Hüseyin Ergül
CİSİMLEŞME VE SONSUZ BOYUTLULUK
''Biz boyutu böyle tanımladık.''diyerek ,sonsuz boyut kavramını o tanımın içinde hapsetmemiz doğru olmaz. Maddenin şekillenmiş haline cisim deniyor ise, bilinen madde şekillerinin dışında, henüz bilinmeyen madde şekilleri, yeni boyutlarla, yeni kavramları ve bunların gerekliliğini içerir. Aklın gömlek değiştirerek değişimi, genleşerek sınırlarının taşması, bu olguları gözlemleyebilen insanlar için yapılan çıkarımlar ,gözlem gücü olmayanlardan çok farklıdır. Cisimleşmenin, boyut denilen kavramın değişerek, dönüşmesi olayını görememesi, algı düzeyinin en az seviyelerde oluşlarıyla ilgilidir. Akıl için insan varlığı adına şu sırayı izleyelim. cenin bebek çocuk genç yetişkin ileri yaşlar olgunluk ölüm(bedensel yokluk) Aklın değişim, dönüşüm, gelişim,genleşim gibi kavramları her dönem için farklıdır. Evrende benzer şekilde yorumlanır. Bunada dikkat edilmesi gereken, cenin öncesi hücresel yapı, onun öncesi, moleküler yapı, onunda öncesi atom alem yapısı ve hepsinin de ötesinden, bedenlenmeden önceki alemler var. Bunu biliyor musun, Biliyorum demekle olmaz. Söyle bildiklerini.Sırala... Söyleyecek bir şeyin yoksa. Şu sözü hatırla: Biliyorsan söyle ilminden irfanından faydalansınlar. Bilmiyorsan sus. Otur oturduğun yerde seni bir ,adam sansınlar. Ziya Paşa.... mı? Burada geçen''adam'' sözcüğü insan olmalıydı. Susmak yerine, bilgi ile konuşmak önerilmeliydi. Bilgisi yoksa zaten, söyleyecek bir şeyide olmazdı.