Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ
BİZİM MAHALLE
Şöyle spot ışıklarını bizim mahalleye çevirelim,ne dersiniz? Oturduğumuz mahalleye değil İzmir’in yerel basınına..
İzmir’de günlük çıkan (her ne hikmetse en çok gazete okunan gün Pazar çıkmayan) gazeteler var. Yeni Asır, Ege Telgraf, Yeni Bakış, Haber Ekspres, Dokuz Eylül, İz Gazete, Yenigün, İlkses, Yeni İzmir, Ticaret .. Bu gazeteler istenilen kadro sayısını tutturdukları için ( bazılarında kadrolar gerçek çalışan değil !) Basın İlan’dan ciddi paralar alarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Tasarrufta da sayfa sayısı ön planda. 8 sayfa bülten gibi çıkanlar var. İçerikler nerdeyse birebir aynı. Özellikle yerel belediyelerden gelen haber bültenleriyle doldurulmuş. Bir tanesini alsanız (tabii bulabilirseniz ne ala. Çoğu bayide bulunmuyorlar) yeterli hepsini okumuş gibi olursunuz. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin basında istihdam amaçlı yayınladığı Dokuz Eylül’ün bu gayya kuyusu içinde yer alması enteresan ötesi.
Bir de Gözlem gibi haftalık gazeteler var. Bayram seyran ilanlarını alabilmek için Son Mühür gibi ayda bir çıkanlar var. Basın İlan şartlarını sağlayamadıkları için kendi yağlarında kavrulan Gazete Karşıyaka , Haber Hürriyeti gibi yayınlar var. Magazin ağırlıklı 2 -3 de dergi. Ayda bir çıkan Merhaba biraz farklı bir kulvarda. Hem yerel hem ulusal bir yayın.
Ve sayısını bilemediğim onlarca site. Trafiği nerdeyse yerlerde sürünenler de var, hızlı ve doğru haber üretenler de. Düne kadar bu siteler yerel yönetimlerin kapısını çalıyordu masrafları çıkarmak için. Artık o yollar da kapandı. Ne akla hizmet ceplerinden para harcayarak site yayınını sürdürüyorlar bilinmez.Birkaç site bir araya gelse bir Medya PR çalışması yapsa iyi olmaz mı?
Görsel basına gelince. Bir zamanların unutulmaz kanalları Sky TV ve Ege TV gibi kanallar yok. İnternet ya da YouTube üzerinden (çoğunlukla paralı konuk ayarlanınca) yapılan programlar var. Biz de bu mevzuya bir dönem atlamıştık ancak bu işin altından kalkılacak biriş olmadığını gördük. Anında vınn.. Gazetelerin TV kanalları da sadece “ekmek parası çıkarmak” amaçlı. TV da yayınlanan programdan para alamamışlarsa bandı çözüyorlar, gazeteye koyuyorlar, konuğa bir miktar gazete satıyorlar. Bu kanallarda gerçekten deneyimli gazeteciler “meslek aşkına” program yapıyorlar. Seyrediliyor mu? Valla seyrediliyor ne de olsa yerel. Yerel her zaman önceliklidir. Bugün programlı yayın yapan ve platformlarda yer alan bir TV kanalı ulusal kanallara nal toplatır. Lansmanı yapılan Egeden TV büyük yatırım yaptı bu konuda. Başarılı olacak mı göreceğiz?
Yerel basının yaşaması için gelir şart. İzmirli iş adamlarının eli sıkı olduğu için kala kala belediyeler kalıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Cemil Tugay’ın çok güzel bir uygulaması oldu. Yerel basına pastadan adaletli pay dağıtıyor. Soyer döneminde birisine ayda 3 milyon verilirken diğerine 3 bin lira veriliyordu. İZleri sürenler ya da BİRilerine soranlar bol keseden para alanları öğrenebilirler. Çoğu söyleminde geri adım atan Tugay umarım bu konuda kararından dönmez. Çünkü Ekspres hızıyla aynı konuma gelmek isteyenler (Hemen hemen hergün Tugay haberi ile) dikkati çekerken “geliri kesilenler” Tugay karşıtı manşetlerle çıkıyorlar.
Gelelim basındaki sivil toplum örgütlerine. İzmir Gazeteciler Cemiyeti çatı örgütümüz. Yalnız İGC kurulan derneklere bir ikisi dışında kapılarını kapatmış durumda. Hangi dernekler var basın camiasında? Başkanlığını Murat Demircan’ın yaptığı İzmir Ekonomi Muhabirleri Derneği, Başkanlığını Esat Erçetingöz’ün yaptığı İzmir Magazin Gazetecileri Derneği, Başkanlığını Salih Erkek’in yaptığı İzmir Basın Yayın Derneği, Başkanlığını Halil Kocakabak’ın yaptığı İzmir Basın Mensupları Derneği ilk akla gelenler. Başkanlığını Ahmet Kaplan’ın yaptığı İzmir Ege Medya Platformu 300 den fazla etkinlik gerçekleştirmiş durumda. Dernekleşmede yeni girişimler de var. Ben bu derneklerin hepsinde ya yönetim kurulundayım ya da üyeyim. İzmir Gazeteciler Cemiyeti bir tüzük değişikliğine gitti ve başka bir derneğe üye olanları üye almıyor. Bugün onlarca iş dünyası derneği var, İzmir Ticaret Odası Başkanı da “kapatın derneklerinizi. Var burada bir teşkilatınız “diyor mu ? .Ama İGC diyor. Bu kural aslında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bir kuralı. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin kurulduğu 70 li yıllara gidiyor.
Merdiven altı diyebileceğimiz yazılı ve görsel basın mutlaka zaptı rapt altına alınmalı. 100 TL ya cep telefonu ile haber ve TV programı yapanlar var. Belediyeler dışında kamu kurumları, odalar , siyasi partiler herkes elini taşın altına koymalı ve İzmir basınına sahip çıkmalılar.
En çok yakındığım konu ile “Bizim Mahalle” den çıkıyoruz. Paralı röportaj, paralı haber. Olmaz gerçekten olmaz. Tamam bir yerlerden para kazanmalıyız yayınlarımızı sürdürmek için ama bu şekilde olmaz. Bir röportaj teklif ettiğim kişi ya da basın danışmanı “bize kaça malolur?”deyince başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor. Sektörde iş bulabilen genç gazetecilere de bu fikir aşılanmıyor mu?
Olmuyor..Olmuyor..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.