DEPREM

Deprem, yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri yerleri ve yer yüzeyini sarsma olayına denir. Depremler genellikle fay hatlarının çatlaması, kırılmasıyla oluşur. Ayrıca, toprak kaymaları, mayın patlamaları, volkanik hareketlenmeler, nükleer testler nedeniyle de depremler oluşabilir…

Deprem, yer kabuğunda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve dolayısıyla bu dalgaların yeryüzünü sarsan doğa olayıdır. Depremin frekansı, türü ve büyüklüğüne göre, can kaybı ve hasar meydana gelir.

Depremin nasıl oluştuğu, dalgalarının yerkabuğu içinde ne şekilde yayıldıkları, sismografı ölçü aletleri ile ölçülür ve bu kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir.

Depremi’n büyüklüğüne göre bazı depremler hissedilmezken bazı depremler felaket şeklinde yıkıcı olabiliyor. Sarsıntının şiddeti, meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir ve dolayısıyla yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

Dünyanın oluşumundan itibaren, sismik yönden aktif bölgelerde depremlerin ardışık olarak oluşmasından dolayı can ve mal kayıplarının olduğu bilinen bir gerçektir. Ülkemizde dünyanın en etkin deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Bunun en yakın örneğini, 6 Şubat 2023 günü saat 04.17’de 11 ili vuran, binlerce can ve mal kaybına neden olan arka arkaya 7,7 şiddetinde kırılmanın olduğu merkezi Kahramanmaraş olan depremi gösterebiliriz.

Her depremin yıkıcı etkileri birbirinden farklı olsa da, verdiği zarar kaçınılmazdır. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de deprem ve diğer doğal felaketleri olmaya, gerekli tedbirler alınmadığı sürece de mal ve can kayıpları gibi yıkıcı etkileri devam edecektir. Engellenemeyen doğa olaylarının bir başka doğa olayını tetiklediğinin bazı kesimlerce kabul edilip bazı kesimlerce kabul edilmediğiyle ilgili açıklamaların yanında, yıkıcı etkisi olan birçok doğal felaketin hala kadere bağlandığını duymak gerçekten çok üzücü… bu tür felaketler olabilir ama verdiği zararların derecesi kadere bağlanamaz. Bu doğal felaketleri engelleyecek bir teknoloji hala bulunmamış olabilir ama bunun yıkıcı etkilerini ortadan kaldıracak ve en aza indirecek tedbirler alınabilir ve dolayısıyla deprem gibi afetler meydana geldiğinde de can ve mal kaybı olmayacaktır.

Doğal afetlerin etkilemeyeceği yerlerin yerleşim yeri olarak seçilmesi ve yapıların da sağlam olarak yapılmasıyla en önemli tedbir alınmış olur. Zemin yapısına göre ruhsat verilen inşaatlar, yapım aşamasında ve sonrasında teknik elemanlarca denetlenmelidir. Alınan tedbirlere rağmen doğal afet meydana geldiğinde ise, hızlı bir şekilde organize olarak can ve mal kayıplarını en aza indirecek, liyakat sahibi elemanların ve yapacakları görevlerin önceden belirlenmesi gerekir. Doğal afet olduğunda ne yapacağını nasıl organize olacağını bilemeyen kişilerin fayda yerine daha çok zarar verdiği de ayrı bir sorun olarak zaman zaman karşımıza çıkmaktadır.

11 ili etkileyen deprem dolayısıyla bazı bölgelere arama kurtarma ve diğer insanı yardımlar giderken, bazı bölgelere gitmediği dile getirildi. Her ne kadar geniş bir bölgede olsa da iyi bir organizasyonla sorunlar kısa zamanda giderilebilir. Arama kurtarma da, canla başla çalışan yerli ve yabancı birçok başarılı kurtarma elemanının yanında asker, polis ve madencilerin arama kurtarmada ne kadar liyakatli, başarılı oldukları insanların hafızasında yer edindi. Liyakat, bir iş için aranan şartlardır ve dolayısıyla iş için uygun eleman seçilmelidir. Aksi takdirde sorun çözmek yerine sorun oluşturabilirler.

Doğal afet öncesinde ve sonrasında alınacak tedbirlerden, denetleme yetkisini ve görevini elinde bulunduran yetkililer sorumludur ama maalesef asıl sorumluların sorumluluğu yokmuş gibi bazı açıklamaların yanında bazı yetkililerinde kameralara yansıyan sırıtmaları ve depremzedeye “provokatörlük yapıyorsun, sen kimsin” gibi istenmeyen durumlara şahit olduk...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.