Alp Tufan
ALTINA HÜCUM..
Sevgili okurlarım iyi bir hafta geçirmenizi dilerim köşemden.
Bugün size CORONA COVİD-19 PANDEMİ dönemi içinde yaşadığımız bu zaman diliminde, ekonomik olarak dünyada gelecek günlerimizde neler olabilirin biraz eskiden bugüne geleceğinden örnekler vereceğim. Değerli maden ALTIN konusundan bahsedeceğim.
Ülkelerin ekonomisinde önemli yer tutan ALTIN rezervleri, halklarında çok önemli hem tasarruf hemde takı süs eşyası olarak kullandığı vazgeçilmez değerli madendir.
Aynı zamanda da dünyada bir çok savaş,çatışma,siyasi skandalların baş göstermesine neden olmuş değerli metal ALTIN…
Ben size ülkemiz yakın tarihinden ALTIN ile ilgili hadiseleri biraz anlatıp aydınlatacağım.
1956 yılında DP(DEMOKRAT PARTİ) başkanı dönemin BAŞBAKANI merhum ADNAN MENDERES ve çalışma arkadaşları yatırımların yarıda kalması nedeni ile ABD ek kredi talepleri oldu MARŞAL yardımını aldıktan daha sonra.
Fakat ABD bunu kabul etmediği gibi diğer batılı devletlerde kredi musluklarını kestiler.
Bunun üstüne merhum MENDERES ve arkadaşları aslında TÜRKİYE CUMHURİYETİ merkez bankası kanunlarına göre yasak olmasına rağmen merkez bankamızdaki harp stoklarımız olan seksen beş ton altını gizli bir operasyonla C-47 DAKOTA nakliye uçakları ile İSVİÇRE ye taşıtarak uluslararası bankerlik firmalarından kredi buldu yani ALTINLARIMIZI rehine koydu.
1960 darbesinden sonra YASSI ADA mahkemelerinin bazı gizli oturumlarında merhum Menderes bu konularda çok ciddi soruşturmalar yapılır,hatta dönemin akil adamlarından bazılarının söyledikleri, özellikle merhum MENDERESİN yanında asılan iki arkadaşı dönemin DIŞİŞLERİ BAKANI merhum FATİN RÜŞTÜ ZORLU ve MALİYE BAKANI merhum HASAN POLATKAN'IN bu mesele yüzünden özellikle hedef alındığını anlatırlardı.
Sonraki dönemde DIŞ İŞLERİ bakanlığı özel bir ekip kurarak,gizli bir çalışma yaparak ALTINLARIN karşılığı borçlar ödenerek ALTINLARIN yeniden ülkeye dönüşünü sağlamışlardır.
Bu ekipte çalışan bir dış işleri yetkilisini tanıma şansım oldu ailece özel bir dostumuzdu zamanında merhum İSMET İNÖNÜ'NÜN özel kalem müdürlüğünü yapmış bir beyefendiydi merhum T.E zaten bu tafsilatlı bilgileri de böyle dostlarımızdan alıyorduk.
Son yıllarda özellikle kamu ve özel sektör bankalarının altına dayalı hesap açma yarışı hızlandı bu konuda devamlı merkez bankası yetkililerinden açıklamalar yapılıyor,bu konuda özendirici söylemler yapılırken bankalarda reklamlarla ciddi anlamda ALTIN mevduatını halktan yatırıma dönüştürmesi için yastık altı ALTININ mevduata dönüşmesi için uğraşıyorlar.
Bu konuda şunu söyleyebilirim 1993 ve 1995 yılı arasındaki iki yılda yine çok değerli bir dostum S.E BAŞBAKANLIK için yastık altındaki ALTININ nasıl özendirilerek halkımız tarafından mevduata dönüştürülebilmesi için büyük uzun soluklu bir çalışma yaptı ve BAŞBAKANLIĞA bunu rapor olarak sundu.
Kendisi bu raporu hazırladıktan sonraki düşüncelerini öğrenmek istediğimde,halkımızın bu yatırımının daha çok yastık altında kalmasını istediğini bunun daha güvende olduğunu hissetiklerini anlattı birde sosyolojik olarak takı ve süs olarak değerlendirdikleri için mevduat hesabı olarak pek düşünmediklerini o yıllarda söylemişti, psikolojik bir olumsuzluktan bahsetti.
CORONA günlerinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen dünya liderleri ekonomik bir geçişte değerli madenler başta da ALTIN olmak üzere gümüş,bakır gibi madenleri ekonomik kuracakları yeni sistemlerde ani şok operasyonlarla devreye yeni ekonomik modellerle sokarlar mı?
Daha önemlisi bizim REEL hemen elimizin altındaki ALTIN rezervlerimizin durumu hangi noktada.
Rezervlerimizde REHİN var mı ne kadar ALTIN rezervimiz yabancı ülkelerde stoklu.
Dediğim gibi CORONA günlerinden sonraki dünyadaki ekonomik ve sosyal düzende DEĞERLİ MADENLERİN önemini hızlı bir şekilde anlayacak mıyız?
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.