Sadullah Özcan
ANKARA KORİDORU
Meral Akşener’e verilen sözler
2023 seçimleri yaklaştıkça siyasette manevralar hızlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda Millet İttifakı içinde Cumhurbaşkanlığı aday savaşlarından bahsetmiştik. Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in bu yarıştaki hamleleri üzerine durmuş savaşın parti içi cephe açmaya kadar vardığını da vurgulamıştık.
Meral hanımın Ekrem İmamoğlu hakkında söylediklerini de buna örnek göstermiştik.
Meral hanımın önceki akşam bir televizyon programında hedefinin Cumhurbaşkanlığı değil Başbakanlık olduğunu açıklaması ile yeni durum ortaya çıktı. Bu açıklama Cumhurbaşkanlığı adaylık savaşını kaybettiğini gösteriyor. Bu gerçek üzerinden yürümekte yarar var.
Oysa Meral Hanım Kemal Kılıçdaroğlu’na göre Cumhurbaşkanlığı yarışında aslında bir adım önde görünüyordu. Bu kararından neden vazgeçtiği önümüzdeki günlerde ortaya çıkar.
Çünkü Başbakanlığın yolları Meral Hanım için hakikaten çok uzun. Hayal demeyeceğim ama hayale yakın. Millet ittifakı bileşenleri altı partinin temsilcilerinin geçtiğimiz hafta yaptığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönüş toplantısı sonrası Meral Hanımın bu açıklaması dikkate değer.
Meral hanımın son açıklaması ile Cumhurbaşkanlığı yarışında devre dışı kaldığı kesinleşti artık. İşte bu noktada yarışa Kemal Kılıçdaroğlu ile mi gidilecek yoksa üçüncü bir adayla mı? Bu sorunun cevabı önemli. Tabii adayın karakteri ayrı önemli öneme sahip. Vaat ne olursa olsun mevcut Anayasa hükümlerine göre seçime gidiliyor. Bu kampsam da ister Kemal Bey, ister Abdullah Gül isterse üçüncü aday olsun, seçildikten sonra ne olacakları belli olmaz.
Meral hanım Başbakanlık hedeflerken bu hedefin önüne ne kadar engel çıkacağını kimse bilmiyor. İlk engel Millet İttifakı yeni dönemde Anayasa değiştirme çoğunluğunu elde edebilecek mi? İkinci engel sembolik olarak seçilecek Cumhurbaşkanı kukla olmanın ötesine geçmek isterse ne olacak? Halkın direk seçtiği Cumhurbaşkanı yetkilerini hangi derecede kullanmaya kalkacağının garantisi yok. Diyelim Parlamenter sisteme geri dönme başarıldı. Bu seferde Meral hanımın partisi hükümet kurmak için yeterli milletvekiline ulaşabilecek mi? Mecburen birinci partinin genel başkanına hükümet kurma görevi verilecek. O kuramasa bile ikinci partinin genel başkanına bu yetki verilecek. Ya bu aşamada biri hükümeti kurmayı başarırsa Meral hanımın durumu ne olacak?
Bu noktada hatırlatayım. 3 Kasım 2002 seçimlerinde YSK oyunu ile adaylığı iptal olan Tayyip beyin yerine Abdullah Gül Başbakan olarak atanmıştı. Abdullah Bey’e birçok yerden akıl verildi. Tayyip beyin önünün açılmasını engelle diye. Abdullah Bey’in o telkinlere kulak astığını biliyorum. Bu oyunu o dönem Deniz Baykal bozmuştu.
Meral hanımı bugünden uyarayım. Siyaset ayak oyunlarından ibarettir. Bugün size garanti olarak verildiği söylenen Başbakanlık sözü vakti geldiğinde tutulmayacağını çok iyi bilmelisin. Sizin için oyunu bozacak ikinci bir Deniz Baykal çıkmayacağı da ortada.
Size 15 Temmuz darbe girişimi öncesi verilen sözler nasıl havada kaldı? Durum ortada. Son günlerde adaletin ‘Kılıç’ının gölgesinde imzalı senetle dahi olsa verilen sözler de havada kalacaktır bilgin olsun.
Kalın sağlıcakla…