Çavuşoğlu: Türkiye Rusya-Ukrayna krizinde başından beri net bir tutum sergilemiştir
Çavuşoğlu, "Rusya-Ukrayna arasında dürüst bir arabuluculuk ve kolaylaştırıcı rolümüzü tüm zorluklara rağmen sürdürdük. Türkiye başından beri net bir tutum sergilemiştir. Dengeli, objektif, haktan ve hukuktan yana tutumunu açıkça göstermiştir." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin Moskova'daki görüşmelerinin öncesinde açıklamalarda bulundu.
Daveti ve misafirperverliği için mevkidaşına teşekkür eden Çavuşoğlu, bu ziyareti birçok sınamalarla karşı karşıya kaldıkları bir dönemde yaptığını söyledi.
Çavuşoğlu, sınama ve zorlukların olduğu bir dönemde diyalog ve diplomasinin daha da önemli olduğunu belirterek Antalya'daki Rusya-Türkiye-Ukrayna üçlü dışişleri bakanları toplantısına katılması ve Antalya Diplomasi Forumu'na (ADF) destek vermesi dolayısıyla Lavrov'a teşekkür etti.
Bugünkü görüşmede Ukrayna krizinin barışçıl yollarla sonlandırılması konusunda sarf ettikleri çabalar dahil düşüncelerini gündeme getireceklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye başından beri net bir tutum sergilemiştir. Dengeli, objektif, haktan ve hukuktan yana tutumunu açıkça göstermiştir. Her iki tarafla da ilişkileri iyi olan bir ülke olarak dürüst bir arabuluculuk ve kolaylaştırıcı rolümüzü tüm zorluklara rağmen sürdürdük." dedi.
Çavuşoğlu, bu doğrultuda Montrö Sözleşmesi'ni de her zaman olduğu gibi tam olarak uyguladıklarını açıkladıklarını belirterek (Türkiye'nin isteği üzerine) 4 Rus gemisinin boğazlardan geçmemesi yönünde Moskova yönetiminin aldığı kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Bugüne kadar ikili ilişkilerinin yanında Suriye ve Libya gibi birçok zor dosyada Rusya ile çalıştıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu çalışmalarımız çerçevesinde oluşan güven sayesinde bugün bir masa etrafındayız." dedi.
Çavuşoğlu, bu güvenden dolayı mevkidaşına teşekkür etti.
İkili ilişkilerin kapsamının çok geniş olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, 9. Yüksek Düzeyli İş Birliği Toplantısı'nın hazırlığı ve ikili ilişkilerin tüm boyutlarını bugün bir kez daha görüşme fırsatı buldukları için memnun olduklarını söyledi.
"Türkiye'nin dengeli tutumu bizim için çok kıymetli"
Lavrov da Çavuşoğlu ile 10 Mart'ta Antalya Diplomasi Forumu'nda görüştüklerine dikkati çekerek "Bu kadar kısa sürede yine görüşüyor olmamız, ikili ilişkilerimiz ve koordinasyonumuz, uluslararası ilişkilerin hızlı şekilde ve olumsuz yönde geliştiği dönemde önemlidir." dedi.
Türkiye ile çeşitli seviyelerde sürekli temas halinde olduklarını belirten Lavrov, Rusya ve Türkiye arasında 16 Mart 1921'de dostluk ve kardeşlik anlaşmasının imzalandığını anımsattı.
Lavrov, Ukrayna'daki durumun görüşmede kilit konu olduğunu ifade ederek bu durumun çözülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin, Ukrayna konusundaki yaklaşımına değer verdiklerini vurgulayan Lavrov, "Ukrayna ilgili birtakım görüş ayrılıklarımız var. Ancak Türkiye'nin dengeli tutumu bizim için çok kıymetli. Büyük saygıyla yaklaşıyoruz. Günümüz şartlarının gerektirdiği ihtiyaçlar ve talepler doğrultusunda olabildiğince tutarlı bir tutum sergilemeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Montrö Sözleşmesi konusunda da Türkiye'nin sorumlu bir tutum sergilediğine dikkati çeken Lavrov, "Ankara'nın Montrö Sözleşmesi'nin yerine getirilmesine yönelik sorumlu yaklaşımına değer veriyoruz." dedi.
