Sadullah Özcan
CHP’nin 3 Aralık programı ve masanın çöküşü
Aslında son yazımızı ‘Susurluk olayı ve Kılıçdaroğlu’nun eroin çıkışı’ hakkında kaleme alacağız diye sonlandırmıştık. Fakat işin içinde uyuşturucu olunca konuyla ilgili daha detaylı ele alalım diye öteleme ihtiyacı duydum.
Fakat bu yazımızda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik 6’lı masayı çok yakından ilgilendiren önemli bazı ayrıntılara dikkat çekeceğiz. Türkiye’nin son bir yıldır döviz kurları üzerinden başlayıp özellikle toplumun bütün katmalarını etkileyen fiyat istikrarsızlığına dönüşen gelişmelerin paralelinde 6 muhalefet partisi genel başkanının 12 Şubat 2022 tarihinde bir araya gelişi ile kurulan 6’lı masanın kaderi bugünlerde belli olacak. Uzun süredir kulislere yansıyan ortak aday tartışmaları adeta ekonomideki fiyat istikrarsızlığı ile yarışır gibi bir hal aldı.
Siyaset tarihinde eşi benzeri görülmemiş şekilde ortaya çıkan fırsatları elinin tersiyle iten 6’lı masa toplumun beklentilerinin yanından dahi geçmeyen bir stratejiyle aday tartışmasının ötesine geçemedi.
Ayda bir toplanan genel başkanların hali ‘Güldür güldür’ gibi hakikaten halkı eğlendiriyor.
Gelinen son noktada somut olarak her ne kadar dağ fare doğursa da 28 açıklanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş mutabakat metni bulunan 6’lı masanın Pazartesi günüde yeni anayasa çerçevesini göreceğiz.
Bu gelişmeler 6’lı masanın varlığını gösterse de kaderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 Aralık’taki toplantısı ile yakından ilgili.
26 Şubat 2022 tarihinde başlayan Ukrayna-Rusya savaşı sonrası Türkiye’de çok şeyler değişti. Toplumsal gündeme ekonomideki gelişmelerle birlikte ülkenin bekası ve bölgesel sorunlara çözüm konuları da girdi. Halen ülkede yaşanan fiyat istikrarsızlığı üzerinden oynan oyunlar sürmesine rağmen dünyanın içine sürüklendiği krizlere direnen Türkiye’nin varlığı toplumun tutumunu etkilediğini söylemek gerek.
6’lı masanın döviz kurlarındaki dalgalanmalar ardından baş gösteren fiyat istikrarsızlığı ve devamında Rusya-Ukrayna savaşı ile çevremizde yaşananlara karşı çözümsüzlüğü tartışmalı hale gelişine sebep oldu. Oysa bu gelişmelere karşı ortaya konulacak ortak çözüm önerileri 6’lı masanın kaderini olumlu yönde etkileme imkânı bulunuyordu. Aday odaklı görüntü bugüne kadar yapılmış olsa da bütün alt komisyon çalışmalarını gölgede bıraktı.
Gelinen nokta da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD-İngiltere ve Avrupa ziyaretleri de 6’lı masaya güç katması gerekirken toplumsal algıda sadece ve sadece aday hazırlığı için yapıldığı görüntüsü oluşturdu.
Tüm bunları topladığımızda bir birlerinden ayrı stratejilerle 2023’e hazırlandığı görüntüsü veren 6’lı masanın son hamledeki kaderi öyle görülüyor ki 3 Aralık’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP adına yapacağı açıklamalar ile belli olacak. Bundan masanın dağılacağı anlamı çıkmasın. Tam tersi 6’lı masa devam edebilir. Yemek ve çay sohbetleri sürer. Fakat çözümsüzlüğü pekişecektir. Kemal beyin yapacağı açıklamalarının içeriği ne olursa olsun CHP’nin girilen yolda 6’lı masadan bağımsız her türlü çıkışı masanın ayaklarını kırmaktan başka işe yaramayacaktır.
Çünkü bir taraftan ülkeyi ortak yönetmek için aday çıkarmak için uğraşacaksınız, diğer taraftan uygulayacağınız politikalar konusunda bağımsız hareket edecek görüntü sergileyeceksiniz. Bu konuda vatandaş ciddi çelişkiye düşüyor ve bunu da sorguluyor.
6’lı masa ortaklarının hiçbirinin 3 Aralık’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapacağı açıklamalardan bilgisi olduğunu zannetmiyorum. Açıklamalar sırasında ortak görüntüde vermeyeceklerine göre…
Not: Böyle bir kanaate nerden vardın diye soracak okurlarım. Üç gün önce memleketim Bigadiç’ten Eniştemle görüşmüştüm. Eniştem benim için siyasi gözlemlerde duayenimdir. Fırsat buldukça konuşuruz. Onunla son gelişmeleri konuşurken ufkumda farklı pencereler açıldı. Açılan pencerelerden 6’lı masa böyle görünüyordu.