Bakan Kacır: Türkiye'nin En Büyük Gücü, En Büyük Kuvvet Çarpanı Genç Ve Çalışkan Nüfusudur
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye'nin en büyük gücü, en büyük kuvvet çarpanı genç ve çalışkan nüfusudur." dedi
Bakan Kacır, Esenyurt'taki Pelit Çikolata Müzesi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Çocukları Gençlik Buluşması" programında, 2023 LGS’de 500 tam puan alan liseli gençlerle kahvaltıda bir araya geldi.
Konuşması öncesinde İstanbul Valisi Davut Gül ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nilhan Kösen Ayan ile salondaki gençlerin masalarını tek tek ziyaret ederek sohbet eden Kacır, gençlere TEKNOFEST'i yakından takip etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Bakan Kacır, programda, salona girdiği andan itibaren tanıştığı her bir gençte gelecek adına kendisini umutlandıran bir heyecan ve özgüven gördüğünü dile getirdi.
Türk gençliğine çok kıymet verdiklerini vurgulayan Kacır, "Ben tüm buluşmalarımızda, bir araya geldiğim tüm topluluklarla yaptığım konuşmalarda ifade ediyorum. Türkiye'nin en büyük gücü, en büyük kuvvet çarpanı genç ve çalışkan nüfusudur. Bizim nüfusumuzun ortanca yaşı 33, Avrupa ülkelerinin nüfuslarının ortanca yaşı 43, Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin ortanca yaşı 47-48.Biz onlardan 14-15 yaş daha genciz. Bu çok kıymetli." ifadelerini kullandı.
"Türk gençliği, önündeki engeller kaldırıldığında dünyanın 'en iyisi' işleri başarabiliyor"
Dünyanın hızla dönüştüğü bu çağda, bu dönüşümü ortaya çıkaran neredeyse her şeyi genç insanların ortaya koyduğuna dikkati çeken Kacır, şunları söyledi:
"Genç insanların kurduğu teknoloji girişimleri, o teknoloji girişimlerinin geliştirdiği fikirler, ürünler ve hizmetler dünyayı büyük bir hızla değiştiriyor ve dönüştürüyor. O vakit biz, gençlerimizin önündeki engelleri kaldırabilir, onların enerjisinden, birikiminden, heyecanından, aklından, fikrinden istifade edebilirsek rakiplerimizin önüne geçme imkanımız çok daha yüksek olacak diye düşünüyoruz. Bu anlayışla Cumhurbaşkanı'mızla birlikte, onun liderliğinde sürdürdüğümüz milli teknoloji hamlesi yolculuğunda her daim işin kalbinde Türk gençliğini, Cumhurbaşkanı'mızın tarifiyle Teknofest kuşağını görüyoruz. Bu anlayışla 2018'den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini Türk gençliğiyle birlikte düzenliyoruz. Biliyoruz, görüyoruz ki Türk gençliği önündeki engeller kaldırıldığında dünyanın 'en iyisi' işleri başarabiliyor."
Bakan Kacır, Türkiye'nin geçmişte Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Şakir Zümre gibi isimlerle havacılık ve sanayide çok başarılara ve girişimlere imza attığını ancak havacılık ve hatta sanayileşme adına ne varsa adeta akamete uğratıldığını, bütün sanayileşme tarihinin, havacılık tarihinin engellenmiş hikayeler tarihine dönüştüğünü dile getirdi.
"Türkiye dünyada eşine az rastlanır bir başarı hikayesini bütün dünyaya ispatladı"
Türkiye'nin bu koşullarda 2000'li yıllara geldiğini belirtti ve "Zorluklar içinde, güçlükler içerisinde, terörle mücadele etmek zorunda olan bir ülke olarak 2000'li yıllara geldik. 2000'li geldiğimizde elimizde kendi üretebildiğimiz uçaklar yoktu. Başkalarından almaya çalıştığımız uçaklarla, insansız hava araçlarıyla kendi mücadelemizi sürdürme çabası içindeydik. Hatta o yıllarda İHA denince kimsenin aklına insansız hava aracı gelmiyordu." yorumunu yaptı.
