"yüksek Karlı Gizli Fon" Davasında Belözoğlu, Turan Ve Muslera İlk Kez Beyanda Bulundu
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen, 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında, müştekiler Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera'nın ilk kez beyanı alındı.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük ile taraf avukatları katıldı.
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu ve Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan ile Galatasaray'ın Uruguaylı milli kalecisi Fernando Muslera da dava kapsamındaki bir duruşmaya ilk kez müşteki olarak katılım sağladı.
Dosyaya gelen evrakların okunduğu duruşmada, Denizbank'ın katılma talebi değerlendirildi. Mahkeme heyetinin bu talebi reddetmesinin ardından müştekilerin beyanının alınmasına geçildi.
Muslera: "Erzan'dan paranın geri ödeneceğine dair resmi dekont aldım"
İspanyolca tercüman aracılığıyla konuşan Fernando Muslera, sanık Seçil Erzan'ı 2011'de banka çalışanı olarak tanıdığını belirterek, Aralık 2022'de bankada finans işleri müdürü olarak bildiği kişiler tarafından arandığını, bu kişilerin yatırım teklifinde bulunduğunu, Erzan'ın da yatırımına karşılık yüzde 35 kar vadettiğini söyledi.
Seçil Erzan'ın, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'dan "fonu idare eden kişiler" olarak bahsettiğini anlatan Muslera, "Denizbank'ın Florya şubesinden 700 bin dolar para çektim. Ve çektikten sonra menajerim Musa Mert Çetin'e verdim. Denizbank'ın Levent şubesine bu parayı Çetin götürdü. Şubat 2023'te Ziraat Bankası'ndaki hesabımdan 500 bin dolar alıp tekrar Musa Mert'e verdim. Kendisi bu parayı Denizbank'ın içine girmeden kapıda verdi." dedi.
Erzan'ın kendisine paranın geri ödeneceğine dair resmi dekont verdiği ve bu süreçte 700 bin dolarını da Erzan'dan geri aldığını kaydeden Muslera, sanığın 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremleri sebep göstererek kendisini oyaladığını da öne sürdü.
"Bunun bir yolsuzluk olduğunu anlamıştım"
Sanıkla iletişimi menajeri Musa Mert Çetin'in sağladığını aktaran Muslera, şöyle devam etti:
"Bana, 'Biraz daha fonda yerimiz var, yatırım yapabilirsin.' dedi. Zamanında almam gereken karı alamadığım için beni ikna etmek ve rahat olmam için bana, 'fonda ünlü isimlerin olduğunu' söyledi. Ben yatırım yapmadan önce bunları söylemedi, paramı alamadığım için söyledi. Seçil Hanım ailemle yaşadığım evime geldi; 'Bu fon Hakan Ateş yönetiminde, deprem olduğu için ödemeler aksadı.' dedi. Seçil Erzan banka yöneticisi olmasaydı normal arkadaşım olsaydı, bu paraları teslim etmezdim. Ben bankaya güvendim. Ayrıca Seçil Hanım'ın oranın müdürü oluşu da para vermemde etkili oldu. Ben sadece Musa Mert Çetin'e, 'parayı geri alamazsak bankanın üst düzey yetkililerine şikayette bulunacağımı' söyledim."
Sanık Erzan'ın avukatı Bülent Aybirdi'nin, "Neden üst düzey banka yöneticilerini aramadınız?" sorusunu yanıtlayan Muslera, "Çünkü bunun için zaman kalmadı. Bunun bir yolsuzluk olduğunu anlamıştım." diye konuştu.
Muslera, sanık Erzan hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığının sorulmasın üzerine de, "İstemiyorum." yanıtını verdi.
Belözoğlu: "Süreç kuzenim Bahçekapılı'nın aramasıyla başladı"
Beyanda bulunan diğer müşteki Emre Belözoğlu da kendi adına sürecin, kuzeni Volkan Bahçekapılı'nın araması ve Denizbank'ın bir fonunun olduğunu söylemesiyle başladığına dikkati çekti.
Belözoğlu, "Parça parça olmak üzere toplamda 4 milyon 290 bin dolar verdim. Bankadaki paraların ve evdeki altınların bazılarını ben teslim ettim, bazılarını Volkan'a ve şoföre teslim ettim. İlk parayı teslim etmeden önce Seçil Erzan'la telefonda görüştüm. Bana fonu anlattı. 'Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun yürüttüğü yüksek kar getirili bir fon olduğunu, ne kadar çok para getirirsek o kadar çok getirisi olacağını' söyledi." ifadelerini kullandı.
