BARIŞ GÜZEL BİR HAYALDİR

Tüm İnsanlık barış özlemiyle yanar ama bir türlü gerçekleşemez. 

İnsanların ortak hedefi oldukları halde gerçekleşemeyen başka neler vardır ? 

Yaşlanmamak ve ölmemek. 

Gücümüz yetse bunları gerçekleştireceğiz ama insanın yetkisini aşıyorlar. 

Barış öyle mi? İnsanlar ve devletler istese bir anda gerçekleşir. 

Oysa tam tersini yaşıyoruz. 

Savaşın yereli geneli,  büyüğü küçüğü  olmaz. 

Savaş kan, göz yaşı, yıkım, sakatlık, yoksulluk ve ölüm demektir. 

İnsanlar  barışın huzur ve güzelliğine neden savaşı yeğliyorlar. 

Çünkü bol para ve zenginlik getiriyor. 

Birileri insanlığın felaketi üzerinden yaşamın tüm güzelliklerini tadına varıyor. 

Kazançlı oldukları sürece savaşlar devam edeceklerdir. 

Dünyanın sayılı zenginleri arasındaki silah satıcıları barış isterler mi? 

Yaşamın basamaklarında tırmanmaya başlamadan ölen  bebeklerin kanlarını içerek palazlananların sayısı arttıkça ,barış ulaşılması olanaksız bir hayaldir. 

Barışı getirebilecek gücü olanlar sivil halkın üzerine ölüm yağdırıyorlar. 

Bir zamanlar Kore’yi  Korelilerden, Vietnam’ı Vietnamlılardan kurtarmak için halkların yaşamlarını yok edenler, Irak’ı da  Iraklılardan kurtarmak için aynı eylemleri yinelediler. 

Ufukta görülen planlarında İran’ı  İranlılardan kurtarmak var da maçaları yemiyor. 

Gelecek de Türkiye’yi de bizlerden kurtarmayı gündeme getirirlerse, çocuklarının adını Başkan Johnson’dan  esinlenerek CANSIN  koyanların ne yapacaklarını merak ediyorum. 

Bunların bilmek istemedikleri bir şey var, emperyalizm yurtseverlere fazla dokunmaz. 

İşbirlikçileri kullanır ama  tıpkı tuvalet kağıdı  gibi. 

Vietnam savaşı sona erdikten sonra işbirlikçi Güney Vietnam başbakanı Amerika’da barmenlik yaparak yaşamaya çalıştı. ABD’de “boş başbakanlık” koltuğu bulunmadığından kafayı çekenlere içki dağıtarak kariyerini sürdürdü. 

Emperyalizmi hafife almak en büyük ahmaklıktır. 

Yıllar önce emperyalizme “kağıttan kaplan” diyenler, ona yem oldular. 

Ancak  dar düşünenler düşmanlarını küçümserler. Emperyalizm çelikten  kaplandır. 

Onu eritecek ateşiniz yoksa tüm  çabanızı o ateşi yakmak için kullanmalısınız. 

Barış isteyenlerin sayısı çoktur ama nitelikleri yoktur. 

Savaşlardan kazanç sağlayanların  sayıları azdır ama güçlüdürler. 

Devletler, iktidarlar, siyasetçiler, bankalar emirlerindedir. 

Çıkarlarına engel olan yönetimleri  gerekirse en kanlı biçimde devirirler. 

Dünyadaki her siyasi iktidarın yedeğini besler ve bir kenarda bekletirler. 

Bir ülkeye girmeleri halkı düşündüklerinden değildir . 

İnsan onlar için önemli olsaydı, yüzyılın en vahşi katillerinden olan POL POT  rejimini bir günde yok ederlerdi. 

Çıkarları bulunmadığından cinayetleri izlemekle yetindiler. 

Barış toplantıları çok komik oluyorlar. 

Hele  ABD, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere  devlet yetkilileri barıştan söz edince daha da komik görüntüler meydana geliyor. 

Barışın gerçekleşmesi için iki olasılık var. 

1-  Savaşlar kazançlı olmaktan çıkacak ve kimseye zenginlik getirmeyecek. 

2- Uzaydan gelecek bir güç ABD’nin birkaç eyaletini yok edecek. 

İkisi de yıldızlar kadar uzak ama gözlerimiz kadar da yakın. 

İnsanlık barış hayali ile yaşıyor. Barış masallarıyla da uyutuluyor. 

Barışın gerçekleşmesi için savaşların sona ermesi gerekir  derken eğitim konusu gözden uzak tutulmamalı. 

Tüm çocuklar ana okullarından başlayarak  şiddete karşı olarak yetiştirilirse barış kalıcı olarak  sağlanır. 

Çünkü savaş şiddetin  dışa vurumudur. 

Bu yazdığım elbette kocaman bir hayal. 

Çünkü barışın sağlanması için önce “düşman kelimesinin” sözlüklerden çıkması gerekir. 

Örneğin “kentlerin düşman işgalinden kurtuluşu” günlerinin  kaldırılmasıyla başlanırsa bunun ardından da okullarda eğitim gelir. 

Yeterli ve etkili alt yapı hazırlanmadan ancak barış edebiyatı yapılarak insanlar avutulur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.