"Heron dendiğinde insansız hava araçlarını anlayabiliyorduk. Heron İsrail'in insansız hava aracı markasıdır..." diyen Kacır sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar da ne zaman lazım olsalar gereğince çalışmıyorlardı. Ve Türkiye o dönemde bir sağlam iradeyle bütün bu alanlarda kendi evlatlarının alın teriyle, akıl teriyle geliştirdikleri sistemleri kendi hedefleri için kullanma kararlılığı gösterdi. Ve bu milletin evlatları, sizler gibi gencecik insanlar, o yıllardan itibaren yürüttükleri gayretli çalışmalarla Türkiye'yi havacılıkta parmak ısırtacak bir seviyeye yükselttiler. Bayraktarlarla, Ankalarla, Akıncılarla, Aksungurlarla, Kızılelmalarla, Hürkuşlarla, Hürjetlerle, Ataklarla, Gökbey'lerle ve nihayetinde Kağan'la Türkiye dünyada eşine az rastlanır bir başarı hikayesini bütün dünyaya ispatlamış oldu. Demek ki bizim gençlerimizin önünü açtığımızda, önlerindeki engelleri kaldırdığımızda pekâlâ dünyayla yarışabilir, hatta dünyanın önüne geçme imkanına sahip olabilirmişiz."
Kacır, "İşte biz ne yapıyorsak bu prensiple, bu inançla, bu ilkeyle yapıyoruz. Biliyoruz ki sizler dünyanın hiçbir köşesindeki gençlerden daha az kabiliyetli, daha az yetenekli değilsiniz. Yeter ki biz, sizin hayallerinizin, sizin ufkunuzun önündeki sınırları kaldıralım. Sizler bu topraklarda inşallah dünyanın en başarılı işlerini ortaya koyacaksınız. Bu anlayışla Milli Uzay Programı'nı gerçekleştiriyoruz. Bu anlayışla Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonunu gerçekleştirdik." dedi.
"Ümit ediyorum ki her birinizin kalbinin baş köşesinde her daim Türkiye olacak"
Gerçekleştirilen her bir misyonun, her bir programın Türk bilim insanlarının alanlarında dünyanın en iddialı işleriyle yarışabilecek projeler gerçekleştirmesi anlamına geldiğini vurgulayan Kacır, "Biz inşallah bu kararlılıkla, bu istikamet doğrultusunda sizlerle birlikte yürümek istiyoruz. Biliyorum ki her birinizin çok farklı hayalleri var. Her biriniz hayat yolculuğunuzda ya Türkiye'de ya dünyanın bir köşesinde farklı dönemlerde hem eğitim hem sonrasında belki çalışma tecrübesi edineceksiniz. Ama ümit ediyorum ki her birinizin kalbinin baş köşesinde her daim Türkiye olacak." yorumunu yaptı.
"Her biriniz, bu güzel ülkenin, bu yarışta dünyadaki rakiplerinin önüne geçmesinin, geçebilmesinin heyecanını duyuyor olacaksınız." diyen Kacır, şöyle konuştu:
"Aranızda dünyanın farklı ülkelerinde üniversite öğrenimi görmeyi hedefleyen var. Her birinizin hedeflerine büyük bir saygı duyuyorum. Ve bu hedefleri neden tasarladığınızı sorduğumda farklı cevaplar işittim. Ama genellikle duyduğum cevap, birtakım imkanların, olanakların, fırsatların bazı yerlerde, bazı alanlarda daha iyi olduğuna dairdir. Acaba biz 60'lı yıllarda, ellilerde, kırklarda, otuzlarda, bu sizlerle paylaştığım fırsatları kaçırmamış olsaydık, bugün sizin bu söylediğiniz tablo böyle olur muydu? İşte biz yarının geçleri için bu tabloyu değiştirmek istiyoruz."
Kacır, gençlere kendilerini çok yönlü olarak geliştirmeye devam etmelerini, sadece sayısal alanlarda yani teknik alanlarda değil mutlaka sosyal alanlarda da kendilerini geliştirmeleri, sporla, sanatla ve edebiyatla meşgul olmaktan vazgeçmemeleri tavsiyesinde bulundu.
Konuşmaların ardından öğrenciler Bakan Kacır ve davetlilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.