Biyoteknolojik Yöntemlerle İlaç Ve Aşı Üretim Çalışmaları Yapılacak
Ankara Üniversitesince yürütülen "Stratejik Öneme Sahip Molekülden İlaca Kadar Yenilikçi Biyoteknolojik Yöntemlerle Üretim" projesi kapsamında ilaç ve aşı üretim çalışmaları yapılacak
Avrupa Birliği projesi kapsamında Türkiye Ulusal Ajansınca desteklenen projenin tanıtım toplantısı, Ankara Üniversitesi Rektörlük binasında gerçekleşti.
Toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye, İtalya, Portekiz ve Hollanda'dan birçok kurumla birlikte projeyi yürüttüklerini söyledi.
Projenin iki yıl devam edeceğini bildiren Ünüvar, "Ankara Üniversitesi olarak yürüttüğümüz bu proje ile sadece Türkiye değil, insanlık ilaç ve aşı geliştirme noktasında yepyeni deneyimler kazanacak." ifadesini kullandı.
Biyoteknolojik yöntemle üretilen ilaçların Türkiye için büyük bir maliyeti karşılayacağını açıklayan Ünüvar, yöntemin sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda kamu maliyesi açısından da büyük bir kapıyı açacağına işaret etti.
"İlaç üretiminin tüm sürecini göstermeye çalışacağız"
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demet Cansaran Duman ise Kovid-19 salgını sonrası hem Türkiye'de hem de dünyada aşı ve ilaç üretiminin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade etti.
Yeni salgınlar ve olası sağlık problemlerine karşı önlem almak amacıyla projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizen Duman, "Bu proje kapsamında modern ilaç üretim süreçleri olan biyolojik, biyoteknolojik, nanoteknolojik uygulamaları o alanda çalışacak uygulayıcılara, hem eğitimle hem Ar-Ge çalışmalarını deneysel olarak göstererek hem de molekülden ilaca gidecek yolda klinik çalışmalar, patent süreçleri ve ilaç başvuru dosyalarının hazırlanmasına kadar ilaç üretiminin tüm sürecini göstermeye çalışacağız." bilgisini verdi.
Kronik, nadir ve kanser hastalıkları üzerine yenilikçi uygulamalarla çalışmalar yapacaklarını dile getiren Duman, sözlerini, "Şu anda hem çözümü bulunamamış hem de en fazla çıktıyı gerektiren kanser ilaçlarıdır. Bu anlamda biyolojik organizmalardan elde ettiğimiz etken maddelerin özellikle kanserle ilişkili süreçlerde biyoteknolojik ve nanoteknolojik yöntemleri uygulayarak etkinliğini doğrulayabilirsek pazarda en fazla çıktının neden olduğu bu molekülü ülkemize kazandırmak adına önemli adımlar atabileceğimize inanıyoruz." diye tamamladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.