Ak Parti'nin Yüz'Ak'ı?!
Ak Parti'nin Yüz'Ak'ı?!
Bu yazıyı, sorun çözen değil, sorun'u sorun'la çözmeye çalışan akıl'a örnek olsun diye yazdım.
İçinden geçiyoruz alacakaranlık kuşağı'nın...
Dün'ün hikayesi dün'de kaldı.
Yeni gün'e dair yeni şeyler söylemek lazım.
Tablo çok net!
Sistem kirlenmiş olsa da, o kire bulaşmamış birçok liyakat sahibi isim var.
Aramak, bulmak, o isimleri vitrin'e çıkartmak; siyaset'in, makam sahibi seçilmiş'lerin görev'i.
Güz takvim'i kapsamında çekilen fotoğraf ortada.
Ne var ki, medya işin kolayına kaçıyor, muhalefet de...
Yani?!
Erdoğan'ı övmek ya da Erdoğan'ı eleştirmek üzerine kurulu düzen'de, nüans'lar hayat memat mesele.
Çok yazdık, kurnazlık bir zeka çeşidi değildir.
Bir iş yerinin, kurumsal bir işletmenin havası, duruş'u, temsil ettiği "bakış açısı"; giriş kapısı'ndan, danışma'sından, g ülen ya da gülmeyen hizmet ağ'ından belli olur.
Ezcümle:
Gazeteciler için "Tarihin tanıkları" denir.
İtalyan gazeteci Oriana Fallaci'nin ifadesi ile söyleyecek olursak, "Gazetecilik, tarih'e not düşmektir."
Gazeteci, hakikat'lerin aynası'dır; bu sebep'ten ayna'ya kızılmaz!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu çerçeve'de, "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır" der.
Bugünkü yazı'mda, sizlere, sağlam vücut'unda sağlam kafa taşıyan bir Ak Parti'li ama gerçekten "ak" bir 'devlet adamı'nı anlatacağım.
Bıçak'sırtı ise gündem, bıçak'ın sap'ı kim ya da kimlerin elinde'ye bakması gerektiğini bilen, kendi tabiriyle "siyasetçi" değil, bir "devlet adamı"nın hikayesini okuyacaksınız?!
Bugünkü yazı'mın kahramanı, son 18 yılda Türk siyasetinin "yüzakı" olan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy...
Mehmet Ersoy'u tanıyalım:
8 Ağustos 2018 tarihinden beri İçişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Ersoy, 26 Nisan 1964 tarihinde Sinop'ta doğdu.1986 yılında Ankara Üniversite'si Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu.
1987 yılında Kastamonu Kaymakam Adayı olarak Mülki idare amirliği mesleğine kabul edildi.
Kaymakam Adaylığı döneminde bir yıl süreyle İngiltere'de dil ve mesleki eğitim aldı.
Sırasıyla;
- İzmir-Kemalpaşa Kaymakam Vekilliği,
- Balıkesir-İvrindi,
- Konya-Çeltik,
- Tunceli-Nazımiye Kaymakamlıkları,
- Mardin Vali Yardımcılığı,
- Denizli-Buldan,
- Adana-Kozan,
- İstanbul-Çatalca ve Sarıyer Kaymakamlıkları görevlerinde bulundu.
Buldan Kaymakamı iken Düzce Depremi nedeniyle üç ay süreyle Bolu Vali Yardımcılığı'nda görevlendirildi.
22 Aralık 2008 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı'yla Sarıyer Kaymakamlığı'ndan Yalova Valiliği'ne atandı.
02 Ocak 2010 tarihinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı olarak (AFAD) görevlendirildi.
12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde Ak Parti Sinop Milletvekili Seçildi.
Milletvekilliği döneminde;
- Ak Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı,
- TBMM İçişleri Komisyonu Üyeliği ve Başkanvekilliği,
- PAP ve KEİPA Türk Grubu Üyeliği görevlerinde bulundu.
24. Dönem İkinci Yasama yılında ise İçişleri Komisyonu Başkanlığı yaptı.
18.03.2016 Tarihli Üçlü Kararname ile Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcılığı'na atandı.
21.06.2017 Tarihli Üçlü Kararname ile İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılığı'na, 07.08.2018 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı'yla da ikinci kez İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılığı'na atanan Mehmet Ersoy, evli ve iki çocuk babası olup, iyi derecede İngilizce biliyor.