Lavrov, Ukrayna meselesinin yanı sıra Suriye, Libya, Afganistan'daki çözüm süreçlerini de bugün ele alacaklarını belirterek "Tabii ki ikili gündemimiz çok yoğun. Türkiye'de yapılacak olan 9. Üst Düzey İş Birliği Konseyi Toplantısı'nın gündemini ve tarihlerini görüşmek istiyoruz. Dolayısıyla bugünkü toplantımız çok yerinde oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"Tansiyonun düşürülmesi konusunda üzerimize düşeni yaptık"
Çavuşoğlu, Lavrov ile Moskova'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye olarak Ukrayna'da yaşanan savaş ve krizin başından bu yana net bir tutum takındıklarını kaydeden Çavuşoğlu, endişe ve eleştirileri dürüst ve samimi şekilde paylaştıklarını söyledi.
Çavuşoğlu, "Tansiyonun düşürülmesi ve diplomasiye alan açılması konusunda üzerimize düşeni yaptık ve bunun gerekliliğini her vesileyle vurguladık." diye konuştu.
Başından beri hem insani hem de kalıcı ateşkesin sağlanması için çaba sarf ettiklerini ve sarf etmeyi sürdürdüklerini kaydeden Çavuşoğlu, ancak 24 Şubat'tan bu yana yıkım ve insani dramın artarak devam ettiğini, binlerce sivilin hayatını kaybettiğini ve 3 milyona yakın insanın Ukrayna'yı terk ettiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Bu gidişata son verilmesi, akan kanın ve gözyaşının artık durması lazım. Hep vurguladığımız gibi, savaşların kazananı olmaz, barışın ise kaybedeni olmaz." şeklinde konuştu.
Önce insani ateşkes ve ardından kalıcı ateşkesin sağlanması için düşüncelerini her iki tarafla da paylaştıklarını aktaran Çavuşoğlu, "Amacımız bu yaşananlardan ders alıp bölgenin istikrarı ve barışı için hep birlikte tekrar çalışmaktır. Biz diplomasiyi önceleyen çabalarımızı bu süreçte artırarak devam edeceğiz. Bu süreçte Rusya ve Ukrayna’nın bize olan güveni olmasaydı bu çabalarımızı yeterince yerine getiremezdik." ifadelerini kullandı.
akan Çavuşoğlu, Türk-Rus ilişkilerinin yakın tarihte de önemli sınamalardan geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
"Liderlerimiz arasındaki karşılıklı saygı ve güvene dayalı güçlü bir diyalog mevcuttur. Bu diyaloğun ikili ilişkilerimiz için olduğu kadar bölgemizin istikrar ve güvenliği için de son derece yararlı sonuçlar getirdiğine ve bundan sonra da getireceğine inanıyoruz. Rusya’nın güven duyduğu ve söylediklerine kulak verdiği bir ülke olarak Ukrayna krizinde de görüşlerimizi açık yüreklilikle ortaya koyuyoruz. Biz komşuyuz, dostuz ve birbirimize karşı doğru bildiklerimizi söylemek durumundayız. Şartların burada tüm Ukrayna’daki ve bölgedeki şartların zorluğuna rağmen diplomasiye olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik ve bu inancımızı sürdürüyoruz."
Belarus'taki görüşmeleri desteklediklerini ve teşvik ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, görüşmelerin olumlu sonuç getirmesini yürekten temenni ettiklerini vurguladı. Her iki tarafla da görüşen bir ülke olarak bu sürece ellerinden gelen katkıyı sağladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, bu çerçevede Antalya’da Lavrov ve Kuleba ile bir araya geldiklerini hatırlattı.
