Şiir seven Cumhurbaşkanımız, 28 Şubat 2012’de şöyle bir ifâde kullanmıştı:

“Zâlime, diktatörlere, dikta heveslilerine, onların taşeronlarına karşı dilimiz, Köroğlu dilidir, Dadaloğlu’nun, Necip Fâzıl üstâdın dilidir.”

2017 yılında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, referandum için gittiği Bolu’da halka önce, “Bolu Beyi’nin torunları!” diye hitab etti. Uymadığını fark edince de, “Köroğlu’nun torunları!” dedi.

Öyle ya Bolu Bey’i zâlimdi; Köroğlu ise zulme direnmek için dağlara çıkan yiğit. Fakat devrine göre düşününce Bolu Bey’i pâyitahtın temsilcisi; Köroğlu ise isyancı, eşkıyâ veya teröristti.

Bolu halkı, referandumda Köroğlu’nun torunları olarak “hayır” oyu verirlerse devlet düşmanı olacaklar; “evet” oyu verirlerse devlete dost olacaklardı. Sonuç, yüzde 62 evet çıktı. Demek ki kendisini Köroğlu’nun torunları kabul eden Bolu halkı, iktidarı da öyle görüyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yerel seçimlerinde Bolu’ya gittiğinde, hiç tereddüt etmeden Köroğlu’nu andı ve “Bolu, koç yiğitlerin destan yazdığı şehirdir.” dedi.

Sonuç: AK Parti kaybetti, CHP kazandı. Demek ki Köroğlu’nun torunları, iktidarı Köroğlu’na uzak görüyorlardı artık. Zâten koç yiğitler de Köroğlu’nun şiirlerinde aynı safta değillerdi.

“İstanbul’dan fermanımız yazıldı

Koçyiğitler karşımıza dizildi”

Geçen hafta Ankara Geleneksel Sporlar Tesisi açılışına katılan Erdoğan, atın kültürümüzdeki önemini anlatmak için Dadaloğlu’nun şu dörtlüğünü okudu:

“Kalktı göç eyledi Avşar elleri

Ağır ağır giden eller bizimdir

Arap atlar yakın eder ırağı

Yüce dağdan aşan yollar bizimdir”

Açıkçası çok garibime gitti. Amaç, atı övmekse Karacaoğlan’ın, günün anlam ve önemine uyan dörtlüğü ne güne duruyordu?

“Yiğit yiğidin yoldaşı

At yiğidin öz gardaşı

Sağlıktır her şeyin başı

Gamlanma gönül gamlanma”

Peki niye Dadaloğlu’nun dörtlüğü garibime gitti? Çünkü Erdoğan’ın okuduğu kıtanın bir sonrasındaki kıta, “Ferman pâdişahınsa dağlar bizimdir” diye bitiyordu. Târihini, medeniyetini bilen gençler vurgusu da yapan Erdoğan, kısa bir süre evvel “Ferman pâdişahınsa üniversite bizimdir” diyen Boğaziçili öğrencileri teröre karışmakla suçlamıştı. Dadaloğlu’nun dilini seven Erdoğan, Dadaloğlu’nun dilini seven gençleri tasvip etmemişti.  

Eylem yapanları terörist olmakla suçlayan Erdoğan, niçin onların idolü olan bir şâirin dizelerini okudu? Amaç atı övmekse niye isyan şiiri tercih etti?

Bu dörtlük, Erdoğan’ın tercihi mi yoksa metni yazanların mı?

Bu soruların cevâbını ararken dikkatimi çeken bir şey oldu. Erdoğan, aynı şiiri 27 Mayıs 2015’de yine bir spor tesisinin açılışında okumuş. Yâni 7 Haziran genel seçimlerinden on gün önce.

Muhâlefet lideri okusa neyse.

Dedim ya garibime gitti.