Birinci İntifada'nın 32. Yılında Filistin'deki İşgal Sürüyor
İsrail işgaline karşı 8 Aralık 1987'de başlayan Birinci İntifada'nın üzerinden tam 32 yıl geçmesine rağmen, Filistin topraklarındaki işgal ve zulüm hız kesmeden devam ediyor
GAZZE (AA) - AA muhabirine konuşan Filistinli uzmanlar, Birinci İntifada'yı ortaya çıkaran toplumsal ve siyasi konjonktüre dikkati çekerek, mevcut ortamın yeni bir intifadayı kucaklamaya hazır olmadığını ifade etti.
Filistin'de bir İsraillinin 8 Aralık 1987'de kamyonetini Filistinli işçilerin üzerine sürerek 4 kişiyi öldürmesi üzerine patlak veren ve Gazze'de bu olayı protesto eden göstericilerin üzerine ateş açılmasıyla daha da hız kazanan gösteriler, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ün çeşitli bölgelerinde de benzer saldırıların yaşanması sonrası İsrail işgaline karşı kitlesel bir halk ayaklanmasına dönüştü.
"Birinci İntifada" adı verilen bu ayaklanmalar, tarihe taş atan Filistinli çocukların ellerini yine bu taşlarla kıran İsrail askerlerine ait görüntüler nedeniyle "Taş İntifadası" olarak da geçti.
"İşgalci İsrail büyük şaşkınlık yaşadı"
Gazze'deki El-Ezher Üniversitesi Siyaset Bilgiler Profesörü Teysir Muhaysin, Birinci İntifada öncesinde Filistin'deki İslami grupların toplumda yoğun bir dayanışma içinde olduğunu belirterek, söz konusu ayaklanmanın yıllarca devam edebilmesinde bu dayanışmanın önemli bir rol oynadığını anlattı.
Filistinli akademisyen, "İşgalci İsrail, 8 Aralık 1987'de patlak veren Birinci İntifada'nın bu şekilde organize, hazırlıklı, kontrollü ve yoğun katılımlı şekilde gerçekleşmesi karşısında büyük şaşkınlık yaşadı." dedi.
Muhaysin, "Bölgedeki İslami hareketler, Birinci İntifada sırasında büyük bir iş başardı." ifadesini kullandı.
"Filistin'deki siyasi ortam yeni bir intifadayı kucaklamaya hazır değil"
Filistinli yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim ise bölgenin yeni bir intifadaya hazır olmadığını söyledi.
Filistin'deki bölünmüşlüğe işaret eden İbrahim, "Filistin'deki mevcut siyasi ortam yeni bir intifadayı kucaklamaya hazır değil." diye konuştu.
Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında 30 Mart 2018'den bu yana devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü" eylemlerinin yeni bir intifadaya dönüşüp dönüşemeyeceği tartışmalarına ilişkin ise İbrahim, "Bir intifadadan söz edebilmek için büyük ve güçlü örgütler tarafından gerçekleştirilen sağlam bir organizeye ihtiyaç var. Dolayısıyla bu gösteriler için yeni bir intifada tanımlaması yapmak şu an için doğru değil." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail işgaline karşı 1987'de Filistin halkının başlattığı "Birinci İntifada", Ağustos 1993'te Filistin Özerk Yönetimi'nin kabul edildiği Oslo Anlaşması'nın imzalanmasıyla sona ermişti.
Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un tartışmalı Mescid-i Aksa ziyaretinin ardından Eylül 2000'de başlayan "İkinci İntifada" ise, Şubat 2005'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Şaron arasında varılan ateşkes anlaşmasıyla son bulmuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.