Nitekim...
Bakanlık Teşkilat Yapısı'na bakıldığında, hizmet çoğunluğunun Ersoy'un omuzlarına yüklendiğini rahatça gözlemliyorsunuz:
- Jandarma Genel Komutanlığı,
- Sahil Güvenlik Komutanlığı,
- İnsan Hakları ihlali,
- TBMM ile İlişkiler,
- Alo ihbar,
- Arama Kurtarma Şikayet Başvuruları,
- Arabuluculuk Birimleri,
- Terörle Mücadele,
- Asayiş ve Güvenlik Hizmetleri,
- Trafik Hizmetleri,
- Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile bağlı Dernekler Bilgi Sistemi,
- Siyasi Partiler Bilgi Sistemi,
- Sendikalar Bilgi Sistemi,
- Projeler Destek Sistemi,
- Elektronik Arşiv Sistemi Hizmetleri,
- Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı,
- Uyuşturucu Kaçakçılığı ile Mücadele,
- Organize İşlerle Mücadele,
- Bağımlılıkla Mücadele...
Hal böyleyken...
Görünen o ki, bir Gerçek Bakan gibi bu kadar hizmeti hayata geçirmeye çalışan bir Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy!?
Peki, ya Bakanlık'ın diğer Bakan Yardımcıları'nın görev yükü?!
Bakınız, İçişleri Bakanlığı Teşkilat Yapısı'na, göreceksiniz.
Hülasa:
Mehmet Ersoy, Araştırma ve Etütler Merkezi ile, günün şartları ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre, vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için sürekli yeni projeler üretiyor.
Başka?!
Valilik ve Kaymakamlık bürolarında verilen hizmetlere kadar, birçok alanda, vatandaşa doğrudan dokunan hizmetleri, birinci el'den ülke geneline sunulmasını, birinci el'den takip ediyor.
Demem şu ki:
Bakan Ersoy, çalışırken bir dakikasını bile boşa geçirmez, "ağaç yaşken eğilir" der ve eğitim'in küçük yaştan başlayacağını bilerek, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'ni ziyaret edip, trafik konulu çalışmalarda bulunur.
Bu da yetmez sayın Ersoy'a, tıpkı bir atom karınca gibi durmaz, gecesi yoktur, gündüzü yoktur.
İş'i bizzat takip ediyor, oturduğu yerden emir vermiyor?!
Hal böyleyken, doğru soru şu olmalı:
Ailesi, çoğunlukla günlerce yüzünü görmez, insan üstü bu çalışma ve enerji nereden geliyor?!
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy'un Konya ilini ziyaretinde, bir vatandaş; "Enflasyon Amerika'da da var, Almanya'da da var. 3 liraya aldıkları şey 30 liraya satılıyor. Milletin kanı emiliyor. Yapmayın bunu" diye şikayette bulundu.
Yaşlı adama, kendisinin bir devlet memuru olduğunu söyleyen Ersoy, Gelecek Parti'li Ekici'yi göstererek; "Ben Bakan değilim, Bakan Yardımcısı'yım. Yani memurum. Siyasetçiler burada, onlara söyleyin bunları" der.
Nüans?!
Zeka'nın akıl'da beden bulmuş hali!?
Yani?!
Sorulan soru'yu doğru anlamak, cevap'ın yüzde 99'udur.
Bir bakmışsınız, Mehmet Ersoy, doğu'da ve güneydoğu'da sınır karakollarında birliklerimizle beraber, sınır ötesi'nde, İdlib'de vb askerimizin yanında!?
Bir bakmışsınız, Elazığ depreminde, son vatandaşımız da kurtulana kadar, insanüstü bir çabayla sabahlara kadar uykusuz, kurtarma ekiplerinin başında!?
Sonrasında, mütevazı kişiliği ile Elazığlı vatandaşlarla birlikte uyku tulumlarında yatıp, Elazığlı vatandaşların ihtiyaçlarını giderme gayretinde!
Bu da yetmez, tıpkı bir "süpermen" gibi durmaz, gecesi yoktur, gündüzü yoktur, makam'ında, koltuğunda yok'tur, bir başka il'de, bir başka yerde hizmetin içinde bulursunuz onu?!
