Nuray Başaran
ÇUKURAMBAR BORSASI -(MARŞANDİZ-SUSURLUK)-2
TAYYİP ERDOĞAN’DAN ‘MARŞANDİZ RACON’ U BEKLİYORUZ
NURAY BAŞARAN
Dün Ankara Marşandiz’de yaşanan 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan hızlı tren kazasını, son 15 yılda olan tren kazaları ve gerekçeleri ile yan yana getirdiğimde; işin içinden yeni bir ‘Susurluk’ çıkabileceğini kaleme almıştım. Bunun bir ayağı sayılabilecek Ankara’da iş takipçilerinin uğrak yeri Çukurambar’da nasıl bir borsa kurulduğuna değinmiştim. Ne yazık ki, ihbarların ve gönderilen belgelerin ardı arkası kesilmedi…
Bugün son 15 yıldaki hızlı tren kazalarının bizdeki ve dünyadaki karşılaştırmalarını yazacaktım ki, dün akşam saatlerinde Diyarbakır’dan Dicle Barajı’nın radyal kapağının koptuğu haberi geldi.
Aslında malum medyada çok yer almayan habere göre, radyal kapağın kopması sonucu Dicle Nehri’ndeki su seviyesinin 4 metreye yükseldiği, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri’ni su bastğı ve bu sırada yılanların ortaya çıktığına dikkat çekilmiş.
Yani , bu kapak kopar mı? Neden koptu? Baraj ne zaman yapılmıştı? Bunları henüz bilmiyoruz. Bazı hayvanlar telef olmuş, bazıları da kıyıya vurmuş ve vatandaşlar tehlikeye karşı uyarılmış.
Sorular çok, gerçek tek:
Gelinen noktada barajlarımız da ‘patlamaya’ başladı!
Konumuza dönersek; yaptığım kısa araştırma gösteriyor ki, dünyada hızlı tren en güvenilir ulaşım aracı. Uçaktan bile güvenli ve birinci sırada.
Ve dünya örneklerine baktığınızda, hızlı trende bugüne kadar hiçbir kimse ölmemiş!
Yine Alman trenlerinin tasarımındaki gelişmeler ve Çin'deki bakım operasyonlarının gözden geçirilmesi sonucu, bu ülkelerdeki önceki tren kazalarının tekrarlanmasını da engellemiş!
Türkiye’de demiryolu ile yolcu taşıma miktarı (yıllık km x yolcu değeri):
Çin’in %0.3’ü, Rusya’nın %3.9’u, Fransa’nın %5.7 si, Almanya’nın %6’sı, İtalya’nın %12’si, ispanya’nın %18’i, İran’ın %29’u ve bir ilimiz büyüklüğündeki Hollanda’nın %26’sı kadar.
Yani bizdeki yıllık kaza oranını 3300 ile çarpıp, Çin ile 25ile çarpıp, Rusya ile 8 ile çarpıp, İspanya ile karşılaştırmamız gerekiyor.
Oralardaki kaza istatistikleri ile bizimkini karşılaştırdığımızda açık ara Dünya hızlı tren kaza rekortmeni olduğumuz, hatta hızlı tren konseptinin uçaktakine yakın en güvenli ikinci ulaşım yöntemi durumunu sarsıldığı gözüküyor!!!
Üstelik dünyadaki hızlı trenler içindeki en yavaş ortalama hıza sahip olan hızlı tren sistemini kullanıyoruz. Ve bu hız ile bu kaza oranını yakalamak da ayrıca düşündürücü. Zira hız arttıkça, riskler karesel olarak artıyor.
Bizdeki genel manadaki tren kazalarının, ( da ölümlü olmayanlarının bir kısmı da arazi durumuyla ilişkili olay olarak), kaza istatistiklerine yansımıyor muhtemelen.
Çin ya da Rusya’ da belki de listenin ortalamasındaki yolcu taşıma miktarına göre, bir yolcunun demiryolunda km başına kaza riskinin , karayolunun üzerine çıktığı, dünya tarihinin ilk ve tek ülkesi Türkiye olabilir!!!
TÜİK’e göre, (çok ilginç ve sıra dışı bir şekilde) son üç yılda bir anda karayolunda kazada ölenlerin sayısı, ondan önceki üç yıla göre %100 den fazla artmış. Halbuki , yol- sürücü sayısı %5 bile değişmemiş. Öte yandan Suriyeliler geldiğinden beri de trafik kazalarında ölenlerin 3500den, 7000’e çıktığına kimse dikkat etmiş midir bilmiyoruz.
SON 15 YILIN HIZLI TREN BİLANÇOSU
Dünyada böyle iken, bizdeki tren kazalarının son 15 yıldaki bilançosu şöyle:
22 Temmuz 2004 - Pamukova tren kazasında 41 kişi öldü.
11 Ağustos 2004 - Kocaeli'de 2 tren çarpıştı, 8 kişi öldü
27 Ocak 2008 - Kütahya'daki tren kazasında 9 kişi öldü
6 Temmuz 2015 - Sivas'ta 2 yük treni çarpıştı
6 Mayıs 2017 - Ankara-Kırıkkale'de tren vagonu devrildi
4 Ağustos 2017 - Elazığ'da yük treni devrildi
Bu kazaların nedeni ve raporları ise çok daha vahim!
Hepsini de devletin kayıtlarından aldım. Gerekirse kamuoyu ve yetkililer ile de -onlar da yok ise (!)- paylaşmaya hazırım.
Şimdi buradan sesleniyorum.
SUSURLUK bir dönemi bitirmişti?
GEREKÇE: Siyaset-mafya-yolsuzluk üçlüsü idi.
Bugün bu üçlünün durumunu ve son gelişmeleri yarın bu köşeden yazacağım. Sedat Peker’den Alaaddin Çakıcı’ya olan süreci de….
Son sözüm ise şudur:
Sayın Erdoğan sizden bu gelişmelere ‘RACON’ kesmenizi bekliyoruz!
Zira, ‘bir ‘RACON’ kesilecekse, bunu sadece ben keserim’ demiştiniz. Ve bizlerin içi rahatlamıştı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.