ABD’nin Yaptırım Palavrası

Günlerdir, şu Amerika Birleşik Devletlerinin, yaptırım palavrası devam ediyor. O yaptırımı kime yapacak? Türkiye’ye mi? ABD, para verse herhalde ülkesinin bu kadar reklamı yaptıramazdı.

Ekrana çıkanların bunu günlerdir tartışma konusu yapmaları anlaşılır gibi değil. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne yapması gerektiğinden çok Amerika’nın neler yapabileceğini konuşup duruyorlar.

Neymiş efendim, Rusya’dan S- 400 alınmış. Bunun alınmasını ABD istemiyormuş. Bunun için ya yaptırım yaparlarsa falan filan… Vay ABD’de yaptırım için senatörler gizli toplandı, kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, ne konuşuldu, toplantıda yaptırım kararı alındımı? Trump, şöyle açıklama yaptı, böyle açıklama yaptı gibi, gibi…

Devletlerin menfaatleri karşılıklıdır.  Öyle tek taraflı menfaat falan söz konusu olmaz. ABD ne derse o mu olacak? Yok, öyle bir şey! Bugün bu ülkede yaşayanlar için bir başka ülkenin menfaatleri değil, Türkiye’nin menfaatleri söz konusudur… Bir başka ülkenin menfaatlerini dile getiren gafiller, o ülkeye hizmet etmiş olurlar…

Türkiye’nin güvenliği için S 400’lere ihtiyacı vardı ve aldı. Bunu alırken kimseye sormak ve hesap vermek zorunda da değildir… İstediğini, istediği ülkeden ya da herhangi bir yerden alır… Nitekim öyle oldu.

ABD’nin niye aldın deme gibi bir hakkı da, hukuku da yoktur. Bu haddini bilmemektir. O zaman haddini bilmeyene haddini bildirecek cevaplar verilmelidir. Sadece sözle değil eylemle verilmelidir.

Beyaz Saray’da 45 Cumhuriyetçi Senatör, Başkan Trump’la yaptıkları toplantıda Rus S-400 füze savunma sistemini satın alan Türkiye’nin cezalandırılmasıyla ilgili görüşeceklerini günlerce duyurdular ve görüştüler.

Ellerinden geleni arkalarına koymasınlar… Bağımsız bir ülkenin ne alıp almayacağı ile ilgili tehditkâr ifadeler kullanacak kadar küstahlaşan ABD’ye,” hadi oradan sen de kimsin” deyip tartışmayı bitirmek gerekir.

Onların yaptırım yaptıracak güçleri falan yok. Boş sözler onlar boş… ABD’yi güçlü gösteren etrafındaki besleme dalkavuklardır.

Ama onlarda boşa çığırtkanlık yaptıklarının farkındalar.  ABD şimdiye kadar dostumuzdu da şimdimi düşman olduk.

O ülke ne Türkiye’nin nede bir başka ülkenin dostu değil. O dost gözüktüğü ülkelerin arkasından terör örgütleriyle iş çeviren ikiyüzlü bir ülkedir.

ABD böylede, diğer emperyalist devletler farklı mıdır? Tabii ki değildir. Menfaatleri söz konusu olduğunda birçok ülkeyi kan gölüne çevirdikleri bilinen bir gerçek… Ne işleri vardı, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de? Mısır, Libya gibi birçok ülkede yaptıkları ortada…

Savunma için alınan hiçbir silahın, güvenliği sağlayacak garantisi yoktur. Bir başka ülkeden alınan silahın garantisi olabilir mi? Bugün silah alınan bir ülke ile yarın karşı karşıya gelindiğinde silahın teknik özelliklerine sahip bu ülke karşısında güvenlik sağlanabilir mi?

Bunlar göz önüne alındığında, devletler kendi güvenliklerini sağlayacak savunma silahlarını kendileri üretmelidirler.

Güvenlik ancak o zaman sağlanır… Keşke Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi silahlarını üretmiş olsaydı da, bu haddini bilmezler, karşımıza geçip çemkirmeselerdi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.