Nuray Başaran
CUMHURİYET VE İSTANBUL HAVALİMANI
Ak Parti’nin mevcut sistemle ‘dövüşerek-savaşarak’ iktidara geldiğini bilmeyen yok.
Sistemin giderek yıpranan tarafları ve zaman içinde siyasilerin uygulamadaki yanlışlıkları nedeniyle, halkın başlangıçta sempatik bulduğu bu kavga, 16 yıl sonra ne yazık ki bir ‘Cumhuriyet çekişmesi’ ne dönüşmüş görünüyor.
Son 16 yıldır ülkemizde kutlanan resmi bayramlardaki tüm ‘yeni’ uygulamaları tartışma konusu olan Ak Parti iktidarının, Cumhuriyet’in 95. Yılı Resepsiyonunu başkent Ankara’dan ‘taşıması’ ise kabul edilebilir bir durum değildir.
Bugüne kadar 19 Mayıs’tan 23 Nisan’a.. 29 Ekim’den 10 Kasım’a kadar tüm kutlamaları yakından takip edildi Ak Parti’nin. Bayramlardaki uygulamaları eleştirildi ve zaman zaman da protesto edildi.
O bayramlar ki bazen yaşanan terör olayları nedeniyle kutlanmadı. Bazen de Ak Parti hükümetindeki bakanların ‘yakın takip’ eksikliğinden kaynaklanan bir takım facialar gerekçe gösterilerek kutlanmadı. Aslında bu gerekçeler sağlam olmasına rağmen bile, halkın bir bölümünde asla kabul görmedi. Ve, (sebebi ne olursa olsun) Ak Parti’nin Cumhuriyet ve Cumhuriyetin bayramlarının içini boşaltmak ve yok etmek olarak bir köşeye not edildi. Bazı vekillerin Cumhuriyet için ‘parantez’ benzetmesi ise bunların tuzu biberi oldu.
Ak Parti ve Erdoğan, ‘Cumhuriyet’in 100. Yılına hazırlandığını sürekli söyleyip 2023 hedefleri belirlese de , buna asla inanmayan bir çevre hep oldu. Elbette inanmak isteyenler de…
Peki Ak Parti iktidarının son olarak Cumhuriyet’in 95. Yıl Resepsiyonunu Başkent Ankara’da değil de, İstanbul’da yapması ne anlama geliyor?
Elbette bu durum, dünyanın en büyük havalimanını sembolik olarak Cumhuriyet’in 95. Yıl dönümünde açarak, ‘biz çalışıyoruz ve Cumhuriyete yeni semboller kazandırıyoruz’ diyerek açıklanabilir. (Ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anıtkabir’deki anı defterine yazdıklarından bu böyle anlaşılıyor.)
Ancak Ak Parti’nin inandırıcılığı noktasında burada büyük eksiklik olduğu da açık ve nettir?
Neden?
Bütün büyük ülkelerin geleneklerine baktığınızda, o ülkeleri ülke yapan seramoniler ‘komik’ bile olsa yıllar geçmesine rağmen,( ülke olmanın varlık sebebi olarak) devam ettiğini görürsünüz. Ve bu devletin devamlılığı için önemlidir. Çünkü devlet ebed müddettir!
Bu nedenle, bizim de Cumhuriyet olmamızın anlamı olan seramonilerin ve kutlamaların , bir bir içinin boşaltılması ya da ortadan kaldırılması kabul edilebilir bir durum değildir.
Cumhuriyet Resepsiyonunun İstanbul’a alınması, 23 Nisan TBMM’nin kuruluş Resepsiyonunun TBMM çatısından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne taşınması, hatta Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’nden Atatürk Orman Çiftliği’ne (imar yasağına rağmen yapılan) Külliyeye taşınması gibi….Arka arkaya bir solukta sıralayabileceğimiz bu sembolik kutlamalardaki değişim ve buna olan tepkiler, dünkü Cumhuriyet Bayramı törenlerine de haklı olarak yansıdı.
Bunların en önemlisi; İstanbul’da yapılan Cumhuriyet Resepsiyonuna muhalefet partilerinin katılmama kararı alması ve katılmamasıdır.
Hatta son seçimlerde Ak Parti'nin ittifak yaptığı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bile, İstanbul’daki Cumhuriyet Resepsiyonu yerine Osmaniye Vakfı’nın açılışına katılıyor olmasının yorumunu da size bırakıyorum.
Her şeyden önemlisi, Türk halkının dünyanın en büyük havalimanı olarak iktidarın başarılı yatırımı (İstanbul Havalimanı) ile Cumhuriyet arasında seçim yapmaya zorlanması ya da böyle bir seçimde bırakılması ise; Türk halkına haksızlıktır. Kaldı ki her Türk vatandaşı İstanbul Havalimanı ve Cumhuriyet arasında seçim yapması gerekse; seçeceği seçenek açık ve nettir: VE CUMHURİYETTİR!
Nitekim bu yılki kutlamalara baktığımızda, resim çok açıktır. Türkiye’nin nasıl ‘fabrika ayarları’na döndüğü ve bu konudaki coşkusu da bu resimde vardır.
7’den 70’e herkes Anıtkabir’e ve Ata'sına koşmuştur. Törenlere damgasını vuran en önemli resim ise, merdivenleri baston yardımıyla el ele Atatürk’ün manevi huzuruna güçlükle çıkan Mehmet ve Müstakime Alcansoy çiftidir. 88 yaşındaki Alcansoy çiftinin, ‘ her bayramda her yıl geliyoruz ‘dediği Ata’nın huzurundaki duruşları , tüm sorulara ve tüm seçimlere Türkiye’nin cevabıdır. Cumhuriyet de işte bu nedenle ilelebet payidar kalacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.