Deprem Analiz?
Cüneyt Şaşmaz'ın yeni yazısı...
Ülkemiz; Ortadoğulu bir zihniyet tarafından, Ortadoğulu bir üslupla yönetiliyor ve görünen o ki, yakında tamamen Ortadoğu’ya dönüşeceğiz!?
...
Sosyolog Mümin Sekman, bakınız ne güzel yazmış:
- Ölümü yüceltip güzel yaşamayı aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- Dini yüceltip bilime kayıtsız kalmak, Ortadoğululuktur.
- Lideri yüceltip, iyi sistem kurmayı aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- İmanı yüceltip aklı aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- Duyguları yüceltip mantığı küçümsemek, Ortadoğululuktur.
- Müteahhiti yüceltip, mühendisi aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- Üniversiteleriyle değil, camileriyle gurur duymak, Ortadoğululuktur.
- "Alnı secde görüyor" diye, zorba ve hırsız politikacılara oy vermek, Ortadoğululuktur.
- İmamları yüceltip, filozofları aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- Ev kadınlığını yüceltip, kariyer yapan kadını aşağılamak, Ortadoğululuktur.
- Kendi çocuklarını Amerika'da okutup, halk çocuklarını imam hatiplere zorlamak, Ortadoğululuktur.
- Sözü yüksek olanı değil, sesi yüksek olanı iyi lider sanmak, Ortadoğululuktur.
- Kurumsal çözümler üretmek yerine, karizmatik lidere tapmak, Ortadoğululuktur.
- Hatasından öğrenmek yerine, onunla duygusal bağ kurup hayatını bataklığa çevirmek, Ortadoğululuktur.
- Standart sahibi olmak yerine, düştükçe "beterin beteri var" diye kendini avutmak, Ortadoğululuktur.
- Başına gelene katkısını görmek yerine, hep dış güçleri suçlamak, Ortadoğululuktur.
- Şeytan taşlamaktan ibadet etmeye zaman bulamamak, Ortadoğululuktur.
- Kendi hayatında hiçbir başarısı yokken, sürekli atalarıyla övünmek, Ortadoğululuktur.
- Sıkılmış bir yumruğun, açık bir elden daha güçlü olduğuna inanmak, Ortadoğululuktur.
...
Bugün, aslında dün'dü.
Geçtiğimiz ay ülkemin deprem gerçeğini yaşarken, enkaz altından insanların kurtarılması için çırpınışlarını seyrettik.
Her karede yüreğimiz parçalandı.
Hayatlarını kaybeden vatandaşların yakınlarının acılarını paylaştık.
Binlerce insan elindeki tasarruflardan bir kısmını deprem bölgesinde çalışan hayır kurumlarına gönderdi.
Deprem bölgesinde insanlar barınmak için bir çadıra, bir kase çorbaya, bir dilim ekmeğe muhtaç olduğuna şahit olduk.
Hal böyleyken...
Bu yazımda sizlere "Kahramanmaraş Depremi" sonrası bir saha analizi yapacağım...
...
Şehrin 3/2'si şehri terk etmiş..
Kalan da, depremin 9'uncu gününden bu yana afet sürecinde yer alan kişiler..
Yani?!
İl dışına gitmek imkanı olmayanlar.
Başka?!
Köylerde evleri iyi olmasına rağmen küçük sarsıntılı depremler devam ettiği için çadır alan çok!?
Yani?!
Hayvancılık yapanlar, koyun ve kedilerine dahi çadır almış!
Depremin ilk haftası büyük bir kargaşa vardı, o zaman almışlar.
Bu konu, şehirde çok büyük dedikoduya meydan vermiş...
Özellikle, Abdallar Mahallesi'nde halk (çingene) yardım malzemesi dağıtırken kendilerine birden fazla sevk etmiş?!
Nüans?!
Şu an stoklanan su ve çadırlar, para karşılığında el altından satılıyor.
Çadır fiyatı 5 bin TL!
Halk, bu konuda da çok öfkeli, aşırı kızgın!
Bu erzak ve çadır stoğu, Abdallar tarafından depremin ilk haftası yapılmış.
Çadır ve tüm yardımların, yöre halkı ile veya muhtarlar ile birlikte yapılması, bu durumu önleyebilirdi?!
Şehirde çok büyük kaos var.
Aynı zamanda, kurumlar arası bir koordinasyon bozukluğu var.
OHAL nedeniyle tüm yetkiler Vali gözetiminde AFAD'ta.
Burada mutlaka Rektör öncülüğünde jeoloji ve coğrafya bölümü öğretim üyelerinden istifade edilmeli!?
Bu bilim insanları, deprem üzerine bölgeye yönelik en doğru verilere sahip!
Üniversitede bazı laboratuvarlar yağmalanmış!
Öğretim üyeleri nöbet tutuyor, fakülte önünde yatıyor.
Çadır, daha dün kuruldu!
Özellikle, 12'nci Sınıf'a girenler, 1 senelerinin zayi olmasını istemiyor!
Okula devam etmek ve sınava girmek istiyorlar.
Ama okullar kapandı, çoğu da hasarlı!?
İmkanı olanlar, il dışına akrabalarına gitti, kalanlar perişan durumda.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, OnikiŞubat Belediye Başkanı Hanifi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay'a çok büyük öfke var!?
Dulkadiroğlu Ak Parti İlçe Başkanı'nın yaptığı apartmanlar, ilk depremde çökmüş!
