Zeytin üreticilerinden yönetmeliğe tepki: 'Maden biter, zeytin bitmez'

Zeytin üreticilerinden yönetmeliğe tepki: 'Maden biter, zeytin bitmez'

Resmi Gazete'de yayımlanan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan yönetmeliğe, zeytin üreticilerinden tepki geldi...

Resmi Gazete'de yayımlanan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan yönetmeliğe, zeytin üreticilerinden tepki geldi. HKP MYK Üyesi Adnan Okur, "AKP'giller vatan düşmanı, halk düşmanı, doğa düşmanı, üretici düşmanı, emekçi düşmanı politikalarına devam ediyorlar" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın zeytinlik alanlarda maden arama faaliyetlerinin önünü açan Maden Yönetmeliği değişikliği, 1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğin hukuka aykırı olduğu, telafisi imkânsız zararlar doğuracağını iddia ederek yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.

Yönelik gümdeki yerini korurken, İzmir’in Kemalpaşa ilçesi Aşağıkızılca köyünde ve Manisa’nın Akhisar ilçesinde zeytin üreticiliği yapan çiftçiler ile HKP MYK Üyesi Adnan Okur, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yönetmeliğine sert tepki gösterdi.

“BU YÖNETMELİK BEŞLİ ÇETE’NİN YARARININA, ZEYTİN ÜRETİCİLERİMİZİN ZARARINA”

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) MYK Üyesi Adnan Okur, “Değerli Halkımız, Değerli Köylülerimiz, alınterinin tek damlası dünyaya bedel zeytin üreticilerimiz, AKP’giller vatan düşmanı, halk düşmanı, doğa düşmanı, üretici düşmanı, emekçi düşmanı politikalarına devam ediyorlar” ifadelerine yer verdi.

Okur açıklamasının devamında şunları söyledi:

"İşte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu son yönetmelik AKP’giller’in bu politikalarının bir sonucudur, devamıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın çıkartmış oldukları ve zeytinliklerimizin ölüm fermanı anlamına gelen yönetmelik biran evvel geri alınmalıdır. Bu yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için Danıştay’da dava açtık. Umarız ki, Danıştay’da hala namuslu bu konuda karar verebilecek yetkili merciiler vardır. Umuyoruz ki, zeytinlik alanlarımızın ölüm fermanı anlamına gelen ve Beşli Çete’nin yararına, Emekçimizin-Köylümüzün-Zeytin Üreticimizin zararına olan bu yönetmelik bir an evvel geri çekilir. Bunun için Halkın Kurtuluş Partisi olarak sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz."

“ZEYTİNİMİZE DOKUNMAYIN, GELECEĞİMİZİ ÇALMAYIN”

Manisa Akhisar’da zeytin üreticiliği yapan Hakan Çavuşoğlu, “Zeytin emektir, zeytin gelecektir, zeytin ekmektir. Lütfen zeytinimize dokunmayın, Geleceğimizi çalmayın. Ekmeğimize dokunmayın” diye konuştu.

“MADEN BİTER, ZEYTİN BİTMEZ”

Akhisar’daki diğer çiftçiler ise şunları söyledi: “Biz zeytinimizi kestirmeyiz. Maden gelip geçici bitecek ama zeytin bitmez. Zeytin bizim geleceğimiz. Zeytin torunlarımızın, çocuklarımızın geleceği… Zeytinlerimizi kestirmeyiz. Maden değil, zeytin ağaçlarına kıyıyorlar. Zeytin kaç senede meydana geliyor? Bir zeytin fidanı diksen en az 10 senede anca zeytin üstünde olur. Zeytin bizim geleceğimiz, kestirmeyiz”

“ELİMİZDEN GELECEĞİMİZİ ALMAK İSTİYORLAR”

İzmir’in Kemalpaşa İlçesi Aşağıkızılca Köyü’nde zeytin üreticiliği yapan çiftçi Muharrem Fırtına, “Çiftçilikle uğraşan bir emekliyim. Malum zeytin bahçesindeyim. Zeytin budama işiyle ilgileniyoruz. Biz zeytinleri güzelleştirelim, geleceğimize iyi bir ürün bırakalım, gelecek bırakalım derken bazı güçler elimizden ekmeğimizi, yiyecek yağımızı daha doğrusu geleceğimizi almak istiyorlar. Vatandaşların duyarlı olmasını rica ediyoruz. Bütün halklardan destek bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“ZEYTİN AĞAÇLARIMIZI KATLETMEYİN”

Çiftçi Hakan Borazan, “Zeytin ağaçlarımızın yok olmamasını istiyoruz. Tabiatın en zengin ağacıdır. Zeytinlerin yok olmaması gerekir. Bizlere olan emanettir, emanetleri biz devraldık, emanetçilerimize devretmemiz gerekir. Tabiatın en zengin mahsulü olan ağaçlarımızı katletmeyin. Zeytinlerimiz meyve veren ormanlarımızdır” diye konuştu.

