Bakan Çavuşoğlu: İki Ayrı Devlet Olsak Da Yeri Geldiği Zaman Tek Devlet Gibi Davranırız
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarında başlattığı saldırılara ilişkin, "İki ayrı devlet olsak da yeri geldiği zaman tek devlet gibi davranırız." dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret kapsamında bulunduğu İtalya'da, İtalyan mevkidaşı Luigi Di Maio ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun çözümsüzlüğünün Ermenistan'ı "cesaretlendirdiğini" ve "saldırmaya teşvik ettiğini" kaydeden Çavuşoğlu, "İllegal bir şekilde başka ülkelerden gelen Ermenileri yerleştirme konusunda teşvik ediyor." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, bunun böyle devam edemeyeceğini ve bu sorunun kökten çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Uluslararası toplum da eğer bir şey yapmak istiyorsa, Ermenistan'ı derhal Azerbaycan topraklarından çeksin." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, buna yönelik tüm çabalara da Türkiye olarak destek vereceklerinin altını çizdi.
Bugün Azerbaycan'ın kendi topraklarını azat etmek için mücadele verdiğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Yani bir yerde kendi topraklarında terörle mücadele ediyor Azerbaycan. Azerbaycan'ın yeterli kapasitesi, gücü var kendi topraklarını geri almak için. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın söylediği gibi, 'Azerbaycan'ın ateşkes ilan edebilmesi için Ermenistan'ın bu topraklardan çekilmesi lazım'. Sık sık bu çağrıyı yapıyoruz. Son derece de meşru bir çağrı."
"Sorunların diyalogla çözümü konusunda hemfikiriz"
İtalya ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin seviyesinden memnun olduklarını bildiren Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ticaretin geçen yıl 19 milyar dolara ulaştığını, yeni hedefin ise 30 milyar dolara ulaşmak olduğunu söyledi.
G20'nin gelecek dönem başkanının İtalya olacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, İtalya'nın bölgesel konularda objektif tutum takındığını aktardı. Çavuşoğlu "Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusunda da dengeli tutum sergiledikleri için teşekkür ediyorum. Sorunların diyalogla çözümü konusunda hemfikiriz." dedi.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de atılan tek taraflı adımlar ve Avrupa Birliği'nin (AB) desteğini alan Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) olumsuz tutumları nedeniyle haklarını korumak için adımlar attığını belirten Çavuşoğlu, çözüm için değerlendirmelerde bulunulduğunu da vurguladı.
Çavuşoğlu, Libya konusunun görüşmede gündeme geldiğini söyleyerek, "İki ülkenin de amacı Libya'da kalıcı barış ve siyasi süreç neticesinde Libya'ya istikrar ve huzurun gelmesi. Libya'da İtalya ve Türkiye olarak yapabileceğimiz şeyler var. Ülkenin yeniden ayağa kalkması için uluslararası toplumun da desteğiyle birlikte çalışmak lazım." ifadelerini kullandı.
"Minsk Üçlüsü çaba sarf etmedi"
Göç konusunun iki ülkenin de sorunu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Bu konuda gönüllü ve güvenli geri dönüşler dahil çok ciddi bir iş birliğine ihtiyacımız var. Kaynak ülkelere de destek vermek yani sorunu kökünden çözmek için adımlar atmak lazım." diye konuştu.
Çavuşoğlu, İtalyan mevkidaşına Suriye ve Karabağ konusunda Türkiye'nin tutumuna ilişkin bilgi verdiğini de belirterek, "Son 30 yıldır Azerbaycan toprakları işgal altında. Buna rağmen barışçıl çözüm için çok çaba sarf etmek istedik. Azerbaycan da çok sabırlı oldu. Ancak Minsk Üçlüsü dahil hiçbir mekanizma bu sorunun çözümü konusunda çaba sarf etmedi. Çözüm bulamadı demiyorum, çaba sarf etmedi. Minsk Üçlüsünün yaptığı açıklamalara baktığımız zaman açıkça taraf tuttukları görülüyor. Sorunu çözmek için görevlendirdiğimiz ülke ve kuruluşların objektif olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
İşgale uğrayanla işgalcinin aynı kefeye konmaması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu sorunu kökten çözmek için formül belli, Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi gerekiyor." dedi.
