Size Türkiye’den bir öğretmen hikayesi anlatacağız.

Ama bu hikayemiz, öğretmenin, öğrencileriyle çok iyi anlaşan, derslerdeki başarı ortalamasını yükselten hikayelerden biraz farklı.

Gördüğü usulsüzlükler karşısında susmayan bir öğretmenin başına gelenleri anlatacağız.

2017 yılında, Nizip'te görev yapan E.E. adlı öğretmen okulunun pansiyonunda 50 kişinin yemek yemesine rağmen kendilerine 100 kişi yemek yemiş gibi imza attırıldığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Konuyu defalarca Bimer üstünden yazmasına rağmen Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerince gerekli önlemlerin alınmadığını belirten öğretmen, konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu. İfadesi alınan Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürü C.G., “iddialarla ilgili zaman geçmeden işlem yaptığını, ama personel yetersizliğinden bazı başvuruların süresinin geçmiş olabileceğini” belirterek kendini savundu. 

Konuyla ilgili Maarrif Müfettişinin düzenlemiş olduğu raporda görevini ihmal ettiğini bildirmesi üzerine C. G. ile ilgili soruşturma izni verildi. Nizip 1.Asliye Ceza Mahkemesi bilgi ve belgeler ışığında C.G. 'nin 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1/6 oranında indirim yapılmasına bunun da 4500 lira adli para cezasına çevrilmesine karar verdi.

ÖĞRETMENİ PSİKİYATRİ SERVİSİNE GÖNDERDİLER  

Buraya kadar her şey çok güzel… Peki, daha sonra öğretmenin başına neler geldi?

Öğretmen E.E. hakkında Maarrif Müfettişlerinin talebi ile Vali Yardımcısı imzasıyla bir yazı hazırlandı. Ve bu öğretmenin “aşırı şüpheci tutumları ve karşısındakine güven duymayışı” iddialarının araştırılması isteğiyle hastanenin psikiyatri servisine sevk edilmesi istendi. Gaziantep Üniversitesi'nce yapılan kontrollerde, öğretmenin psikiyatrik muayenesi sonucunda herhangi bir psikopatoloji saptanmadığı yönünde tıbbi rapor düzenlendi.

ŞİKAYETÇİYDİ ŞÜPHELİ OLDU 

Burada da bitmedi…

E.E.’nin şikayetçi olduğu bir başka konu hakkında Valilik tarafından verilen soruşturma izni sanki şikayetçi olan E.E. hakkında verilmiş gibi uygulandı.

Öğretmen E.E. Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün 25.04.2017 Tarih ve 22755 sayılı kararıyla Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine sürgün edildi.

E.E. sürgünden sonra yeni bir hukuk mücadelesine başladı, karara karşı dava açtı.

Gaziantep 1. İdare Mahkemesi bu sürgünü “hukuka uygun” buldu. Buradan da sonuç çıkmayınca öğretmen E.E. çareyi Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'ne temyizde buldu.

Nihayet Bölge İdare Mahkemesi bu sürgünün hukuksuz olduğunu kabul ederek 1.İdare Mahkemesi kararını ve sürgünü 29 Ocak 2019 da iptal etti.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ “DUR” DEDİ  

Bölge İdare Mahkemesi bu hukuksuz kararı iptal ederken yapılan birçok önemli hususu da gözler önüne serdi. Dairenin ara kararı ile rapor ekleri ve makam olurlarını istediğini, gönderilen ve adı geçen soruşturmaya dayanak olan makam onayının öğretmen E.E. hakkında olmadığı, esasen E.E.’nin şikayetine konu ettiği hususların incelenmesine, gerekiyorsa soruşturulmasını yönelik olduğunu tespit edildi.

Soruşturmanın davacı olan E.E. üzerinden yürütüldüğünü ve bunun sonucunda da adli ve idari teklif getirildiğini vurgulandı.

Bölge İdare Mahkemesi kararında, yine yıllar önce bu öğretmen hakkında verilen il içi yer değiştirme kararının kanun yolları da tükenmiş olmasına rağmen yeniymiş gibi hukuksuz bir şekilde bu davaya dayanak yaptığını da gözler önüne serdi.

Sonuç olarak mahkeme, yapılan işlemlerin hukuksuz olduğunu belirterek sürgün kararını iptal etti.

“AYNI HUKUKSUZLUK BAŞKA KİMSENİN BAŞINA GELMEMESİ İÇİN…” 

Öğretmen E.E.’nin uzun çabalar sonucu hukuk mücadelesini kazanması, Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Uğur Kalkan’ı harekete geçirdi. Kalkan, Gaziantep Valiliği’ne başvurarak, öğretmen E.E.’ye bu kumpası kuranların ortaya çıkarılmasını istedi.

Uğur Kalkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu öğretmenimize kurulan kumpas bir anlamda Bölge İdare Mahkemesi tarafından çökertilmiştir. Konuyla ilgili Gaziantep Valiliği Makamı'na başvuruda bulunarak söz konusu hukuksuzluğa imza atanların araştırılması ve cezalandırılması için başvuruda bulundum. Hak ve hukuk mücadelesi veren bir öğretmene yapılan bu işleri duyarlı hiç bir vicdan kabul edemez. Aynı hukuksuzluk başka kimsenin başına gelmemesi için bu iş aydınlığa çıkarılmalıdır. Ben de konunun ısrarla takipçisi olmaya devam edeceğim.”