Bloomberg HT’de “İşin Geleceği” programına konuk olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Say ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Çolak, yapay zeka teknolojisinin ve uzaktan çalışma uygulamalarının iş yapış şekillerine dönük olarak hangi yeni ufukları beraberinde getireceğini anlattı

Günümüzde alışılmış çalışma şekilleri, dijitalleşme ve yapay zeka teknolojisinin sunduğu olanaklar doğrultusunda her geçen gün evriliyor. Rutin ilerleyen operasyonlarda kolaylık sağlaması amacı ile sıklıkla kullanılan yapay zeka teknolojisi, geliştirilen uygulamalar ışığında çalışanlara sayısız kolaylık sağlıyor.

Dijital dönüşüm, çalışanların eskiye oranla daha yaratıcı çalışmasına ve tekdüze ilerleyen iş yükünden kurtulmasına yardımcı oluyor. Çalışanlar akıllı telefonlar ve online toplantı platformlarının yardımıyla, belli bir alana yerleşik kalmadan işlerini tercih ettikleri mekandan gerçekleştirebiliyor. Bu durum aynı zamanda, insanlara alışılmış iş saatleri dışında, işlerine devam etmesine de olanak sağlıyor.

Peki, şuan kullandığımız elektronik cihazlar ve dijital uygulamalar gelecekteki iş yapış şekillerini nasıl etkileyecek ve hangi meslekler ön plana çıkacak?

Bloomberg HT’de “İşin Geleceği” programına konuk olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Say ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Çolak, yapay zeka teknolojisinin ve uzaktan çalışma uygulamalarının iş yapış şekillerine dönük olarak hangi yeni ufukları beraberinde getireceğini anlattı.

Pandemi dönemiyle birlikte iş yapış şekillerimizde hangi değişiklikler oldu?

Prof. Dr. Cem Say, pandemi sürecinde iş yapış şekillerinin hızlı bir değişim gösterdiğinin altına çizerek, insanların evlerinden de çalışmaya ara vermeden devam edebildiğini, hatta birçoğunun eskiye göre daha verimli çalışabildiklerini söyledi. Bu değişimi akıllıca kullanmamız durumunda, ofise gitmeden uzaktan çalışmaya devam edebileceğimizi öngören Dr. Say, iş toplantılarının online platformlarda gerçekleştirilmesinin çok daha verimli olacağını düşünüyor.

Uzaktan bağlantı yoluyla çalışmalarımızı sürdürdüğümüz birçok platform olmasına rağmen, siber güvenlik konusu günümüz çalışanlarını henüz tatmin edici seviyelerde değil. Bu sebeple, teknoloji şirketleri kişisel ve şirket verilerini daha güvenli hale getirecek uzmanlara gereksinim duyuyor.

Gelecekte, dijitalleşmeyle birlikte şirket bilgilerinin çoğunlukla elektronik ortamda saklanacak olması, siber güvenliği sağlayacak yeni iş kollarının ortaya çıkmasına sebep olacak.

Pandemi sonrası bazı ürün ve servislere olan rağbet ne ölçüde değişecek?

Amerikalı ekonomist Raymond Vernon’un geliştirdiği “Ürün hayat eğrisi” teorisi, üretilen her ürünün belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra tekrar gerileme ve piyasadan yok olmasını içeriyor. Örneğin, 1990’lı yıllarda kullandığımız kaset çalarlar ve CD’ler yeni teknolojilerin pazara tanıtılmasının ardından kullanımdan kaldırılmıştı. Prof. Dr. İlhami Çolak, öncesinde çoğu ürün ve hizmette olduğu gibi pandemi sonrası da bazı teknolojilerin kullanımının son bulacağını, yenilerinin ise öne çıkacağını düşünüyor. Bulut bilişim, blockchain, robotik, kuantum sistemleri, nesnelerin interneti ve yapay zeka sistemlerinin gelecekte en çok popüler olacak teknolojiler olduğunu düşünen Dr. Çolak, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu her alanda dijital dönüşümün zorunlu hale geleceğini söyledi.

Dijitalleşmenin günümüzdeki bazı meslek gruplarını da dönüştüreceğini açıklayan Dr. Çolak, yakın gelecekte yok olacak meslekleri şöyle sıraladı: Veri giriş elemanları, gazete dağıtıcıları, banka memurları, kasiyerler ve müşteri hizmetleri çalışanları… Dr. Çolak aynı zamanda, veri analistlerinin, robotik ve yapay zeka uzmanlarının, e-ticaret ve sosyal medya çalışanlarının ileride ön plana çıkacağını düşünüyor.

Yapay zeka uzmanlarının gelecekte en çok rağbet görecek mesleklerden biri olacağı konusunda hemfikir olan Dr. Say, yapay zeka teknolojisinin insanların yaptığı işleri daha ucuza ve daha doğru bir şekilde yapmasını sağlayacağını belirtti.