Kaçak kat çıkmış, çok büyük öfke var!
Seçim çalışmalarında, kanımca, Büyükşehir, OnikiŞubat, Dulkadiroğlu Belediye Başkanları ortalıkta fazla görünmemeli.
Konteyner kent kurulacak ise, Valilik, mutlaka bölgeyi bilen jeoloji öğretim üyelerinden fikir almalı.
Keza, yeni çadır mahalleleri içinde durum aynı.
Bir de, konteynerler kesinlikle evlerin etrafına kurulmamalı!?
Belirli bir noktada kurulmalı.
Halk ne yapacağını bilmiyor, ufak bir tartışma kısa sürede büyük bir kavgaya dönüşebilir?!
Görünen o ki, seçim döneminde kavgalar çok çabuk çıkacak.
Bu duruma hazırlıklı olmak lazım.
Halk çok öfkeli!
Depremin 1'inci günü Vali, Büyükşehir, OnikiŞubat ve Dulkadiroğlu Belediyeleri neredeydi?!
...
2012 yılında Mustafa Poyraz döneminde başladı imar usulsüzlükleri...
Apartmanlarda kaçak kat çıkmalar, oradan günümüze kadar devam etti!
"Bunlar neden yargılanmıyor?!"
"Reis bunları görmüyor mu?!" sorusu çok yoğun.
(Bu soruya muhalefet partizanları "bunlar ortak çalışıyor, kimse dokunmaz onlara" diyor)
Demem o ki:
Kahramanmaraş'ta Büyükşehir, OnikiŞubat, Dulkadiroğlu Belediye Başkanları gönüllü olarak istifa etmeli.
Halktan özür dilemeleri gerek!
Demem şu ki:
Savcılık incelemesi ile ihmalleri araştırılıyor görüntüsü verilmeli.
Halkın gazı alınmalı.
Büyükşehir, OnikiŞubat ve Dulkadiroğlu Belediyelerine kayyum atanmalı.
Bu kişi, jeoloji veya inşaat mühendisi olmalı!
Hasılı:
Bu kişiler teknokrat olarak dışarıdan gelmeli.
Bu şekilde halk acısını sindiririr..
Bu insanlar, bu süreci kolay kolay unutmaz.
Hal böyleyken...
Elbistan Belediye Başkanı hakkında da çok dedikodu var?!
Hatta, "orta hasarlı" demelerine rağmen Belediye binasını kendisi yıktırmış!?
Kayıt alanlar var..
Evraklar sokaklara saçılmış!
Halk, bu kişiye çok öfkeli!
...
Kahramanmaraş'ta; Celalettin Güvenç, Ahmet Özdemir ve AKP İl Başkanı Fırat Görgel'e karşı büyük bir sempati var.
Nüans?!
Afet bölgesinden ayrılmadılar.
Celalettin Güvenç'in kardeşi Sıtkı Güvenç de vefat edenler arasında...
Özellikle, AKP Milletvekili Mahir Ünal'a karşı çok büyük tepki var.
Genç kesim, iş insanı ve AKP milletvekili Mehmet Cihat Sezal'dan hoşlanmıyor!?
"Başka kimse yok mu ki, bunu getirip milletvekili yaptılar. Baba parası ile siyasetçi olunmaz" diyorlar.
Hülasa:
Tüm bu olumsuz süreçleri muhalif gruplar ayrı ayrı inceleyerek, ittifak olarak istişare ediyorlar.
Vali kontrolünde, AFAD ile Asker ortak hareket etmeli..
AFAD, yer yer Asker ve vatandaş ile ters düşüyor.
Mümkün mertebe, iletişimi öğretim üyeleri aracılığı ile kursunlar.
İletişim çok güçlü olmalı.
Herkes, yıkılan evlerinin, iş yerlerinin ne olacağını düşünüyor?!
Çok büyük söylenti ve dedikodu var.
Hiç bir Belediye, bu konular hakkında yorum yapmamalı!
Her Belediyeye koordinasyonu sağlamak için bir Vali yardımcısı tayin edilmeli!
Belediye Başkanları, Vali yardımcısı kontrolünde hareket etmeli.
Özellikle, Vakıflar çok büyük gayret içinde..
Üç öğün yemek ve çay ikramı devam ediyor.
Burada en etkin Vakıf, AGD.
O da, Saadet Partisi'ne yakın.
...
Şehirde, adrese dayalı kimlik tespiti yapılmalı..
Yağma ve kapkaç çok oluyor.
Asker, Polis, "halk yerli mi yabancı mı" bilemez.
Çünkü onlar da şehre yabancı.
Dış görev olarak Kahramanmaraş'talar.
Netice:
Şehre girip çıkanlara; "neden geldiği, nereye geldiği" sorulmalı..
Evini bırakıp giden birçok kişi, evine girildiğini görünce çok üzülüyor.
Deprem bir taraftan, çaresizlik bir taraftan, devlete azalan güven diğer taraftan, yara çok büyük..
İnanç açısından çok büyük bir kırılma var.
Beş vakit namaz kılanlar dahi yer yer sitem ederek ibadetten uzaklaşıyor.
Deprem, maddi bir afettir.
Ama sonrası oluşan koordinasyon bozukluğu, "manevi afet"e neden oluyor.
Ezcümle:
Bu depremde hükümet sınıfta kaldı!
Hem de "en çok oy aldığı" Kahramanmaraş'ta...
Cüneyt Şaşmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.