Murat Ağırel'in köşe yazısından alıntı

Hatırlarsanız bir önceki yazımda "Teşekkürler Merve Şebnem Oruç" demiştim.

İBB Kültür A.Ş'nin aldığı 275 milyon liralık ihalesinde, panelist olarak istenilen 595 kişiden birisi de Şebnem Merve Oruç'tu. Bana açtığı tazminat davası sayesinde iş resmiyete bindiği için ihalenin tüm ayrıntılarını öğrendim.

Aramızda geçen konuşmayı merak edenler bir önceki yazıma bakabilirler.

Ama özetlersek…

BB Kültür A.Ş. bahsettiğim ihaleyi 275 milyon TL'ye almasının ardından, işi alt taşeronlara paylaştırdı. Plan ve organizasyonlar için 8 firmaya 172.5 milyon TL ödedi. Mesela Kültür etkinlikleri için 2 firma, 3 vakıfa tam 6.2 milyon TL ödedi. İstisnai alımlar için ise 33.9 milyon TL ödendiği anlaşıldı.

Şimdi…

Gelin kaldığımız yerden; "Panelistlerden" devam edelim…

Söz konusu ihale şartnamesinde hem panelist isimleri hem de panellerdeki Moderatör isimler vardı.

Peki, kim bu isimler?

Yüzlerce isim var listede…

Hepsini yazmam mümkün değil. Bazılarını aktarayım.

Niyazi Birinci, yani kamuoyunun bildiği ismi ile Yavuz Bahadıroğlu. Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve manevi kızı Afet İnan hakkında iftiralarda bulunulan TVnet'teki Derin Tarih adlı programın sunucusuydu. Programda Mustafa Armağan ve Süleyman Yeşilyurt vardı. Yavuz Bahadıroğlu hakkında, "Atatürk'ün Hatırasına Hakaretten" soruşturma başlatılmış, daha sonra da takipsizlik kararı verilmişti. Mustafa Armağan ve Süleyman Yeşilyurt 1'er yıl 3'er ay ceza aldılar.

Sibel Eraslan (Star gazetesi köşe yazarı) Medeniyet Okumaları adlı programa katılmış.

Nadire Gülçin  (Yıldız Medipol Üni. Öğretim görevlisi) Sosyologlar Derneği (SOSYODER) adına programa katılmış.

Orhan Karaağaç (Ülke TV ) Torunun Dilinden Kösem Sultan adlı programda konuşmacı olmuş.

Sevda Türküsev (Eski Yenişafak yazarı) Düşünce Ekseni adlı programa katılmış.

Üzeyir İlbak (AKP 2. Bölge Milletvekili. Türk Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Yardımcısı) Birlikte Yaşama Kültürü adlı programa katılmış.

Ali Gemuhluoğlu, "Medeniyet anlayışımız ve Dış Politika" adlı programa katılmış.

Özcan Ünlü, "Şiirin atlıları" adlı programda, Mehmet Emin Topdemir ise "Mehmet Akif ve Safahat Sohbetleri" adlı programda yer almış.

Ömer Tuğrul İnançer, Tasavvuf Sohbetleri paneline katılmış.

Liste gerçekten çok uzun, hangi birini yazayım…

Moderatör ve panelist olarak 166 kişi yalnızca 2017 yılında İBB'den para alarak etkinliklere katılmış. Toplamda 319 bin lira ödeme yapılan organizasyonlar kapsamında, sürekli olarak İslamcı panellere yer verildiği görülüyor.

Bunlar arasında, "Modern Dünyada Müslüman Olmak", "Torunun Dilinden Kösem Sultan", "Tasavvuf Sohbetleri" gibi etkinlikler yer alıyor.

Dikkat çeken bir diğer nokta ise benzer etkinliklerin her ay tekrarlanıyor olması…

Fakat…

Burada önemli bir başlık daha var.

Ensar Vakfı!

Vakıf, İBB'nin düzenlediği organizasyonlar kapsamında 99 bin lira para almış. Organizasyonun başlığı ise "Yüksek Din Öğretimi Kongresi…"

Kongreye katılan isimler arasında dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gibi isimler de bulunuyor.

Şimdi gelelim esas meselemize…

Burada şunu belirtmem gerekiyor.

İhale şartnamesinde panellere katılması istenilen isimler tek tek yazılmış. Hatta alacağı kaşe bedelleri de belirtilmiş. İhaleyi alanlar da bu isimleri bilerek almışlar. Yani "bu isimlere program yapacağız" diye para alınmış.

Merve Şebnem Oruç bu konuda "Her ne kadar ismim ihale şartnamesinde yer alsa da herhangi bir programa katılmadım ve dolayısı ile de para almadım" açıklamasını yapmıştı.  Bu açıklaması doğru.

İhale şartnamesine uyulmamış, ihale şartnamesinde isimler ve alacakları ücretler belirtilmesine, buna istinaden de bir bütçe, maliyet çıkarılmasına rağmen davet edilmemiş. Bu durumda başka bir suç ortaya çıkıyor.

Bu da mahkemede ortaya çıkacak…

Programlarda panellere katılanlar elbette uzman oldukları konularda halkı bilinçlendirecek, görüşlerini aktaracak. Benim itiraz ettiğim taraf şu; İBB kaynaklarını sadece AKP seçmeni oluşturmuyor. Bütün partilerin seçmenlerinden alınan vergile ile oluşturuluyor.

Bu tür panellerde halkın aydınlanması neden sadece AKP politikalarını benimseyen kişiler davet ediliyor?

Gayet basit bir soru.

İşte yazdığım ve sorguladığım kısım da tam da bu...

Her TV, gazete, dergi reklam alacak. Ancak bu reklamlar sadece bir ideolojinin temsilcisine verilirse bu hakkaniyetli ve adaletli olmaz. Bunun adı tam anlamıyla "rant" olur. Panelistlerin tamamı AKP destekçisi olursa da bu "yandaşı destekleme" olur.

Her ne kadar bazı kişiler, benim sorgulamalarıma, "haddin değil", "toy"  vs. gibi yakışıksız cümleler kurarak karşı çıksa da ben bu halkın bir kuruşunun nereye harcandığını sorgulamaya ve anlatmaya devam edeceğim.