Şevket Bülent Yahnici
Blinken Doğru Söylemiyor
Brüksel'de duzenlenen NATO disisleri bakanlari toplantısına ABD'nin ve dolayisiyla Biden'in yeni Disisleri Bakani Anthony Bilinken de katildi.
Biden göreve geldiği ilk günden itibaren başta Başkan olmak üzere ABD yetkilileriyle ne yapıp ne edip,telefonla bile olsa dahi bir görüşme yolu/imkanı aramakta olduğumuz malum...
Özellikle Kalın ve Cavusoglu basta olmak üzere ABD'nin yeni yönetim kadrosundaki yeni yüzlere ulasabilme hususunda cok buyuk gayretler sarfedilmekte oldugunu artık sokaktaki vatandaş da biliyor.Butun bu gayretlerin boşa çıktığı,netice alınamadığı hususu da yayılan bilgilerin diger tarafı...Ancak Kalin'in Jake Sullivan'la (ulusal guvenlik) bir telefon görüşmesi yapabildiği ile Cavusoglu'nun Bilinken'le hayirli olsun deme adına bir protokol telefonlasmasi yaptigi bu haberler arasında yer almaktaydi.
Iktidarin ,ABD yetkilileri nezdinde her selami sabahi olan tanidigi vasıtasıyla yürüttüğü bu gayretlerin başarısız olduğu bilinmekteydi ; daha doğrusu duyulmaktaydi.
Konuyla ilgili gayretlerin karsilik gormedigi ve ABD yönetimi yeni yöneticilerine ulaşmada bu kadar zorluk yaşandığı bir dönemde Brüksel'de 15-20 kişilik küçük bir grubun katıldığı toplantıda (bakanlar toplantisi) mekana girişte Bilinken'in bizim Bakanımıza başıyla (soyle hafifçe basini egerek) selam vermesi sevindirici bir haber olarak medyamizda yer aldi.Cunki, bir ABD yetkilisinin hafifçe bir baş selamına bile hasret kalmıştık...
Dahası da var...Brüksel'de bulunan ve Bakan'imizi hafif baş selamiyla selamlayan Bilinken bir de açıklama yaptı ve "...Turkiye degerli muttefik..." dedi. İçimize su serpti doğrusu sevindik.
Cunki ,artık icimizde, ABD indinde ve NATO şemsiyesi altında "degerli bir muttefik olmadigimiza" dair supheler belirmeye baslamisti.
Onların NATO ve ABD muttefiki olmaktan ne anlamakta olduklari ve de bizim nasil bir ABD ve NATO muttefiki olmayı arzulamakta olduğumuz hususunda birbirlerimizden çok çok farklı biçimde düşündüğümüz acikti.
ABD'nin ortadogu politikaları,İran iliskileri,Suriye tavırları,bölücü unsurlarla iliskileri gibi Turkiye'nin birinci hayati öncelikli meselelerini bırakınız bir yana, başkaca temel noktalarda da muttefik kelimesi ile yan yana durması imkansiz meseleler yasamakta olduğumuz acikti.
Geçtiğimiz dönemde ABD Temsilciler Meclisince kabul edilen muhtelif kanunlar oldugu malumdur.Onumuzdeki günlerde bir 24 Nisan daha geliyor.Evvelki sene Temsilciler Meclisi "Ermeni soykırımı Kanunu" nu görüşüp kabul etti.
Yine ABD Meclisi kararıyla F/35'lerin verilmesi anlaşması tek taraflı olarak iptal edildi.
Hem ABD hem de hükmi şahıs olarak NATO , S/400 alimi konusunda "küstüm,oynamiyorum,seni de oyuna sokmuyorum" tavrına devam ediyor; israrindan da vazgeçmiş degil...Biz de israrimizdan vazgecmedigimiz icin hem F/35 alimi suya düştü; S/400 alimi dediğimiz nesne de sonu gelmez ,ele avuca alınmaz hikayeye dönüştü.
ABD Temsilciler Meclisi butun bu kararlari alırken ve ABD yasalari ve sistemi geregi butun bu konuların bir kısmının kesin yürürlük kazanması için Senato kararlari da beklenir hale gelmişken başkanlar kendilerinden beklenen hassasiyetten (!) uzak kaldılar "veto" vs.gibi imkanlara sıcak durmadilar...Daha doğrusu ABD kamuoyunda,medyasında,Tem silciler Meclisinde var ve devam etmekte oldugu gözlemlenen Türkiye aleyhtarı havanın ve propagandanın rahatsızlığını gösteren bir davranis sergilemediler.Hem Trump he Biden icin bu gecerli oldugu gibi Trump zamanının eski yoneticileri,hem Biden'in gorev verdikleri sanki agiz ve tavır birlikteliği karari almışcasina Turkiye'yi boşlar bir tablo çizdiler...
İşler, bu kadarla da kalmadı...Birisi soykirim kanununun kabul edildiği gune denk gelen ; ikincisi de daha sonraki bir tarihte (bir kaç ay sonra) kabul olunan iki Temsilciler Meclisi karari ile Türkiye için yaptırım uygulaması karari çıktı.
Simdi Bilinken " Türkiye degerli muttefik" demiş...Bu dogru olamaz...ABD yasalarına uygun değildir.
ABD ile Türkiye, Bilinken'in dedigi gibi ittifak halinde iki ülke olsalar,birbirlerine deger veriyor olsalar ABD Meclisi yaptırım kararari almamış/alamamış olurdu...Cunki,ABD yasalari cok acik olarak ifade ediyor ki,ABD'nin Parlamentosu marifetiyle herhangi bir ulke aleyhine yaptırım uygulaması karari almasının şartı o ülkenin ABD HASMI OLMASINA bağlıdır.ABD Yasasının boyle demekte oldugunu Bilinken bilmez mi?.. HASIM MUTTEFIK OLMAZ; MUTTEFIKTEN DE HASIM OLMAZ... İşler hem öyle hem boyle götürülüyorsa da herkes artistlik ediyor; tiyatro oynuyor demektir.(Bu herkes sözcüğü sadece ABD icin gecerli bir laf degildir,bizim için de mevzuubahistir.)
Aslında herkes birbirinin dedigini anliyor anlamasına da anlamazdan geliyor.
ABD ve NATO diyor ki : Arkadas benle muttefik (ABD) ve bana ortak (NATO) olacaksan S/400 alamazsın!..Cok açık değil mi ve bunda anlamayacak,anlaşılmayacak ne var?..
Biz de,diyoruz ki : Ben S/400 alirim ,sen/(siz) de karışamazsıniz... Bu da acik,bunda da anlaşılmaz bir durum yok...
Bu durum sizi ABD Yasasına göre "HASIM" yapmış...Yeniden "HISIM" olmak niyeti olanların bu şekilde davranma hakki yoktur...Yeni Bakan bize " degerli muttefik" dedi diye sevineceksek biz degismeliyiz...
ABD icin "hasim" degil de "muttefik" isek,yeniden hisimsak ABD degismelidir. ..Ermeni soykirim kanununu geri çeker mi? F/35 satış kararından vazgecer mi?..S/400 leri alin yine "hem hisimiz/muttefikiz/ortagiz" der mi? ..Temsilciler Meclisinden gecen Senato karari,Baskan uygulaması gibi prosedür bekleyen konulardan,yaptirimlardan vazgeçer mi?
Bu sorular tek taraflı degildir?..
Boyle oldugunu Cavusoglu'nu hafifçe baş selamiyla selamlayan Bilinken de,Cavusoglu da biliyor...
Benim bildiğim birsey var: OLAN TURKIYE'YE OLUYOR!...Medet!..
Sevket Bulend Yahnici
BASE-BASED Yönetim Kurulu Üyesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.