Bestami Bozkurt
BİLİNÇLENME PROJEKSİYONU
Adamın biri maça gitmiş. Aldığı bilet trübünün en uzak köşesinde yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçmiş, o boş yere ulaşmış. Yan koltuktaki adama sormuş:
- “Burası boş mu?”
- “Boş, demiş adam.”
- “Nasıl oluyor bu tıklım tıklımdolu stadda boş yer kalmış.”
- “Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti.”
- “Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?”
- “Onların hepsi şu anda cenazede” demiş adam.
Kör ve bilinçsiz yapılan her tür fanatizmin insanın insanlığını kanırtarak acıta kanıta soyacağı açıktır. Bu soyulma insanı canavara çevirecektir.
Demokrasi bilinçlenme, bilinçli tercih, üst bilinçlilik diye tanımlanmalıydı.
İnsanların haklarını ve sınırlarını bilmeleri yani hadlerini bilmeleri ve hudutlarının köşe başlarına ahlak ve vicdanlarını bekçi olarak yerleştirmeleri toplumsal sükunetin tam selameti için olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu anlamaları demokrasinin temel argümantasyonu olmalıdır.
Öncelik ve sonralık kavramlarının ilkokul hayat bilgisi kitaplarındaki “istek ve ihtiyaçlar” konusundan teşne bir macera olarak insan hayatının bütünlüğünü kapsamalıdır.
Ne istediğini bilmeyen, farkında olmayan, uyuzlaştırılmış ve sadece Maslow’un ihtiyaçlar piramitindeki temel basamakların ötesine geçemeyen nesillerin üretkenlikten uzak demokrasi fukarası olması kaçınılmaz sonuçtur. Bu sonuca göre tercihleri sıfırlanmış, salt hayatta kalabilmek için refleksif davranışlar gösteren ürkek bir ceylana dönüşen pusu tehlikesinde sürüler ortaya çıkar.
Ders kitaplarımızda demokrasinin tanımını verip geçmek yerine toplumsal teamüller ve girdileri, haklar ve evrensel hukuk umdeleri, insanlığın evrensel atmosferinde kendi toplumsal projeksiyonumuz, bilinçlenmenin toplumsal yayılması bağlamında yapılacak icraatlar temel hedef ve sonuç kazanımlar olmalıdır.
Rüzgarın önündeki yapraklar gibi savrulan toplumların bilinçlenme yoksunu olmaları kesinlikle tesadüf olamaz.
Eğitim bilimlerinin temel formasyonu olan rehberlik dersinde “mesleki rehberlik” konusu ana sınıfından itibaren öğrencilerin ilgi duyduğu alanlara yönlendirilmesi lise sona kadar örtük bir şekilde formel-informel olarak bilinçlendirme yapılması esas alınmıştır. Ancak bir çok öğrenci seçme, tercih yapma konusunda ihtilaflarla dolu bir karmaşanın içinde boğulup gitmekte ve ilgisi olmasa da atama garantili olan mesleklere yönelmektedir.
Türkiye’de devlet okullarında bu projeksiyonu geliştirmek öğrenci başına düşen öğretmen kıtlığındanneredeyse imkansızken türlü imkanlarına rağmen özel okullar bile bu konuda oldukça yetersiz ve çoraktır.
Arada bir öğrencisini keşfeden ve onu dünya olimpiyatlarına taşıyarak göğsümüzü kabartan öğretmenlerimiz oluyor ama daha fazla olması gerekiyor. Çünkü elimizde çok kabiliyetli öğrencilerimiz var ve bunlara yapabileceklerine inandırdığınızda panter gibi savaşarak hedefine odaklandırıp sonuca eriştirebiliyor.
Bu anlamda filenin sultanları son olarak bize toplumsal bir gurur yaşattı. Bireysel olarak çok sayıda milli sporcumuz bize inanılmaz toplumsal histeri yaşattı ve toplumca mutlu olduk.
Bu mutlulukların daha fazla olması için öncelikle ebeveynlerin çocuklarını izlemeleri ve bilinçli tercihler yapmasını sağlamak için istendik geri dönüt ve dönüşlerle bilinçlenmesini sağlamalıdır. Asla çocuğu baskılamadan ikna ve izahatla rehberlik ederek bilinçlenme ve tercihlerinin sonuçlarının formasyonunu okulların ve öğretmenlerin destekleriyle sağlamalıdır.
Tüm bunların sağlanması için sil baştan sıfır yaşındaki çocukların informal ve sonrasında formel bakımdan “bilinçlenme projeksiyonu” tasarlayarak 20 sene sonra, 50 sene sonra, 100 sene sonrası için demokratik kazanımları planlamalıyız.
- twitter.com/bestamibozkurt
- linkedin.com/bestami-bozkurt
BESTAMİ BOZKURT
….
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.