdir.
Bir partinin siyasi iktidarı elde etmesi için mecliste çoğunluğu elde etmesi şarttır. Peki, şu anki yerel seçim oyları CHP'ne tek başına iktidar imkanı sunabilir mi?..
Kaldı ki, CHP'ne " sol" diye nitelendirilecek oylar dışında kimi yerde Karadenizlilik, kimi yerde ( neredeyse belki de % 10'a yakın) İYİ Parti memnuniyetsizleri ve dahi o günlere kadar İYİ Parti'ye de gitmemiş eski MHP oylarının geldiği bilinen bir gerçektir.
İşte o yüzden bugün yine ana muhalefet partisi CHP tek başına bir iktidar adayı değildir.
CHP'nin birlikte en az % 45'i birlikte aşacağı ortağa ihtiyacı olduğu açıktır. Nasıl olacaktır, kiminle olacaktır da CHP ana muhalefet partisi olarak iktidar adayı olabilecektir?
Türk demokrasi hayatının bugünden sonra önündeki problem bu sorunun cevabında yatmaktadır.