Çavuşoğlu, her yapılan görüşmenin karşılıklı pozisyonların daha iyi anlaşılabilmesi ve ortak zeminde buluşabilmesi için faydalı olduğunu belirterek, "Coğrafyamızda istikrarsızlık yaratan pek çok sorun mevcut. Yıllardır hep birlikte bu sorunların olumsuz yansımalarını yaşıyoruz, şimdi de etkileri bölgesel ölçeğin ötesine geçen çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Bu tehlikeli gidişatı durdurmak için çağrılarımızı 24 Şubat‘tan bu yana tekrarladık. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy ile birçok görüşmeler gerçekleştirdi, önümüzdeki günlerde de yine Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Putin’le bir telefonla görüşmesi mümkün." diye konuştu.
Rus mevkidaşı Lavrov ve Ukraynalı mevkidaşı Kuleba'yla birçok defa görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Tabii başka ülkelerin de elbette değerli çabaları oldu. Zira hepimizin amacı aynı, savaş durmalı insanlar ölmemeli. İnsani trajedinin sona erdirilmesi için yine hep birlikte çalışmaya devam etmemiz lazım, bu hepimizin öncelikli konusu. İşte bu anlayışla bugün Moskova’ya geldim." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğu, Türkiye olarak, ciddi bir tahliye operasyonu gerçekleştirdiklerini, 15 binden fazla Türk vatandaşını Türkiye’ye getirdiklerini, bu tahliyelerin bir kısmını Rusya üzerinden gerçekleştirdiklerini belirterek, bu süreçte verdikleri destek için Rusya'ya da teşekkür etti.
İki ülke savunma bakanlarının tahliyelerle ilgili temas halinde olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Şu anda bizim önceliğimiz özellikle Mariupol'dan vatandaşlarımızın ve sivil insanların güvenli bir şekilde çıkarılmasıdır. Bu konuları da kendisiyle Antalya’da da ele aldık, telefonda da ele aldık. Bu konuda özellikle askerler, ilaveten Sergey Lavrov'un çabaları takdire şayandır. Umarım en kısa süre içinde buradan sivil insanlar çıkartılır, bunun için acilen insani ateşkese ihtiyacımız var. Ayrıca burada yaşayan ve diğer bölgelerde yaşayan insanlara da hiç ayrım yapılmaksızın insani yardımların ulaştırılması gerekiyor, komşu ülkelere ulaştırıldığı gibi. Bunların hepsini bugün de yine samimi bir ortamda memnuniyetle söylerim ki ele aldık." diye konuştu.
Çavuşoğlu, mevkidaşı Lavrov'la, Suriye, Libya ve Güney Kafkasya'daki gelişmeleri ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bizim de Ermenistan’la başlatılan bir sürecimiz var, özel temsilcilerimiz ilk toplantısını Rusya’nın kolaylaştırıcılığında burada Moskova’da gerçekleştirdi, ikinci toplantı Viyana'da oldu. Benim de Antalya Diplomasi Forumu marjında Ararat Mirzoyan'la verimli bir görüşmem oldu ve bu diyaloğu sürdüreceğiz. Burada Rusya’nın da tam desteği var başından beri, bu süreci desteklediklerini biliyoruz, Azerbaycan’ın da aynı şekilde desteği var. Hep birlikte önce şu ateşkesi bir sağlayalım, bir barış olsun. Tüm bölgemizin bir barış bölgesi olması için samimi bir şekilde gayretlerimizi sürdürelim, Türkiye olarak bizim yegane gayemiz budur, bu yönde de çalışmaya devam edeceğiz."
"Bir daha bu formatta bir toplantıya ihtiyaç kalmadan inşallah iki lider bir araya gelir"
Çavuşoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin bir araya gelme durumunun "bugüne kadar yapılan müzakerelerin olumlu seyretmesine bağlı" olduğunu belirterek, yakınlaşmaların olduğunu bildiklerini de dile getirdi.
Böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmak istediklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Önemli olan şu anda toplantının yeri değil. Önemli olan bir an önce Rusya ile Ukrayna’nın bu sonuç odaklı müzakerelere başlamasıdır." dedi.
Çavuşoğlu, öte yandan bu görüşmelerin Belarus'ta yapılması konusunda teşvikte de bulunduklarını belirterek, bu noktada liderler düzeyinde bir yakınlaşma olursa buna memnuniyetle ev sahipliği yapacaklarını söyledi.
Bugünkü görüşmede Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının yeni bir görüşme yapmasının ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Bir daha bu formatta bir toplantıya ihtiyaç kalmadan inşallah iki lider bir araya gelir. Bir anlaşma yapmak üzere bir araya gelir. Kalıcı bir ateşkes için bir araya gelir." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ayrıca görüşmede Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısının hazırlıklarını da ele aldıklarını belirterek, "Ev sahipliği sırası bizde. Ortalık biraz sakinleşesin Sayın Putin ve Sergey'i de ağırlamakta memnuniyet duyacağız." dedi.
"Mariupol’de ciddi sıkıntımız var"
Mariupol'de olası tahliyelerin ne zaman başlayacağına ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, zor şartlarda 15 binden fazla Türk vatandaşını Türkiye'ye getirdiklerini, dün de 200'e yakın vatandaşın farklı şehirlerden yola çıktığını aktardı.
Çavuşoğlu, "Mariupol’de ciddi sıkıntımız var. Çatışmalar devam ettiği için sivillerin buradan çıkması çok zor. Risk alarak çıkan bazı vatandaşlarımız da var. Bu tabii çok riskli bir şey. Her iki tarafla da görüşüyoruz. Burada bir ateşkesin olması, hatta biz bazı gözlemciler de olabilir dedik. Bu insani bir durum." diye konuştu.
Mariupol'deki insanların hangi güzergahtan şehri terk etmek istiyorsa ona izin verilmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bazı Türk vatandaşlarını Rusya’nın desteğiyle Soçi’ye kadar getirip oradan Türk Hava Yolları’yla (THY) Türkiye'ye getirdiklerini söyledi.
"İnsani yardımların da hiçbir engelle karşılaşmadan oraya ulaştırılması gerekiyor"
Çavuşoğlu, mevcut durumda sahada bir anlaşmazlık ve çatışma olduğuna işaret etti.
Rusya'nın bu konuda çaba sarf ettiğini gördüklerini dile getiren Çavuşoğlu, mevkidaşı Lavrov'un kendisini gece yarısı dahi aradığını ve burada kaç Türk vatandaşının bulunduğunu sorduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, tahliyelerin yalnızca Türk vatandaşlarını değil, orada yaşayan yüz binerce insanı ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, "İnsani yardımların da hiçbir engelle karşılaşmadan oraya ulaştırılması gerekiyor. Umarım bu konuda kısa bir süre içerisinde netice alırız." ifadelerini kullandı.
Lavrov: Ankara'nın yaklaşımı son derece dengeli
Lavros ise "Ankara pragmatik bir çizgi izliyor, yaklaşımı son derece dengeli. Rusya'ya karşı tek taraflı yaptırımlara katılmadı." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüşmelerine ilişkin, "Görüşme, Ukrayna'nın talebiyle gerçekleşti. Yeniden böyle talepler olursa bu formatta istişarelerin devam etmesine memnun oluruz." dedi.
İki ülke arasında ticaret ve ekonomi alanındaki ilişkilerin de geliştiğine işaret eden Lavrov, "İkili ticaret hacmi, geçen yıl 2020'ye kıyasla yüzde 60 artarak 33 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bu bir sınır değildir." diye konuştu.
İki ülkenin enerji alanında ortak projeler hayata geçirdiğine dikkati çeken Lavrov, TürkAkım doğal gaz boru hattı projesinin 2020’de devreye girdiğini anımsattı.
Lavrov, "Bu, sadece Türkiye’nin, Güneydoğu Avrupa’nın enerji güvenliğini sağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100'üncü yılında 2023’te Rusya’nın desteğiyle inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye sokulması planlanıyor." ifadelerini kullandı.
Lavrov, Çavuşoğlu ile görüşmede, Türkiye’de yapılması planlanan 9'uncu Üst Düzey İş Birliği Konseyi toplantısının hazırlığı ile ilgili konuları ele aldıklarını aktardı.
"Ankara’nın Ukrayna meselesindeki yaklaşımı son derece dengeli"
Ukrayna’daki durumu Çavuşoğlu ile görüşmede ele aldıklarını dile getiren Lavrov, "(Ukrayna krizinde) Ankara pragmatik bir çizgi izliyor, yaklaşımı son derece dengeli. Rusya'ya karşı tek taraflı yaptırımlara katılmadı. Bu yaptırımlar ABD ve ABD’yi izleyen ülkeler tarafından uygulanıyor." dedi.
Suriye, Libya, Karabağ meselelerine de değinen Lavrov, Rus ve Türk diplomatları ve askeri yetkililerinin girişimleriyle söz konusu bölgelerde ateşkes sürecinin desteklendiğini vurguladı.
Suriye meselesi ile ilgili Rusya, Türkiye ve İran liderler zirvesinin Tahran’da yapılması tekliflerini desteklediklerini belirten Lavrov, Suriye Anayasa Komitesinin çalışmalarının "yapıcı" olmasını sağlamak için Suriye’deki tüm taraflar ile görüşmelere devam edeceklerini söyledi.
Güney Kafkasya’daki duruma değinen Lavrov, 3+3 formatındaki bölgesel iş birliği platformu aracılığıyla bu bölgede savaş dönemi sonrası bazı temellerin atıldığını vurguladı.
Türkiye ve Ermenistan’ın yakınlaşma yönündeki yaklaşımını memnuniyet karşıladıklarını ifade eden Lavrov, Güney Kafkasya ülkeler arasındaki iş birliğini geliştirecek ortak çalışmalara hazır olduklarını dile getirdi.
Putin-Zelenskiy görüşmesi
AA muhabirinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'i görüştürme yönündeki çabasını hatırlatarak, her iki bakanın görüşmesi sonrasında Putin ve Zelenskiy görüşmesine biraz daha yaklaşılıp yaklaşılmadığını sorması üzerine Lavrov, Çavuşoğlu ile bunu bugün görüşmediklerini söyledi.
Lavrov, "Putin ve diğer temsilcilerimiz defalarca yorumlarında, cevaplarında şunu dedi: Böyle bir görüşmenin önünde engel yok, ancak sadece görüşmek amacıyla görüşme olmamalı. Öncelikle bu anlayışı sağlamamız lazım. Öncesinde birtakım mutabakatlar olmalı." ifadelerini kullandı.
Belarus’ta ve video konferans yoluyla müzakereler yapıldığını hatırlatan Lavrov, "Ukrayna biraz görüşmüş olmak için görüşme konseptine kaçıyor. Göstermelik tarzdan haberler verecek. Minsk anlaşmalarını hep reddetti. Her şeyi görüşelim diyorlardı. Biz Minsk anlaşmalarını uygulayın dediğimizde bunu sabote ettiler. Paris’teki Normandiya formatında toplantımız oldu, toplantı sonrasında vaatleri yerine getireceklerini söyledi. Ne yazık ki bu olmadı, bunun dersini aldık. Kilit meselelerle ilgili bazı somut, hedefe dönük görüşmeler yapmayı tercih ediyoruz." diye konuştu.
Görüşmelerde Rusya-Ukrayna arasında dışişleri bakanları düzeyinde yeni görüşme ihtimali ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye olası ziyaretinin ele alınıp olmadığının sorulması üzerine Lavrov, Rus ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının Türkiye arabuluculuğuyla yeni bir görüşme yapılmasını ele almadıklarını aktardı.
"Kuleba ile görüşme talebi olursa yine görüşürüz"
Lavrov: "(Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüşme) Bu görüşme Ukrayna'nın talebiyle gerçekleşti. Yeniden böyle talepler olursa bu formatta istişarelerin devam etmesine memnun oluruz." dedi.
Antalya’da görüştüklerinde basına bunun faydalı olacağını söylediklerini hatırlatan Lavrov, "Daha sonra Ukrayna tarafı herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu tarz girişimde bulunacaksa biz hazırız. Önemli olan gerçekten bir katma değer sağlamak, fayda sağlamak. Görüşme olması için görüşme olmaması." diye konuştu.
Ayrıca Lavrov, Putin-Erdoğan görüşmesi ve 9. Üst Düzey İş Birliği Konseyi toplantısını hazırlamaya devam ettiklerini ve toplantının bu sene Türkiye’de yapılacağını dile getirdi.
Mariupol’deki Türk vatandaşların tahliyesi
Ukrayna’nın Mariupol şehrindeki Türk vatandaşlarının tahliye edilme planı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Lavrov, şunları söyledi:
"Rusya başından beri bu tür konularda yardımcı olmaya çalıştı. Ancak her şey bize bağlı değil. İnsani yardım koridorları Belarus’ta görüşmelerin 3. turunda 7 Mart’ta görüşüldü. Bu tahliye koridorlarının nasıl işleyeceğine dair mutabakat sağlandı. Askerlerimizin, güvenliği sağlayacağı koridorlar teklif ettik, Ukrayna kendi teklifini yaptı. Halk ise kendi seçimini yapmakta serbest, istedikleri güzergahları kullanabilirler. 7 Mart’ta böyle bir anlaşma sağlandı. Ancak Ukrayna, Rusya’ya tüm çıkışları engelliyor. Mariupol’de koridorlar açıyor, Ukrayna diyor ki ‘hayır vatandaşlarımızı bırakmıyoruz”. Rusya’ya geçişlerini yasaklıyorlar. Biz her gün bu tahliyelerin gerçekleşmesi için koridorlar açmaktayız. Mariupol’de radikallerin elinde ne yazık ki. Artık biz de yerli halkın canlı kalkan olarak kullanılmasından bıktık. Yabancıları adeta esir alıyorlar böylelikle."
Donetsk şehrinin Toçka-U ile vurulması ve Batı medyasının burada ölenlerle ilgili olarak kayıtsız kaldığının hatırlatılması üzerine Lavrov, bu konuyu Çavuşoğlu ile görüştüklerini ifade etti.
Lavrov, "Batı gerçekten arsız bir tutum sergiliyor, tamamen görmezden geliyor, ön yargılı davranıyor. Ukrayna uluslararası hukuku ihlal ediyor, Batı ise Ukrayna’nın yaydığı tüm sahte haberleri anında yayıyor. Ukrayna propagandasının tüm kanıtlarına inanıyorlar, Kiev rejiminin işlediği cinayetleri Rus askerleri işlemiş gibi gösteriyorlar. Sivillerin çektiği acıları görmezden geliyorlar." dedi.
Ukrayna’nın 8 senedir Minsk anlaşmalarını görmezden gelerek kreşleri, hastaneleri bombaladığını söyleyen Lavrov, Donbas’ta, Batı’nın bunu görmezden geldiğini, Donetsk faciasının da aynı şekilde hiçbir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadığını ifade etti.
Donetsk’in tam merkezinde 20 kişinin öldürüldüğünü kaydeden Lavrov, Batı’da tam tersine Rus askerlerinin bunu yaptığının anlatıldığını dile getirdi. Lavrov, "Bu tür çifte standartlar kabul edilemez. Donetsk’i Batılı meslektaşlarımıza anlattık, bu gerçekten kabul edilemez olay konusunda bilgi verdik. ‘Sizin versiyonunuzun notunu aldık’ dediler. Demek ki Kiev rejiminin işlediği cinayetlerin üstünü örtmeye çalışıyoruz. Bunu bu şekilde bırakmayız, karşılığını veririz." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.