Atatürk'ün Son Yılbaşısı Nasıl Geçmişti!

Atatürk'ün Son Yılbaşısı Nasıl Geçmişti!

13 yıllık yol arkadaşı 31 Aralık 1937 gecesini böyle anlattı

2024'ün son saatlerini geçiriyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geçirdiği son yılbaşı olan 1938'e girilen gün nasıldı? Atatürk'ün 13 yıllık Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras o geceyi anlattı. İşte o güne dair hüzünlü bir hikaye...

Atatürk'ün günlüğüne baktığımızda onun genelde yılbaşlarında arkadaşları ve halk ile birlikte olduğunu görürüz. Ancak 1937'nin 31 Aralık'ı farklıdır. Gazi'nin canı sıkkındır ve dışarı çıkmayı da istemez.

O esnada halen görevde olan ve 13 yıllık Dışişleri Bakanı ve kader dostlarından Tevfik Rüştü Aras'ı Köşk'e davet ederi.

O geceyi Tevfik Rüştü Aras şöyle anlatıyor:

"O akşam beni Köşk'e çağırmıştı, hemen gittim. Kendisini Köşk'ün yukarı katında kitaplığa bitişik açık salonda buldum. İlk sözü şu oldu: 'Bu akşam bir tarafa çıkmayacağım. Sen de suare görmekten bıkmışsındır. Yılbaşını burada birlikte geçiririz, olmaz mı?'

Büyük bir sevinçle, diyerek karşılık verir Aras. Ve ikili bir süre geçen yılın olaylarından ve gelecek yılın işlerinden konuşur.

Derken Atatürk'ün Harbiye'den arkadaşı İsmail Hakkı Kavalalı da ikiliye katılır. Ve artık sohbet biraz daha gündelik hale gelir. Bir ara üçlü Gazi'nin elbise dolaplarına göz atar; çünkü Atatürk arkadaşlarına elbise, gömlek, kravat vermek ister.

Aras kendisini tutamaz ve şöyle der: Paşam, mendillerinize, potinlerinize varıncaya kadar bize vermekten hoşlanıyorsunuz; ne olurdu bir ay önce düşünseydik de yeni bir yıl için...
Bütün giyeceklerinizi yeniden ısmarlasaydık ve bu gece başka arkadaşları çağırarak elbiselerinizi, çamaşırlarınızı ve gömleklerinizi aramızda kapışsaydık, ne kadar çok eğlenirdik. Hepimiz de bu yılbaşı gecesinin anısı olarak sizden bir şeyi üzerimizde taşırdık ve siz de yarın hep yeni giymiş olurdunuz.

'DOKTOR, BUNU NİÇİN DAHA EVVEL SÖYLEMEDİN'

Bunun üzerine Gazi Paşa hayıflanarak: "A doktor, bunu niçin daha evvel düşünüp söylemedin?" der. Aras ise, zararı yok, gelecek yıl böyle yaparız yanıtını verir.

Atatürk olumlu ya da olumsuz bir şey söylemez. Bir süre düşünür ve sonra dudaklarından şu sözler dökülüverir: 'Bakalım gelecek yıla yaşayacak mıyım?'

ATATÜRK'ÜN SÖZÜ İLE HERKESİ HÜZÜN KAPLAR

Birdenbire odadakileri bir sessizlik kaplar. Atatürk, bir bakıma ölümün yaklaştığını içinde duyar ve dahası odadakilerin içine de bu zehirli kuşku düşer.

Bir süre sessizlikten sonra Atatürk kendisini toparlayarak, 'Yılbaşı gecesi acıklı şeyler düşünmeyelim ve konuşmayalım.' der.

Ve yazlık gömleklerini ayırıp Aras'a seslenir: "Bunlardan da al, yazın Yalova'da yine hep birlikte oluruz da işine yarar."

Atatürk, Aras'tan hem gömleklerini almasını ister hem de odadakilerin üstüne çöken üzüntülü durumu gidermeye çalışır. Hatta Atatürk Aras'a pijama bile verir. Kavalalı ise neşeli sözleriyle konuyu değiştirir ve üçlü gece yarısı geçinceye kadar söyleşirler.

Atatürk o akşam normalden biraz daha erken izin isteyerek istirahate çekilir. Ve bunun yanında o günü hasta geçiren İsmet İnönü'ye bir mektup yazar:

'Benim sevgili dostum, kardeşim, aziz evladım (...) Tekrar yeni senenin, senin, benim ve bütün Türk milletinin huzur, sükun ve parlaklıklar ile karşılaşacağının müjdesi gibi gördüğümü, size ulaştırıyorum.'

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler