Yunan Rejiminin Çameryalı Arnavutlara Karşı İşlediği Soykırım Açık Bir Yara Olmaya Devam Ediyor
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Yunan rejiminin generali Napoleon Zervas'ın kuvvetleri tarafından Çameryalı Arnavutlara karşı işlenen soykırım açık bir yara olarak kalmaya devam ediyor
Arnavutluk Bilimler Akademisi tarafından yayımlanan Arnavut Ansiklopedik Sözlüğüne göre, antik çağlardan beri İliryalı kabilelerin yaşadığı Çamerya bölgesi, günümüzde Arnavutluk'un güneyinden başlayıp ve Yunanistan toprakları içinde kalan Yanya'dan Preveze'ye kadar olan bölgeyi kapsıyor.
Osmanlı döneminde 1912 yılına kadar Yanya Vilayeti olarak tanınan bölgedeki Arnavutlar, 1913 yılına kadar Osmanlı vatandaşıydı. Son olarak 1910'da yapılan nüfus sayımında bölgede 83 bin Arnavut yaşıyordu.
Çamerya'nın büyük bir kısmı İngiltere'nin başkenti Londra'da 1913 yılındaki Büyükelçiler Konferansında Yunanistan'a teslim edilirken, Arnavutluk kısmında Müslüman ve Ortodoks halkın oluşturduğu yalnızca birkaç köy kaldı. Çamerya'nın büyük bir kısmının Yunanistan'a teslim edilmesinin ardından bölge halkına etnik temizlik ve zorla yerlerinden etme amacı güden çeşitli baskılar ve katliamlar başladı. Haziran 1944'ten Mart 1945'e kadar Yunan General Napoleon Zervas'ın kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen katliamlarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti, Müslümanların mülklerine el konuldu, yağmalamalar ve yıkımlar yapıldı.
Yunan güçlerinin Çameryalılara olan zulmü bugün bazı Avrupa ülkelerinin arşivlerinde belgelenirken, olaylara şahitlik eden birçok Çameryalı Arnavut ve tarihçilerin anlatımları yaşananlara ışık tutuyor. Çameryalılar, Yunan güçlerinin hamile kadın, çocuk, yaşlı demeden çok sayıda masum sivili öldürdüğünü, ardından başlayan göçlerde de kayıp sayısının daha da ağırlaştığını anlatıyor.
Birçok değerlendirmelere göre bu dönem yaklaşık 5 bin Çameryalı Arnavut sivil hayatını kaybederken, 35 bin civarındaki insan bölgeden sürgün edildi. Birçoğu komşu Arnavutluk'a sığınırken, burada uluslararası kuruluşlar tarafından kamplar kuruldu. Çameryalılar başta Türkiye olmak üzere Kosova, ABD, Kanada, İtalya ve diğer Avrupa ülkelerine de göç etti.
Çameryalılara karşı gerçekleştirilen zulüm bunlarla da sona ermedi. Arnavutluk'ta 1944-1991 yılları arasında hüküm süren komünist rejim sırasında da topluluğun üyeleri başta siyasi nedenlerle olmak üzere çeşitli nedenlerle baskı gördü, hapsedildi. Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve devlet arşivlerine göre yüzlerce Çameryalı aile, Arnavutluk'ta dönemin komünist rejiminden zulüm gördü, onlarca önemli isim idam edildi.
Arnavutluk'ta Çamerya meselesi
Çamerya meselesi Arnavutluk'ta komünist rejimi boyunca gündeme getirilemedi. Rejimin düşmesinin ardından, Çameryalılar seslerini duyurabilmek amacıyla dernek, siyasi parti gibi çeşitli oluşumlar kurdu.
Arnavutluk'taki Çameryalılar 1991 yılında kültür, gelenek, din ve tarihlerini korumak amacıyla "Çamerya Vatanseverler Derneğini kurdu. Siyasi temsile de önem veren Çameryalılar, Arnavutluk'ta Adalet, Entegrasyon ve Birlik Partisini (PDİU) kurdu.
Arnavutluk Meclisi 27 Haziran tarihinin "Yunan Şovenistler tarafından Çamerya Arnavutlarına Karşı Soykırım Günü" olarak anılması için 1994 yılında yasa onaylayarak önemli bir adım atmıştı.
Meclis de 8 Nisan 2004'te, 9 yıl sonra resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girecek "Çamerya sorunu" hakkında bir karar aldı. Karar, Arnavut ve Yunan tarafının Çamerya kökenli Arnavutluk vatandaşların haklarının yeniden ele alınmasının zamanının geldiği düşüncesini paylaşıyordu.
Halen yürülükte olan karar, Arnavutluk hükümetini uluslararası kurumları ve diğer ülkeleri sorunun çözümü adına katkıda bulunmaları için bilgilendirmekle görevlendiriyor. Aynı şekilde Arnavutluk hükümetinden, uluslararası kabul görmüş belgelere uygun olarak, Çamerya nüfusunun mülki ve diğer devredilmez varlıkları ile ilgili meseleyi çözme çabalarını artırması isteniyor.
Özel çalışma grupları aracılığıyla Arnavutluk hükümetinden Yunan tarafıyla iş birliği içerisinde olmasını isteyen karar, böylece bu sorunun çözümü için Yunan hükümetiyle müzakerelerin başlatılmasını talep ediyor.
Çamerya soykırımının kurbanlarının anılması noktasındaki önemli bir başka gelişme ise Arnavutluk'un güneyindeki Saranda şehrinde inşa edilen "Çamerya Arnavutları Anıt Mezarlığı" oldu. Her yıl Haziran ayında soykırımda hayatını kaybedenler için burada anma törenleri düzenleniyor. Toplumun temsilcileri anıt mezarlığın resmi olarak kabul edilmesini böylece anma törenlerinin devlet töreni niteliği kazanmasını istiyor.
Çamerya meselesi Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın göreve geldiği ilk döneminde hükümet programına da dahil edilmişti. 2013-2017 yılları arasındaki hükümet programında, "Çamerya meselesini evrensel olarak kabul edilen hukuk normlarına ve uluslararası ilişkilere uygun olarak ele almayı hedefliyoruz." ifadelerine yer verildi.
"Çamerya'yı unutma"
Onlarca yıl geçmesine rağmen Çamerya felaketi açık yara olmaya devam ediyor. Topluluğun temsilcileri atalarının topraklarını ziyaret edemezken, birçoğunun atalarının bir mezarı dahi bulunmuyor.
Çameryalı Arnavutların siyasi temsilcileri ile STK'ler yıllardır özellikle Arnavutluk'taki kurumlardan bu sorunun çözümü için ortak tutum benimsemelerini talep ediyor. Yunanistan ile Arnavutluk arasındaki açık meselelerle ilgili görüşmelere Çamerya sorununun çözümünün de dahil edilmesini isteyen Çameryalılar, ata topraklarını serbest bir şekilde ziyaret edebilmeyi, mülklerinin geri verilmesi ile soykırımın tanınmasını talep ediyor.
Çameryalı Arnavutlar bu yıl soykırımın 76. yıl dönümünü anıyor. Bu yıl anma törenleri için "Çamerya'yı unutma" sloganı seçildi. Soykırımın unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için bu toplumun temsilcileri Çamerya Haftası olarak adlandırılan hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.