Festival Direktörü Burcu Bozkaya Şener, yaptığı açıklamada, 8 yıldır sürdürülebilir bir festival düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Bu yıl Türkiye'nin yanı sıra çeşitli ülkelerden katılımcılar bulunduğunu belirten Şener, "Ankara Kahve Festivali'ne bu yıl 110 firma katılıyor. 3 gün sürecek festivalimizde Türkiye'nin yanı sıra kahvenin ana vatanı Peru, Endonezya gibi ülkeler de bulunuyor." dedi.

Kahve atıkları gübre olarak kullanılacak

Festival boyunca konserler düzenleneceğini aktaran Şener, bunun yanında workshoplar ve seminerler gerçekleştirileceğini aktardı.

Festivalde bir ilk daha olacağını da bildiren Şener, "Bu yıl hayata geçirdiğimiz proje sayesinde festivalimizde yüzde 100 mısır şurubundan bio bardaklar kullanılacak ve stantlardan toplanan kahve atıkları ise kahve atık platformu aracılığıyla gübre olarak kullanılmak üzere çiftçilerle buluşturulacak." diye konuştu.

İyi kahve nasıl olur?

Festivale Mersin'den katılan işletmeci Mustafa Çelenk ise iyi bir kahvenin nasıl olması gerektiğini anlattı.

İyi bir kahvenin bileşenlerinin çok yönlü olduğuna dikkati çeken Çelenk, şunları kaydetti:

"Sadece çekirdeğin kaliteli olması ya da iyi bir çekirdek olması yetmiyor. Suyun kalitesi de, suyun iyi arındırılmış, saf, temiz bir su olması, PH değerleri de kahvenin tadımında, kalitesinde çok önemli oluyor. Tabii ki çekirdeğin kalitesi de çok önemli. Hava almamış, taze, kavrulduktan sonra belli bir süre salınımlarını tamamlamış, içindeki kötü gazları atmış bir kahve aromatik, daha keyifli bir tat sunar."

Uzun yıllardır Ankara Kalesi'nde geleneksel kahve türleriyle hizmet veren Mücahit Çelebi de festivalde yaptığı nohut kahvesiyle ilgi çekiyor.

Çelebi, bunun, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale civarında, kahve bulamayan köylülerin nohudu kavurarak yaptıkları bir kahve olduğunu anlattı.

Festival kapsamında akşam Bülent Ortaçgil konseri düzenleneceği bildirildi.