YUNANİSTAN’DAN ÖZ ELEŞTİRİ VE CİHAT YAYCI GÖRÜŞLERİNİ TAKDİR
Yunanistan’da teh newspapar adlı sitede bugün (29 Mayıs 2020) çıkan makalede " Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı politikası: yanlışlar hatalar ve kendini kandırma" başlıklı haberde,
" bir akademisyenin görevi herkesin söylediğini veya genelgeçer doğruları anlatmak değil veya insanları yanlış bilgilendirmek değildir. Onun görevi insanların hoşuna gitmese bile doğruları söylemektir. Bazen bu yanlış anlaşılabilir veya tehlikeli olabilir.
Bununla birlikte 2014 yılından beri ben Türkiye'ye yönelik yazdığım bütün yazılar da ve röportajlarda Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz'in Enerji kaynaklarından mahrum edilmesinin Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğini söyledim.
Yunanlılar bunu şöyle düşünsünler.kithara, egina, poros Hidra spetse ve taşoz adasının başka bir devlete Örneğin Türkiye ait olduğunu düşünün ve bu devlet Bütün Ege boyunca Hatta Mora Yarımadası'nın kıyılarında bile münhasır ekonomik bölgesi olduğunu ilan ediyor ve bunu Makedonya ile ve Trakya ile bağdaştırmaya çalışıyor. Bu durumda Biz ne hissederdik?
Şimdi olaya Türkler açısından bakın. Edremit Körfezi'nde Antalya'ya kadar bölgenin Yunanistan'ın münhasır ekonomik bölgesi olduğunu hatta küçük bir ada olup yunanistana ait olan meis sayesinde Kıbrısla Yunanistan'ın mebinin birleştiğini ve Akdeniz'in Yunanistan ve Kıbrıs sayesinde bir Yunan denizi olduğunu söylüyoruz ve bunu ciddi bir şekilde söylüyoruz. buna karşılık toprak ve nüfus olarak Yunanistan'ın 8 katı bir güce sahip olan Türkiye'nin de bir politika geliştirmeyip sessiz kalmasını bekliyoruz.
Şunu anlamamız gerekiyor, Ege bir Yunan Gölü değildir Hatta bir Yunan Denizi'de değildir.
Evet Gökçeada ve Bozcaada hariç bütün Adalar Ege'de Yunanistan'a aittir, bununla beraber Ege'yi bir Yunan denizi olarak nitelemek için Ege'nin iki tarafın da Yunanistan'a ait olması gerekmektedir. ama maalesef karşı taraf Yunanistan'a değil Türkiye aittir.
Üstelik Ege'nin çok büyük bir bölümü uluslararası Deniz ticaretinin işledi ve hiçbir devletin hakim olmadığı uluslararası sulardır.
Ege'deki bu uluslarası sular denizlerin serbestisi kapsamında her devletin Ticaret gemisinin kullanabildiği alanlardır.
Türkiye Yunanistan'ın Bu hareketlerini karşılık kapalı kalmama şüphesine düşmüş ve bu kapsamda Libya'yla anlaşma yaparak Yunanistan'ı Doğu Akdeniz'de kısıtlamıştır.
Bu konudaki fikir Geçmiş dönemde Türk Deniz Kuvvetleri kurmay başkanı olan ve "Libya Türkiye'nin denizden komşusudur" isimli bir kitabı da bulunan tümamiral Cihat Yaycı'ya aittir.
Daha önceki dönemde sky televizyonun İstanbul muhabiri manolis kostidis amiralin kitabını televizyonda göstermiş ve amiralin fikirleri hakkında bilgi vermişti.
Amiral Yaycı'nın kitabındaki bu Aşırı fikirler Atina tarafında duyulmuş Ve muhtemelen siyasi liderler için önemli sorunlar doğuracak etkileri olmuştu. Ama ne yazık ki atina'daki yöneticiler bunu engellemek için hiçbir şey yapmadılar. Bunun yerine atinadaki yöneticiler Libya büyükelçisinden çok kısa bir zamanda bu kitaptaki fikirlerle yapılan anlaşmaya yönelik bilgi talep ettiler. Tabii ki büyükelçi Buna cevap vermedi Ve arkasından kendisini istenmeyen kişi ilan ettiler. bu maalesef Yunan hükümetini küçük düşürdü.
Yunanistan bu hareketle kendisinin önemli bir güç olduğunu göstermeye çalıştı ama unutmayalım Kaddafi döneminde Yunanistan böyle bir şey yapabilir miydi. Ayrıca anlaşma ile ilgili içerik niçin Türk büyükelçisinden değilde Libya Büyükelçiliğinden istendi. Yunanistan daha güçsüz Bir şamar oğlanı bulduğunu mu düşündü?
Acaba Yunanlılar bu hareketle türklere bir mesaj verdiklerini mi düşündüler veya Egedd Yunanistan'ı münhasır ekonomik bölgesi veya Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Yunanistan meb'i konusunda bir mesaj vermeye mi çalıştılar?
unutmasınlar ki bu tarz mesajlar ve bu tarz iddialar sadece karşı tarafı daha fazla provoke eder.
atina'daki yöneticilerin bir şeyi çok net anlamaları gerekiyor, Ege'de ve de Yunanistan'ı ilgilendirdiği kadarıyla Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölge belirlemenin yolu Ankara'dan geçiyor.
bu yol Trablustaki hükümetten veya Libya'nın diğer tarafındaki Bingazideki hükümetten geçmez.
maalesef Yunanistan'ın Modern düşünce tarzı bunu anlamadı.
Yunanistan'da bazı parlak zekalılar Mısır ile meb belirlenmesinden bahsediyor. unutmayın Ege'de karşınızda Mısır değil Türkiye var.
başka parlak zekalılar ise natonun ve özellikle Fransa'nın, Yunanistan Kıbrıs Mısır ve İsrail işbirliğini askeri güçle katılacağını ve onları Türkiyeye karşı savunacağını söylüyor. unutmayın Mısır Arap devletlerinin tepkisini çekmemek için hiçbir yerde İsrail'le bir arada olmaz.
Ben böyle parlak fikirleri okuduğum zaman bunların çocukların hayali olduğunu düşünüyorum. Acaba bu parlak fikirler kime hizmet ediyor.
Bazı siyasetçiler ise Ege'de münhasır ekonomik bölge yani sadece bir türk-yunan sorunu olan konuyu Yunanistan iç siyasetinde kullanmak için köpürtüyorlar.
Yunan Devleti kurulduğundan beri Yunan diplomasinin en büyük eksikliklerinden biri uzak görüşlülük ve buna yönelik ciddiyettir.
Türk yunan ilişkilerindeki son durum ve Kıbrıs konusunda yaşananlar diplomasimizin uzak görüşlülükten yoksunluğunun kanıtıdır.
Bizim için modern diplomasinin en basit kurallarından biri bile geçerli değil.
"Arapların kendi iç çatışmalarına Asla taraf olma" bugün ise bunun tersi yapılıyor ve bu yüzden diploması gemisi dalgalı bir denizde dibi boylamak üzere.
Unutmayın bugün Arap devletleri arasındaki iç çatışma da birbirini öldüren taraflar Yarın bir anda Barış imzalayabilir. bütün olabilirler. Libya lideri Kaddafi 1969'da Libya Kralı Yunanistan'da bir gezide iken onu devirdi ve Libya kralının en büyük destekçisi olan Doğu Libya halkı kaddafi'ye itaat etti.
Bugün Libya'daki olay doğudaki halkın Kaddafi'nin ölümünden sonra batı libyadaki aşiretlere baş kaldırması dır. bu Arapların iç savaşıdır.
Başbakan veya Dışişleri Bakanı'nın danışmanlarının bunu kendilerine söylemesi gerekiyor. Yunanistan'ın Libya'da ne işi var. libya iç sorunlarını Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'e bağlaması Anlaşılamaz bir miyopluktur.
Yunan halkına göre Ege'de çok zengin petrol yatakları var ve bu şekilde Balkanlar'ın Suudi Arabistan'ı olacaklar. bu konuda özellikle ekonomik kriz döneminde Alman basınında çok alaycı ifadeler yer aldı. bizse Almanların bizi avro bölgesinde tutmak için Bu kaynaklardan faydalanmamıza izin vermediğine inandık.
Şimdi Yunanistan'da hiçbir sorun yokmuş, biz bütün Dünyanın ekonomik gelişmesinde temel olmuş bir ülkeyiz gibi Türkiye'nin karşılaştığı ekonomik zorlukları eleştiriyoruz
gerçekleri görmek istemiyoruz. Halbuki ülkemizde çok derin bir sosyal fakirlik ve de sefalet var.Atina ve Selanik'teki kapanan dükkanlar Bu konuda bir saatli bomba etkisi yapacaklar.
Maalesef üniversitedeki bazı meslektaşlarım Yunanistan'ın Doğu Ege Adaları sayesinde Ege denizinde Ayrıca meis sayesinde Doğu Akdeniz'de çok büyük bir meb alanına sahip olacağını söylüyor. Halbuki gerçekler böyle değil.
uluslararası Adalet divanı'nın bu konuda 3 uluslararası mahkemelerin ise bu konuda iki tane kararı var ve bu kararlara göre komşu ülkeye yakın bulunan Adalar maalesef ne münhasır ekonomik bölge ne kıta sahanlığına sahip oluyor. Sadece 12 mile kadar karasularına sahip olabilmelerine izin veriliyor.
meriçte Avrupa Birliği bize yardım ettiği veya Fransızlar uçak gemisini Kıbrıs'a, İtalyanlar fırkateynlerini Kıbrıs'ın mebine gönderdiği için güçlü bir ülke olduğumuzu söylüyoruz ve maalesef ülkemizde buna inananlar çıkıyor.
eski bir şarkının söylediği gibi Bunların hepsi sadece laftır.
şarl de gol uçak gemisi veya Fransız fırkateynleri Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesine oradaki total'in faaliyetleri için gidiyorlar. yani Total zarar etmesin diye.
bununla beraber italyanlarda ENI için bölgeye gemi gönderiyor ve bunların hiçbiri Yunanistan için değil veya Yunanistan'ın egemenliğini korumak için değil.
tabii Bu arada bize yaşadığımız ekonomik krizde bize çok yüksek faiz ödeten Almanya'yı da unutmayalım.
Bugün Yunanistan eğer bir yabancı ülkenin uçağı akropolis üzerinde uçarsa onu düşüremez. sadece kendisinie borç veren ülkeler buna izin verirse Adaları üzerinde üst uçuş yapan veya egemenliğini ihlal eden yani sintagma meydanına kadar gelebilen bir uçağa düşürebilirler. Dolayısıyla tamamen bize borç verenlerin izniyle hareket edebiliriz.
Ama maalesef bazı insanların aklı hala havada.
Dolayısıyla genç Yunanlılara söyleyeceğim akılları büyük sloganlarla bir karış havada olmasın. çünkü bu büyük sloganlar sizi yanlışa sürükleyebilir ve uykudan uyandığınızda hep beraber bu sloganlar ve büyüklük düşleri Bir hayalden ibaretmiş şarkısını söylersiniz."
ifadelerinin yer aldığı tespit edilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.