Seçil Erzan'ın önce 10 milyon dolar istediğini daha sonra miktarı 5 milyon dolara düşürdüğünü aktaran Belözoğlu, "Bir süre sonra, elimde bana verdiğim paralar için düzenlenen evraklarla Seçil Erzan'ın odasına gittim. Banka çalışanları odaya geldi, sonra da müfettişler geldi." şeklinde konuştu.
"Fatih Terim fonu' ifadesini sonradan duydum"
Belözoğlu, kara ilişkin hiç para alamadığını, birçok sporcunun bu fona dahil olduğunu bankaya gittikten sonra öğrendiğini, öncesinde sadece Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu, Fatih Terim ve Buse Terim'in fonda olduğunu duyduğunu anlattı. Belözoğlu, bir soru üzerine, Erzan'ın hep fonda kazanmayı taahhüt ettiğini, hiçbir zaman paranın batabileceğinden bahsetmediğini de öne sürdü.
Emre Belözoğlu, "Şikayetçiyim, kimseye güvenerek bu yatırımı yapmadım. Bankaya ve banka tarafından atanan Seçil Erzan'a güvendim. Fatih Terim ile bu konuyla alakalı hiç görüşmemiştim. Tamamen bankadaki fona binaen bu işlere giriştik. 'Fatih Terim fonu' ifadesini sonradan duydum." ifadelerini kullandı.
Arda Turan: "Bana çok yüksek getiriler vadetmemişti, 10 milyon dolar istedi"
Müşteki Arda Turan ise Denizbank, sanık Erzan ve kendi adına üzgün olduğunu söyledi.
Erzan hakkında, "Kendisi, Denizbank yetkilileriyle Florya tesislerine gelen, hayatının baharında bankanın gücünü arkasına almış, güven teşkil eden bir hanımefendiydi. Tesise gelerek futbolcuların işlemlerini orada yapardı. Bankası tarafından efsaneleştirilmiş, bankanın sitesinde 15 yıllık başarı öyküsü anlatılan bir hanımefendiydi." diyen Turan, sanığı bankada bir kez ziyaret ettiğini belirtti.
Arda Turan, Erzan tarafından birçok kez mevduat getirmesi amacıyla arandığını anlatarak, "Türkiye Cumhuriyeti'nde hayatım boyunca hiç faiz almamış biriyim. Seçil Erzan bana, 'Arda, mevduat yerine paranı fona koyalım, böyle imkanlar var. Bu faiz değil.' dedi ve beni ikna etti. Nefsime yenik düştüm. Bana çok yüksek getiriler vadetmemişti, 10 milyon dolar istedi." diye konuştu.
Taşınmazlarını satarak bazen de borç alarak Erzan'a Ekim 2022'den itibaren toplam 13 milyon 900 bin dolara yakın para verdiğini kaydeden Turan, bu paranın 6 milyon 400 bin dolarını kendi isteğiyle aralıklarla aldığını dile getirdi.
Yaklaşık 4 milyon dolar kar vadeden Erzan'ın devam eden süreçte annesinin hastalığı ve depremleri bahane ederek kendisini oyaladığını ileri süren Turan, bankaya güvenerek parasını teslim ettiği yöneticiler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'yu suçlamadığını ancak mağdur olduğunu beyan etti.
"Denizbank şube müdürüne sahip çıkmalıdır"
Turan, şöyle devam etti:
"Denizbank şube müdürüne sahip çıkmalıdır. Hayatım boyunca Seçil Erzan'ı tehdit etmedim, hakaret etmedim. Kardeşim ve şoförüm Erzan'a bu paraları 12-13 parça halinde verdi. Denizbank'ın şube müdürünün böyle bir durum içinde olabileceğini düşünmedim. Ben Ocak 2023 sonuna doğru bazı futbolcuların da fonda olduğunu öğrendim."
Emre Çolak'ın fona girmesi için Seçil Erzan'a telkinde bulunup bulunmadığı sorulan Turan, "Erzan bana, 'Emre Çolak'a gideceğini' söylemişti. 'Arda fona para sokmamız lazım ki, çalışsın.' diyordu. Emre abi beni arayınca olayı anladım. Hala bile inanmak istemiyorum. Ben bu konularda biraz safım." dedi.
"Konuşabilecek biri olduğu için Fatih Terim'le gittik"
Erzan hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasına rızasının olup olmadığı sorulan Turan, "Ben paramı alırsam hiç yatmasın, beni ne ilgilendirir." ifadesini kullandı.
Arda Turan, Fatih Terim ve Emre Belözoğlu ile banka şubesine gitmesi olayını ise "Fatih hoca bizim büyüğümüzdür. Hakan Ateşi de tanır. Bu konuda konuşabilecek biri olduğu için onunla gittik." sözleriyle açıkladı.
Duruşmaya diğer müştekilerin ifadelerinin alınmasıyla devam ediliyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.