Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ
DAĞ GİBİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına talip.1980 doğumlu. Anne ev hanımı, baba emekli memur..9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Gençlik yıllarından beri politikayla iç içe..Hani birkaç erkek bir araya gelir “vatanı kurtaran” konuşmalar yaparlar ya o hesap..
Aktif siyasete Ak Parti gençlik kollarında başlıyor. Önce İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı sonra meclise..Dörtdönem milletvekilliği yapıyor.5 sene kadar önce ARGE ve Eğitim’den sorumlu oluyor. 2021 den bu yana da Tanıtım ve Medyadan sorumlu genel başkan yardımcısı.
Merkezi hükümetin İzmir’e yaptığı yatırımların ve projelerin hayata geçirilmesinde aktif rol aldı. Hatta Tunç Soyer’e aralayamadığı kapıları açmada şehrin faydasına olacağına inandığı için yardımcı oldu. Evli ve 4 çocuk babası.
Hamza Dağ ile öyle bir muhabbetimiz yok. Sadece çok samimi olduğunu biliyorum, halkla ilişkilerinin kuvvetli olduğunu , herkese yardımcı olmak arzusunu her ortamda görüyorum. Dağ bana namazında niyazında olan bir meslektaşımı hatırlatıyor. Bir gün laflıyoruz dedim ki “Biz dini vecibeleri yerine getiremiyoruz. Artık dostluğumuza istinaden öbür dünyada sırat köprüsünden geçirirsin beni “.Verdiği cevap hala aklımda..
“Kimin cennete gideceğini kimse bilemez. Ancak şunu net söylüyorum ki sen o kadar çok insana dokunuyor, o kadar çok çaresize çare oluyorsun ki belki sen beni geçirirsin o köprüden”
“Hayatımın büyük bir kısmı İzmir'de geçti. Çocuklarım bu güzel kentte dünyaya geldi. Her mahallede mutlaka bizim bir izimiz ,bir hikayemiz var . Ben gerçekler üzerine siyaset yapıyorum. İzmir'in Kordon'u da, Karşıyaka'sı da ,Ödemiş'i de benim. Ben yapacaklarıma odaklandım Belediyemize yeni kaynaklar üreterek sadece kent ekonomisini değil, ev ekonomisini de güçlendireceğimizin ve kadınlarımızın, gençlerimizin, öğrencilerimizin, engelli kardeşlerimizin; ekonomik, sosyal ve bireysel tüm ihtiyaçlarına geçici destekler değil; kalıcı çözümler getireceğimizin sözünü veriyorum“ diyor Dağ.
Herkesi kucaklamak arzusu ile reklamlarda parti amblemini kullanmıyor. Sık sık maruz kaldığı “Yaşamımıza müdahale edecek misiniz?” sorusuna “İzmir Müftülüğüne aday değilim” gibi esprili bir yanıt veriyor. İnandırıcı olması için bazı adımlar daha atması gerekir. Sadece iki mini etekli kızla resim çektirmekle takiyye yapmadığını kanıtlayamaz.
İzmir’in hassasiyetleri nedeniyle türbanlı eşini mümkün olduğunca kampanyada geri planda tutuyor. Çok beğendiğim animasyon filminde kızıyla anlatıyordu projelerini.
2004 ‘te Ahmet Piriştina - Cumhuriyet Halk Partisi %47,1
2009’da Aziz Kocaoğlu - Cumhuriyet Halk Partisi %56,1
2014’te Aziz Kocaoğlu - Cumhuriyet Halk Partisi %49,6
2019’da Tunç Soyer- Cumhuriyet Halk Partisi %58,1
Bunlar CHP nin kalesi İzmir’de aldığı oy oranları. İlk kez bir Ak Partili adayın Büyükşehir’i kazanma ihtimali var .
Kazanırsa merkezi hükümet para yağdıracağı için projelerini hayata geçirebileceği kesin.
Kazanabilir mi? Zor…
Kazanamazsa İzmir’de çıtayı en yükseğe çıkaran Ak Partili aday olarak tarihe geçecek.
Yazıyı sözlerini çarpıttığım Kolera’nın bir şarkısı ile bitiriyorum..
“Kır dallarımı kopar yaprağımı
Tek tek topla eteğimdeki taşları
Dağ Gibi dururum eksiltemezsin beni
Ağaç gibi salmışım bu kentin köklerine”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.