Ermenistan'ın işgalci ülke olmasına rağmen temmuzdaki ve geçen günlerdeki saldırıları başlatan taraf olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Biz elbette Azerbaycan ile bir milletiz. İki ayrı devlet gibi olsak da yeri geldiği zaman tek devlet gibi davranırız. Dolayısıyla bizim Azerbaycan'a olan desteğimizi kimse yadırgamasın, eleştirmesin. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Önemli olan sorunun çözümü. Biz bugüne kadar buna katkı sağladık, bundan sonra da sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın Türkiye'den somut bir destek istemediğine de değinerek böyle bir talep geldiğinde ise Türkiye'nin destek vermekten geri durmayacağını belirtti.
"Yaptırım çıkmadı diye sevinecek bir millet değiliz"
Bölgedeki barış ve huzurun Ermenistan'ın da faydasına olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Ermenistan şimdi kendi kendini dışlamış bir ülke. İzolasyon içinde ve başkasının toprakları işgal ederek, herkese saldırarak bunu yapıyor. Buraya barış ve istikrarın gelmesi herkesin yarına olacak, Ermenistan'ın da yararına olacak. Barışı, huzuru mu tercih ediyorsun savaşı mı? Ermenistan'ın bu konuda karar vermesi, uluslararası toplumun da Ermenistan'ı teşvik etmek yerine bir çağrıda bulunması gerekiyor." dedi.
Dün yapılan AB zirvesine değinen Çavuşoğlu, bazı üye ülkelerin tutumu nedeniyle Türk toplumunun da üyelik konusunda istekli olmadığını söyledi.
AB ve Türkiye arasındaki iş birliğinin taraflar açısından faydalı olacağını belirten Çavuşoğlu, "Bu ilişkileri geliştirmek için pozitif gündem lazım, yeni liderlerle de bu ortamı yakaladık ama GKRY ve Yunanistan'ın AB politikalarını ve Türkiye-AB ilişkilerini rehin alması nedeniyle istediğimiz ilerlemeyi kaydedemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, AB'nin Doğu Akdeniz başta olmak üzere birçok konuda üyesi olan Yunanistan ve GKRY ile dayanışma göstermesinin anlayışla karşılandığını belirterek, "AB objektif bir örgüt, küresel bir örgüt olmak istiyorsa bu kendi üyesine haksız olduğu konularda 'haksızsın" diyebilmeli. Diyebiliyor mu? Son zamanlarda diyen ülkeler var ama dünkü açıklamalarda gördük ki tam anlamıyla diyemiyor." diye konuştu.
AB zirvesi ardından yapılan açıklamanın GKRY ve Yunanistan'ı tatmin etmek amacıyla alındığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Açıklamada 18 Mart Mutabakatı, Gümrük Birliği Anlaşmasının modernizasyonu, vize serbestisi konularında somut şeyler göremedik. Üstü kapalı şekilde yaptırım tehdidinde bulunuluyor. Bu açıklamadan yaptırım çıkmadı diye sevinecek bir ülke ya da millet değiliz biz." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, açıklamada Akdeniz'de yapılan faaliyetler için kullanılan "İllegal faaliyetler" ifadesini de kabul etmediğini belirterek, "Bir taraftan Sevilla haritasını tanımıyorum diyorsunuz, diğer taraftan bu haritaya göre maksimalist talepte bulunan Yunanistan'ın kendi kıta sahanlığı gösterdiği ama esasen bizim kıta sahanlığımızda yürüttüğümüz faaliyetlere illegal diyorsunuz." dedi.
Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre AB'nin bir şeyin illegal oluşuna karar verecek yetkinlikte bir örgüt olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Burada AB'nin bazı ülkelerin çabalarına rağmen rehin alma ve tehditlerden dolayı tam objektif olamadığını görüyoruz. Bir taraftan aba altından sopa göstermeye çalışmak, diğer taraftan da üye ülkeleri tatmin etmeye çalışmak ikilem içinde. Ama bizim her şeye rağmen bir taraftan kararlılığımız var diğer taraftan uygun şartlarda AB ile iş birliği yapmaya devam etmek için hazır olduğumuzu söyleriz. Ancak AB'nin de bu samimiyeti göstermesi gerekir." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.