“ZEYTİN DEMEK HAYAT DEMEK, ZEYTİN DEMEK ALTIN DEMEK”

Çiftçi İrfan Kırcan, “Ben bu köyde çiftçilikle uğraşıyorum. Zeytin, bağ bahçe gibi işlerle uğraşıyoruz. Burada sadece zeytin oluyor. Zeytin buranın gelir kaynağı, zeytinsiz olmaz. Zeytin demek hayat demek. İşte görüyorsunuz bir kriz oldu çiçek yağına muhtaç oldu millet. Biz kimseye muhtaç değiliz. Ne dış ülkeye, ne iç ülkeye… Kendi yağımızda, tuzumuzda kavruluyoruz” ifadelerine yer verdi.

“ZEYTİN OLAN YERDE MADEN OLMAZ”

Kırcan açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Zeytin atamızdan kalan bir şey ama bize de intikal etti. Bizde gari zeytin yetiştiriyoruz. Bazı ağaçlar var yaşımıza uygun, yetiştirdiğimiz ağaçlar var. Mahsulde alıyoruz. Ama çok eski ağaçlarda dedemizden daha da eskiye dayalı yani. Zeytin demek altın demek. Sap sarı altın. İster şifa olarak kullan, ister yemekte kullan, istersen iç. Yeni yönetmelik çıkmış galiba hatta bazı yerlerde zeytin katliamı yapıyorlarmış, maden var diye ihaleye veriyorlarmış. Ama bu sakıncalı bir şey. Madende lazım ama bizim soframıza girmez. Zeytin maden yerlerinde yetişmez. Biz elimizde olan zeytinlerimize sahip çıkalım. Zeytin olan yerde maden olmaz."

"Gitsinler zeytin olmayan bir yerde bulsunlar madeni. Bizim madenden falan işimiz yok. Herkes kendini düşünüyor. Maden çıkıpta ne olacak? Ben madenden ne faydalanacağım? Hiç. Ama zeytin ağacından her şeyi yaparım. Maden işi zengin işi. Devlet kime veriyorsa bunu bilemem. Ama bize de bu konularda yardımcı olmaları lazım. İllaki “benim dediğim dediktir” denilmez. Bizde vatandaşız, ülkemizi de seviyoruz. Yaşamak için biz bunları yapmak zorundayız. Birazda devletin bunları düşünmesi lazım."

“ZEYTİN GEÇİM KAYNAĞIMIZ”

Çiftçi Osman Dursun ise, “Zeytin üreticisiyiz. Yıllardan beri babamızdan, dedemizden gelen çiftçiliğimizi bu şekilde yürütüyoruz. Zeytin, geçim kaynağımız. Kesinlikle madencilikle tartışılamaz, konusu dahi olamaz” dedi.

“YERİN ALTI DEĞERLİ DEĞİLDİR, YAŞAM DEĞERLİDİR”

İzmirli yurttaş Adnan Gürcan Dalıcı şu ifadelere yer verdi:

“Burası İzmir’in göbeği Eşrafpaşa. Çok değil 40-50 yıl öncesinde bunun 3 kilometre ilerisindeki Bozyaka mevkiinde zeytinlikten geçilmiyordu. Şimdi her yer beton yığını, asfalt. Nasıl olduysa küçücük şu parkta birkaç tane göstermelik zeytin ağacı dikilmiş. Artık zeytinleri parkta görmek istemiyoruz. Zeytinler ölümsüz ağacımızdır. Yerin altı değerli değildir, maden değerli değildir. Yaşam değerlidir. Dokunmayın zeytinimize. Dokunmayın, Ellemeyin! Ne istiyorsunuz ölümsüz ağaçtan, barışın simgesi, insanlığın tarihinde en fazla yaşayan ağaç. Yapmayın.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler