Bu köyde rant patlaması! Dönümü 10 Bin TL'den 250 Bin TL'ye çıktı
Bakanlar Kurulunun afet bölgesi ilan ettiği köyde inşaat projesi çizmek bile yasakken muhafazakâr tatil rantı yüzlerce kaçak villayı beraberinde getirdi. İmar affı sürecinde artan kaçak yapılaşma adeta felakete davetiye çıkarıyor.
Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı İslamlar köyü, 1979 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile afet bölgesi ilan edildi. Zemin kayması riski yüzünden alınan bu kararın ardından köylülerin büyük kısmı Kalkan sırtlarındaki Akbel Mahallesi’nde inşa edilen afet evlerine taşındı. Ancak İnşaat yapmak için proje çizimine bile izin verilmeyen İslamlar’da önce İngilizlerin eski köy evlerini restore ederek başlattığı ‘pastoral tatil’ modası son yıllarda muhafazakâr aileler tarafından keşfedilince afet bölgesi ilan edilen köy birden yüzlerce kaçak villayla doldu.
İmar Barışı’ndan yararlanabilmek için geçtiğimiz yıl hızlanan kaçak villalardan bir kısmı hakkında yıkım kararı alındı ancak henüz hiçbir villada yıkım işlemi uygulanmadı. Bölgede inşaat işleriyle uğraşan bir vatandaş, İslamlar köyündeki kaçak villa çılgınlığının herkesin gözü önünde geliştiğine dikkat çekerek, “Burada yaşanan gelişme incelenmesi gereken bir vakadır. Burada plansız, programsız, derme çatma heyelan bölgesinde yapılan bir villanın yüzme havuzunun patlaması ve Allah korusunun bunun altında kalacak olan bir iki tane insanın ölmesi sonucu manşet olur” diye konuştu.
2004’TE BOZULMA BAŞLADI
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Antalya’nın Kaş ilçesinde çarpıcı bir kaçak yapılaşma öyküsü yaşanıyor. İlçeye bağlı bir köy olan İslamlar, birkaç yıl öncesine kadar heyelan bölgesi olduğu için adeta terk edilmiş köy havasındaydı. 1970’li yıllarda yaşanan zemin kayması yüzünden Bakanlar Kurulu Kararı ile 6 Ağustos 1979 tarihinde ‘afete uğrayabilecek bölge’ ilan edildi.
Köylülerin büyük kısmı ise Kalkan sırtlarındaki Akbel Mevkiinde inşa edilen afet evlerine yerleştirildi. Bazı köylüler ise Antalya’ya ya da yakın ilçelere taşındı. Geçmişte çevre köylerin ihtiyacını da karşılayan su değirmenleriyle ünlü olan İslamlar köyünün boşaltılmasıyla uzun yıllar süren sessizliği, 2004 yılında çıkarılan yabancılara mülk satışı yasasıyla yavaş yaş bozulmaya başladı.
İNGİLİZLER İSLAMLAR’I KEŞFETTİ, KÖYDE VİLLA İNŞAATI PATLADI
Kalkan çevresinden büyük ölçüde konut satın alan İngilizlerin bir kısmı kısa süre içinde bol su kaynakları bulunan doğayla iç içe İslamlar köyünün güzelliğini keşfetti. Eski köy evlerini satın alarak restore etmeye başlayan İngilizlerin ilgisi, giderek yeni villaların inşa edilmesine yol açtı. Afet bölgesi olmasına karşın yerel yetkililerin de göz yummasıyla hızla artan havuzlu villalar aylık ya da haftalık olarak kiralanmaya başladı. İslamlar’da villa yaptıran bazı İngilizlerin de kendi villalarını doğrudan kiraya vermeye başlaması, bölgede kayıt dışı turizmi tetikledi.
Ancak eski adı ‘Bodamya’ olan İslamlar köyündeki kiralık villalar son birkaç yıl içinde İslamcı camia tarafından da keşfedilince fiyatlar da kaçak yapılaşma da hızla arttı. Eğimli bir arazide bulunan İslamlar köyünün yamaçlarındaki tarlalar yeni yapılan havuzlu lüks villalarla doldu. Çevresi yüksek brandalarla çevrilen lüks villaların özellikle yaz aylarında haftalık 15 bin TL gibi fiyatlara pazarlanabiliyor.
KAŞ BELEDİYE BAŞKANI ‘YIKILACAK’ DEDİ AMA YIKILAN İNŞAAT YOK
Yörede yaşayanların verdiği bilgiye göre İslamlar’ın köy evlerinde huzur bulmaya gelen yaşlı İngilizler, yeni yapılan ‘brandalı’ tesettüre bürünmüş villalardan duyduğu rahatsızlık yüzünden yavaş yavaş köyü terk etmeye başladı. İslamlar köyü bugün Türkiye’nin yeni zenginleri İslamcı ailelerin gizemli tatil merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Kaçak villaların geçtiğimiz Kasım ayında gündeme gelmesiyle birlikte Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer İslamlar’daki toplam 47 inşaatın mühürlendiğini ve yıkım işlemine başlanacağını açıklamıştı. Ancak açıklamanın üzerinden 4 ay geçmesine rağmen İslamlar’da yıkılan kaçak villa henüz yok. Yerel seçimler öncesinde hızını artıran inşaatlar ise sürüyor.
İSLAMLAR KÖYÜ NASIL KAÇAK VİLLA CENNETİ HALİNE GELDİ
Bu sorunun yanıtını bulmak için İslamlar’daki evini acente aracılığı ile kiraya veren bir vatandaş ile konuşuyoruz. Adının açıklanmasını istemeyen ev sahibi, İslamlar’daki villaların tamamen muhafazakâr kesim tarafından tercih edildiğini belirterek yaşanan durumu şu sözlerle özetledi:
“Villaların etrafına perdeler çekildi, görünürlüğünü ortadan kaldırmak için engeller konuldu. Şimdi bir de kapalı ve ısıtmalı havuzlar var. Saunalar, oyun salonları var. Her türlü lüksü barındıran villalar var. Haftalık 6 ila 12 bin liraya kadar kiraya veriliyor. Bürokratlar daha çok lüks villaları tercih ediyor. Bunların haftalık fiyatları da 15 bin lira civarında. Yeni dönemin zenginleri geliyor. Ekonomik düzeyleri yüksek, kültürel seviyeleri çok düşük. Yelpaze geniş. Ancak çoğunun şu anki sistemden bir biçimde nemalanan insanlar olduğunu söyleyebilirim. Bu insanlar bu paraları çok rahat ödüyorlar. Villaların sayısı Üzümlü ve İslamlar’da yaklaşık 600 civarında. İslamlar’daki villalar imar dışı. İmar kanununa muhalefet ile yapılmış binalar bunlar. Şimdi imar affından yararlanmak için başvuruyorlar. Eskiden belediyeler ‘seni biliyorum, kayıt dışı bina yaptın’ diyordu. Şimdi artık ‘seni bilmeme gerek yok, kayıt altına aldım’ diyor. Bu kadar.”
“HERKES HEYELAN BÖLGESİ OLAN KÖYÜN BOŞALTILMASINI BEKLİYORDU”
Bölgede uzun süredir inşaat işleri yapan bir başka girişimci ise İslamlar’da yaşananların adeta “şaka gibi” olduğuna ve ciddi olarak incelenmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Üç-dört yıl öncesine kadar turizmle hiç ilgisi olmayan bir bölgeydi burası. Yatırımcılar ve turizmciler, mimarlar, mühendisler burada herhangi bir rant olmayacağını düşünüyordu. Hatta arsa sahipleri bile buradan bir kazanç elde edemeyeceklerini biliyorlardı. Çünkü burası yıllardır bilinen bir heyelan bölgesiydi. Şimdi böylesi bir yerde mühendisler, turizmciler, arazi sahipleri buranın boşaltılacağını düşünüyordu. Fakat burası Türkiye. Tam tersi bir durum oldu. Birden İslamlar’da turizm girişimi olmaya başladı. Devlet de ‘bir dakika kardeşim burası afet bölgesidir. Bırakın burada turizm yapmayı, sokağından bile geçmek tehlikelidir’ demesi gerekirken buradaki gelişimi teşvik etti. Buraya sıcak asfalt döktü. İnşaat yapımına göz yumuldu. Siyasi çıkarlar uğruna görmezden gelindi.”
DÖNÜMÜ 10 BİNDEN 250 BİNE ÇIKTI
“Burada şaşkınlıkla izlediğimiz, ‘vay be’ dedirten bir turizm yaşanıyor ve bu sürekli artıyor. Talep olunca yatırımcılar da hızla yenilerini yapıyor. Şu anda İslamlar’da satılacak parsel sayısı yüzde 10 civarında kaldı. 3 yıl öncesine kadar dönümü 10 bin lira olan araziler şimdi 250 bin liraya satılabiliyor.”
“İNGİLİZLER’İN VİLLALARINI DA MUHAFAZAKÂRLAR KULLANIYOR”
İslamlar köyünde kayıt dışı bir turizmin yaşandığına da dikkat çeken girişimci, yaşanan çarkı şöyle özetledi:
“İslamlar’daki binaların da kayıtları yok. Çünkü heyelan bölgesi. Ama adeta binaların kaydı varmışçasına bir turizm yapılıyor. İngilizler eskiden buradan bahçeli köy evleri almışlardı. Birden dönüşüm başlayınca İngilizler burayı terk etti. Bütün bahçeler ‘tesettür villa’ mantığıyla çarşaflarla kapatılınca böyle bir yerde yaşamak istemediler. Kalkan’ın içine doğru gittiler. Aldıkları yerleri de satamıyorlar, çünkü tapuda işlem yapılamıyor. Dolayısıyla Kalkan’daki Emlakçılara veriyor ve villalarını pazarlıyorlar. İngilizlerin villalarını da muhafazakâr tatilciler kullanıyor.
“İSLAMLAR ADETA PATLAMAYA HAZIR BOMBA GİBİ”
Bu durum biraz da kendiliğinden gelişti ama kimse buna dur da demedi. İslamlar doldu artık. Arsası para etmeyen bir köyde muazzam bir talep olunca pervasızca bir inşaat patlama yaşandı. Burada yaşanan gelişme incelenmesi gereken bir vak'adır. Şu anda İslamlar bence patlamaya hazır bir bombadır. Neden? Çünkü burası Türkiye çapında bir manşete gebedir. Bu manşet ne zaman atılır? Burada plansız, programsız, derme çatma heyelan bölgesinde yapılan bir villanın yüzme havuzunun patlaması ve Allah korusun bunun altında kalacak olan bir iki tane insanın ölmesi sonucu manşet olur. Sonra ‘vay, bunu kim yaptı, nasıl oldu?’ diye şaşıracaklar. Üstüne üstlük bir de imar barışına başvuru yapılıyor ve devlet heyelan bölgesi olan bir yerde yapı kayıt belgesi veriyor. Elektrik, su aboneliği veriliyor. Belediye sıcak asfalt da yaptı. Şaka gibi.”
Kaynak: Yusuf Yavuz/Odatv
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.