ABD’de Salgın Gölgesindeki Seçime 23 Gün Kaldı
Seçime 23 gün kala heyecan artıyor. Adaylar bir yandan tartışma programlarında kozlarını paylaşmaya devam ediyor, diğer yandan tartışmalı konularda seçmenleri ikna etmeye çalışıyor. Bu konuların başındaysa seçim güvenliği geliyor.
Geri sayımın sürdüğü seçim sürecinde bu haftaya damgasını vuran başkan yardımcısı adayları arasındaki tartışma oldu.
Başkan yardımcıları tartışmasına hangi konular damga vurdu?
61 yaşındaki Başkan Yardımcısı Mike Pence ve 55 yaşındaki California Senatörü Kamala Harris Utah eyaletinin Salt Lake City kentinde kozlarını paylaştı. İlk kez beyaz olmayan bir kadın aday tartışma için sahnedeydi.
İki başkan yardımcısı adayının bu tek tartışmasına büyük ölçüde Corona virüsü salgını, adayların sağlık durumu, Çin ve ABD ilişkileri üzerinden bazı dış politika başlıkları damga vurdu. Her iki adayın da 90 dakika boyunca hem güçlü oldukları hem de kendilerini savunmak zorunda kaldıkları anlar oldu. Ama hafızalarda yer edecek çok belirgin çıkışlar yaşanmadı.
İlk tartışma programında Başkan Donald Trump, hileye neden olabileceğini savunduğu posta yoluyla oy kullanmaya dayanan bir seçim sonucunu "kabul etmeyeceği" konusundaki tavrını açıkça ortaya koymuştu.
Trump'ın kaybetmesi durumunda mahkemede seçim sonuçlarına itiraz etme olasılığı da söz konusu. Trump’ın, Seçiciler Kurulu’nu, Demokrat aday Joe Biden'in kazanmış sayıdığı eyaletlerdeki oylamaların iptaline ikna etmeye çalışacağı da yine bir başka iddia.
Postayla oy kullanma tartışması
Başkanlar’ın tartışmasında adaylara “Seçim sonuçları doğrulanmadan zafer ilan etmeyeceğinizin sözünü veriyor musunuz ve destekçilerinize sokağa dökülmeme çağrısı yapacak mısınız?” sorusu yöneltildi. Posta yoluyla oy kullanılmasında usulsüzlükle ilgili bir delil olmadığını vurgulayan Joe Biden ise tartışmanın bu kısmında seçmenin iradesini kabul edeceğini söyledi.
"Bu iş, tüm oy pusulaları sayıldıktan sonra kazanan ilan edildiğinde, son bulur. Bu iş orada biter. Eğer kazanan bensem, sorun yok. Ben değilsem de, sonucu destekleyeceğim.’’
Başkan Trumpsa posta yoluyla oy kullanmanı seçime hile karıştıracağı görüşünde ısrarcı.
Ancak, Trump'ın atadığı FBI Başkanı Christopher Wray, kullanılan oylarda seçmen sahtekarlığına dair bir kanıt olmadığını söyledi.
Trump, kazanamadığı takdirde, postayla yollanan oy pusulalarına itiraz ederek, yasal zorluklar çıkaracağının sinyallerini verdi. Konu, Anayasa Mahkemesi’ne taşınabilir. İşte bu yüzden de Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Parti, Anayasa Mahkemesi Yargıcı olarak aday gösterdiği Amy Coney Barrett'ın seçimden önce Yargıç Ruth Bader Ginsburg'un yerini alması için Senato'dan onay alması konusunda ısrarcı. Bu nedenle gözler 19 Ekim’e kadar çalışmalarına ara veren ancak Pazartesi günü yani 12 Ekim’de, yalnızca bu oylama için toplanacak Senato’da olacak.
Ayrıca Trump'ın, Biden kazanırsa, sahtekarlığı gerekçe göstererek, Cumhuriyetçiler’in liderliğindeki eyalet yönetimlerinden, Seçiciler Kurulu’ndan halk oylamasını geçersiz kılmalarını isteyebileceği de dile getiriliyor. Trump’ın seçim kampanyasıysa bu haberleri yalanlıyor.
Uzmanlar, bunun halkın demokrasiye olan güvenini büyük ölçüde zayıflatabileceği görüşünde.
Anketler ne diyor?
Yapılan bir ankete göre, seçmenlerin yüzde 41’i Başkan Trump’a oy vereceğini söylerken Biden’ı destekleyeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 51’e yükseldi. Ancak her ne kadar Biden, aradaki farkı açmış görünse de yüksek sayıda seçici delege çıkaran önemli eyaletlerde Trump’la Biden arasındaki mücadele devam ediyor. ABD’de başkan seçiminde çıkarılan seçici delege sayısı belirleyici rol oynuyor.
Şu anda birçok Demokrat, Seçiciler Kurulu’nun kaldırılmasını savunurken, Cumhuriyetçiler kırsal eyaletlere daha fazla seçmen tahsis ettiği için bu dolaylı oy sistemini savunuyor.
Yine uzmanlara göre, posta yoluyla oy kullanma konusundaki bu tartışma, seçimin kazananının netleşmesini engelleyebilir. Bu durumda da, bir sonraki Başkan’ı seçmek için Temsilciler Meclisi göreve çağrılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.