Ülkemizde toplumsal muhalefetin ve siyasi tartışmanın yoğunlaştığı bir dönem yaşanıyor.
Global köy'e dönen günümüz dünya'sını anlamak için geçmiş'i geçmiş'te bırakmak şart.Aksi halde sadece kafalar karışmaz, ülke'lerin içleri de karışır.
Kaldı ki, sorun da, sorun'la çözülmez.
Bugün'ün sorunlarını çözmek için çağ'ın ruhu'na uygun düşen stratejik akıl şart.
VATAN demek, NAMUS demek.
Türk'ün bakış açısı bu..
Mehmet Ersoy'un da milletini, ülkesini sevmedeki bakış açısı bu...
Huzurun ve güvenliğinin kalıcı olması için...
Bir daha, hiçbir şekilde acının yaşanmaması için..
Çocuklarımızın, annelerimizin ağlamaması için..
Önceliği olan vatanı için..
Milleti için, canını hiçe sayarak çalışıyor.
Şimdi nerde mi?!
Tabii ki, yine yollarda, Van'da...
Ben bu yazıyı örmeye başladığımda o, oradan da Hakkari'ye geçecekti.
Askerlerimizle sohbet ederek, onlara moral verecek, her zaman, her an yanlarında olduğunu göstererek onları motive edecek, güç verecek...
Hasılı:
"Durmak yok"tur literatüründe, şimdi yine çalışmak zamanı...
Kayıkçı kavgası üzerinden "eksen kaydırmaya çalışanlar"a kayan bir süreç var.
2020 Güz vaktine girildiği şu günlerde İçişleri Bakanlığı'mız teröristlerle mücadeleye devam ediyor.
Bakan Yardımcısı Ersoy bu amaçla Van'daki konuşmasında şunları söylüyor:
"Teröristlerin kış üslenmesi olarak en yoğun ve rahat bir şekilde kullandıkları bir alanı da tamamen kapattık.
Devletimiz inisiyatifi tümüyle ele geçirmiş durumda.
Terörle mücadelemiz, devletimizin her kademesinin güçlü bir inancı ve desteğiyle ülkemizin her alanında devam ediyor.
Bu kararlı duruş sayesinde bugün artık ne halkımıza ne üreticilerimize ne de çiftçilerimize kapalı bir köyümüz, bir mezramız ne de bir yaylamız yok.
Bütün alanları milletimizin hizmetine sunduk."
Değerli genç kardeşim, Mehmet Ersoy;
Bu millete hizmetle ilgili bakış açınızı net olarak ortaya koymuşsunuz, tutarlısınız, naçizane takdir bizden.
Ufkunuz geniş.
Uzun yol'dan geliyoruz, ar'sızın her rengini, cins'ini gördük, tanıdık!
Akıl akıldan üstündür.
Nacizane düşüncem, düşünen beyin kir tutmaz, bir şey'i seven gönül'den vatan'a da millet'e de kötülük çıkmaz!
Bildiğiniz yol'da aynen ilerlemeye devam, Türkiye'nin sizler gibi ufku açık gençlere ihtiyacı var, bu bir bayrak yarışı, el'den el'e.
Hasılı:
Bazen sözler yetmez kişiyi anlatmaya...
İşte, o kişilerden biri, Mehmet ERSOY.
Tanıdıkça hayranlığın arttığı..
Yerli ve Milli, Türk olduğu için gurur duyduğun..
Bu topraklarda doğduğu için ülkenin şanslı olduğunu düşündüğün...
Hayatını vatana hizmet için adamış..
"Türk Durmaz, ileri" ilkesiyle, karşılık beklemeden, durmadan, yorulmadan çalışan, Mehmet Ersoy...
İyi ki varsın.
Senin gibi vatan evlatlarından dolayı halkımız rahat, huzur ve güven içinde!
Hepimizin gönlündesin.
Sözün özü:
Sorgulayan beyin olmadan ufuk'un ötesini görmek mümkün değil, tecrübe işin tuzu biberi.
Neticede, Atatürk'ü yerden yere vuran'ın da, kul hakkı diye bir derdi yok.
Taş Devri taş'lar bittiği için sona ermedi ise içinden geçiyoruz zaman'ın.
Ezcümle:
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi Bir Duvar Süsü Değildir, Erken Uyarı Sistemidir!
Cüneyt Şaşmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.