Sadullah Özcan
AK Parti’nin başarı kodlarında kırılma
Bugünlerde AK Parti’ye kuruluşundan itibaren gönül vermiş. Bu konuda yalpa yapmamış. Ama hasbelkader kıyıda köşede kalmış, ne belediyeler bünyesinde ne teşkilatlar içinde bulunmayan bir kesim ısrarla 2001 ruhunun geri dönüşü konusunda çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrılara il ilçe teşkilatlarının kulak asmadığını, kurmay ekibinin ciddiye almadığını, Recep Tayyip Erdoğan’a ise yeterince ulaşmadığını görüyorum. Ama bu çağrının çok ciddi bir uyarı olduğunu görüyorum.
AK Parti’de teşkilat taassubu oluştu. Teşkilatlar dar bir zümrenin elinde kapalı kutu yapılara dönüştü. Bazı yerlerde bu tek kişiye inmiş, o kişinin 2-3’ü geçmeyen yaverinden öteye gitmiyor.
Birçok milletvekili adayından ve bugün milletvekili olanlardan aldığım intibalardan teşkilatların bütün illerde aynı hastalıklara sahip olduklarını anlıyorum . Birçok belediye başkanı ve ilçe başkanının adaylar ilçelerine geldiğinde üyeleri bırakınız, yardımcılarını bile çağırmadıkları biliniyor . Seçim sonrası bu konuların Genel Merkez kurmay heyetine ne kadar ulaştığı, ulaşan bilgilerin ne yapıldığı meçhul. Fakat bugüne kadarki gelişmelerden anlıyoruz ki seçim başarısızlığından, çalışma zaafından dolayı bir tek teşkilat mensubu görevden alınmadı.
O şehrin siyasi rantının bölüşülmesi konusundaki dar zümre bütün gücü ile duruyor. Oysa 24 Haziran’da Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçiminde %52,6 oy alırken partinin oyu 10 puan geri düşmüştür. AK Parti kurmayları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı %52,6 oy ile sevineceklerine milletvekili seçimindeki oyun neden %42,5’lere gerilediğini düşünmeliler.
Recep Tayyip Erdoğan’ın “Mesaj alınmıştır” sözü teşkilatlar bakımından askıda kalmıştır. Teşkilatlar Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının zaferine ortaklık yarışına girmiş, %42,5’un yükünü almamışlardır.
Son seçimler baz alınarak eksiklikler hızla telafi edilmek, teşkilat taassubu yıkılmak zorundadır. Tayyip Beyin Grup toplantısında ifade ettiği gibi eş-dost, akraba, kayırmak yerine AK Parti ruhuna uygun, toplumu kucaklayabilecek, halkın sorunlarına vakıf, bu konuda projeleri olan adaylar seçilmesi zorunludur.
Bütün illerde başlayan belediye başkanlığı yarışı AK Parti’yi içten yemektedir. İllerde yaşanan acımasız savaşın yansımalarının ne genel merkezde ciddiye alındığını ne de Tayyip beye yeterince ulaştırıldığını sanmıyorum. Tam aksi bu savaşın şiddeti vatandaşı çok ciddi etkiliyor. Bugün AK Parti’nin en büyük zaafı kendi içindeki çıkar kavgasıdır. Samimiyetle gönül verenler bu kavgayı hayretle seyretmektedir. Acil tedbir alınmadığında birçok belediye riske girecektir.
Daha kötüsü, üzerinden 30 yıl geçse de 1989 Anavatan örneği ortadadır.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…